GÜNDEM 11.03.2025 21:24:08 0

Tüketim çılgınlığına karşı infak olgusu

Tüketim çılgınlığına karşı infak olgusu
Haberi Sesli Oku

Fitrenin Ramazan ayında verilen vacip bir infak çeşidi olduğunu dile getiren Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı Abdülhamit Turgut, infak ve fitrenin fakirlerin gözetilmesi ve oruç ibadetindeki eksikliklerin telafisi amacıyla verildiğini söyledi.

Fitrenin belirli şartlarda verilmesi gerektiğini vurgulayan Müftü Yardımcısı Turgut, 2025 yılı için fitre miktarını en az 180 TL olarak belirlendiğini hatırlattı.

Günümüzde her şeyin maddiyata dönüşmesinin, insanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasına neden olduğunu belirten Turgut, bu tüketim çılgınlığını dengelemenin en iyi yolunun infak etmek olduğuna dikkat çekti.

“Fitre şartları mezheplere göre farklılıklar gösterebilir”

Ramazan ayında verilen fitrenin, hemen hemen bütün mezheplerde vacip kabul edilen bir infak çeşidi olduğunu dile getiren Turgut, “Zekâtın senede bir kez verilmesi gibi, fitre de belirli şartlara göre verilmelidir. Şafii mezhebine göre, bayram günü kişinin ve ailesinin temel gıda ihtiyaçlarından fazla olan miktarın fitre olarak verilmesi gerekir. Bazı mezheplere göre fitre Ramazan’dan önce de verilebilir ancak en doğru olanı, Ramazan ayı girdikten sonra bayram namazı vaktine kadar verilmesidir. Fitrenin hikmeti, oruç ibadetinde meydana gelen eksiklikleri telafi etmektir. Ramazan ayında oruç tutarken dilimizle ve davranışlarımızla farkında olmadan hatalar yapabiliyoruz. Fitre, bu eksiklikleri gidermek için vacip kılınmıştır. Aynı zamanda insanı belalardan ve musibetlerden koruyan bir sadaka olarak da görülmektedir. Bu konuda bazı yanlış uygulamalar da yapılmaktadır. Şafii mezhebinde fitrenin sadece o bölgede yaygın olarak tüketilen tahıllardan verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak günümüzde şehirlerde yaşayan bazı kişiler, buğday alarak fitre vermeye çalışmakta ve bu uygulama pratikte zor olmaktadır. Bu durumda, Hanefi mezhebini takip ederek fitrelerini para olarak vermeleri daha uygun görülmektedir. Günümüzde fakirlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey paradır.” diye konuştu.

“Zekâtın Verildiği Kişilere Fitre de Verilebilir”

Maddi durumu iyi olan vatandaşların daha fazla fitre verebileceğini ifade eden Turgut, “Diyanet İşleri Başkanlığı, 2025 yılı için fitre miktarını en az 180 TL olarak belirlemiştir. Beş kişilik bir aile için bu miktar 1000 TL’yi bulmaktadır. Eğer bir kişi 1000 TL’yi fakir bir komşusuna verirse, o aile bayram masraflarını karşılayabilir, çocuklarına bayramlık alabilir. Dolayısıyla Şafii mezhebini takip edenlerin de şehirlerde fitrelerini para olarak vermeleri, ihtiyaç sahipleri için daha faydalı olacaktır. Zekât verilen kişilere fitre de verilebilir. Zekât kimlere veriliyorsa, fitre de aynı kişilere verilebilir. Fitre için belirlenen miktar en az 180 TL’dir ancak maddi durumu iyi olanların bunu 200 TL, hatta 500 TL olarak vermeleri daha faziletli olacaktır. Genel olarak bazı kişiler, hem fitrelerini hem de zekâtlarını Ramazan ayında vermeyi tercih etmektedir. Bu, oldukça güzel bir uygulamadır. Çünkü Ramazan ayı, infak ayıdır ve yardımlaşma bilincinin en üst seviyeye çıktığı bir dönemdir. Ramazan ayının infak ayı olduğu, Peygamber Efendimiz‘in örnek hayatından anlaşılmaktadır. O, insanların en cömerdi idi ve Ramazan ayında daha da cömert olurdu. Bir gün Hazreti Aişe’ye bir kuzu eti hediye edilmişti. Peygamber Efendimiz, o eti dağıttırmış ve sadece küçük bir parça bırakılmıştı. Eve geldiğinde, 'Kuzu eti ne oldu?' diye sordu. 'Hepsini dağıttık, sadece şu parça bize kaldı.' denilince, 'Hayır, bize kalan o değil; dağıttığımızdır!' buyurdu. Bu olay, sadakanın ve infakın gerçek değerini gösteren önemli bir örnektir. Allah Resulü, insanların en cömerdi idi ve Ramazan ayında daha da cömert olurdu. Ramazan ayında Müslümanların infak kültürüne daha fazla önem vermesi gerekir. Zekât farzdır, fitre zaten vaciptir. Zekâtlarını Ramazan ayında verenler, bu ibadeti en güzel şekilde yerine getirmiş olurlar. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde infak etmenin önemini şu sözlerle ifade etmiştir: 'Allah yolunda harca ki, All’ah da sana harcasın, sana versin.’ Bu hadis, infak etmenin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.” şeklinde konuştu.

“Ramazan ve İnfak Arasındaki İlişki”

İnsanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasının asıl sebebinin günümüzde herşeyin maddiyata dönüşmesi olduğuna dikkat çeken Turgut, “Ramazan ayı ile infak arasında güçlü bir bağ vardır. İnsanlar oruç tutarak fakirlerin durumunu daha iyi anlar. Açlık hissi, insanın fakirin yaşadığı zorlukları anlamasına yardımcı olur. Oruç, fakirin hâlini anlamamıza vesile olur ve bu nedenle Ramazan ayında daha fazla infakta bulunmamız gerekir. Günümüzde her şeyin maddiyata dönüşmesi, insanların sürekli tüketim arzusuna kapılmasına neden olmaktadır. Bu tüketim çılgınlığını dengelemenin en iyi yolu, infak etmektir. Zekât ve fitre, malın bereketlenmesini sağlar. Bahar aylarında bağlar nasıl budanıyorsa, mal da zekât ve infak ile budanır ve bereketlenir. İlk bakışta maldan eksilme gibi görünse de, uzun vadede bereket getirdiği birçok kişi tarafından tecrübe edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de müminlerin özellikleri anlatılırken, gayba iman edenler, namazlarını dosdoğru kılanlar ve Allah yolunda infak edenler övülmüştür. Hz. Ebubekir döneminde bazı Arap kabileleri, “Namaz kılarız, oruç tutarız ama zekât vermeyiz.” demişlerdi. Hazreti Ebubekir (r.a.), bu tutumu kabul etmemiştir. Çünkü zekât, toplumun dengesini sağlayan en önemli ibadetlerden biridir. Fakir ve zengin arasındaki dengeyi oluşturan ibadetlerden biri de zekâttır. Kur’an’da Allah yolunda harcamanın mükâfatı şöyle anlatılmaktadır: 'Allah yolunda malını harcayanların örneği, yedi başak veren bir tohum gibidir. Her başakta yüz tane vardır. Allah, dilediğine kat kat fazlasını verir.' Bu ayet, infak etmenin ne kadar büyük bir sevap getirdiğini açıkça ortaya koymaktadır.” dedi.

Turgut, “Ramazan ayı bir infak ayıdır. Herkes, imkânı ölçüsünde infakta bulunmalıdır. 'Ben zengin değilim, zekât vermek zorunda değilim.' diyerek geri durmamak gerekir. Küçük de olsa yapılan infak, büyük bir hayır kapısı açabilir. Özellikle Gazze, Suriye ve diğer mazlum coğrafyalardaki kardeşlerimize bu Ramazan ayında destek olmamız büyük önem taşımaktadır. Zekât ve sadakalar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılarak onlara bayram sevincini yaşatabilir. Rabbimiz bizleri infak edenlerden eylesin.” diyerek sözlerine son verdi. (İLKHA)

Yeni Yüzyıl Partisi’nden Güçlü Kadın Hareketi!

Bingöl Barosundan uyarı: Hesaplarınızı suç örgütlerine kullandırtmayın

Bingöl'de uyuşturucu ve silah operasyonu

Sağduyu eksikliği çatışmaları ve stresi artırıyor!

Doktora beyzbol sopasıyla saldırı girişimi güvenlik kamerasına yansıdı

Mardin'de İstiklal Marşı programı düzenlendi

Körfez'e arıtılmamış atık su deşarj eden İZSU'ya 3.3 milyon TL ceza uygulandı

Petrolspor Tenis takımı bölge şampiyonu oldu

Şehirlerarası otobüslerde 'aile yılı' indirimi

Pakistan'da yüzlerce yolcunun alıkonulduğu rehine krizinde operasyon sürüyor

Dinamitle patlatılan taşlar bir evin çatısını delerek büyük çapta zarara neden oldu

STK'lardan Ramazan ayında boykotu ileriye taşıma çağrısı

Ticaret Bakanı Bolat, ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi

Ramazan’da iftarda hızlı yemek kilo aldırıyor!

Göz kapak sarkması çocukları da etkiliyor!

Ramazanda ekmek denetimleri devam ediyor

İşgalciler Kudüs'te bir genci kaçırdı

Trump’ın mektubu bölgedeki bir ülke tarafından İran’a teslim edilecek

Yüksek hızlı trenler 97 milyonu taşıdı

Batman'da kapkaç operasyonu: 2 şüpheli yakalandı

Çin-İran-Rusya Pekin'de toplanacak

Bakan Yumaklı, Aydın Memecik Zeytininin AB'den coğrafi işaret tescili almasını değerlendirdi

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Demir: 4 bin liralık bayram ikramiyesi yetersiz

İki il arasındaki 14 saatlik yol 3,5 saate inecek

Bakan Güler, Suudi Arabistan'a gitti

Erdoğan'dan "İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü" mesajı

Taksiciler taksimetre tarifelerinin güncellemesini istiyor

Bakan Şimşek: Cari açık sürdürülebilir seviyede kalacak

Refah'ta bir genç şehit oldu

Zeytinyağı ihracatçıları ABD pazarında büyümeyi hedefliyor

Yükleniyor