Filistin resmi haber ajansı WAFA muhabirinin bildirdiğine göre, bu sabahın erken saatlerinde işgal güçleri, Tulkerem kentinin güney mahallesine baskın düzenleyerek, Esir Aileleri Ulusal Birliği'nin yerel sekreteri İssam Avde, Fadi Selman ve Muhammed el-Bustami'yi esir aldı. Avde'nin daha önce de baskı yoluyla oğlunu teslim etmesi için esir alındığı, iki oğlu Muhammed ve İsmail'in ise halen "idari tutuklulukla" işgal zindanlarında tutulduğu belirtildi.
Şehir genelinde zırhlı araçlarla sürekli devriye gezen işgal güçleri, sivillere ait araçları durdurup taciz ediyor, sirenler çalarak ve ters yönde ilerleyerek halkın günlük yaşamını bilinçli şekilde sekteye uğratıyor. Özellikle Abu'l-Ful Mahallesi yakınlarında yaşayan Ebu Safiye ve Tarbiye ailelerinin evlerinden zorla çıkarıldığı bildirildi.
Ayrıca, Zennabe Mezarlığı çevresindeki binalar da işgal askerleri tarafından basıldı, içerideki eşyalar tahrip edildi, sakinleri sorguya alındı.
Nur Şems'te yıkım ve patlamalar devam ediyor
Nur Şems Kampı'nda ise geniş çaplı yıkım operasyonları sürüyor. İşgalin, Tulkerem ve Nur Şems kamplarında toplam 106 yapıyı yıkma planı çerçevesinde, yalnızca geçen hafta 15 bina tamamen yerle bir edildi. Bu yıkımlar öncesinde binalar, sakinlerinin zorla tahliyesiyle boşaltıldı.
İşgal ordusu, Napluz Caddesi ve kuzey mahalledeki birçok evi askeri üsse çevirdi. Bazı evler yaklaşık iki aydır işgal güçlerinin kontrolünde tutuluyor. Tanklar ve zırhlı araçlar, evlerin çevresinde mevzilenmiş durumda.
Bu yoğun saldırılar sonucu şimdiye dek 13 Filistinli şehit oldu; bunlar arasında bir çocuk ile biri sekiz aylık hamile iki kadın da bulunuyor. Ayrıca onlarca kişi yaralandı veya esir alındı. Kentin altyapısı, evler, işyerleri ve araçlar büyük zarar gördü; birçoğu yıkıldı, yakıldı ya da yağmalandı.
25 binden fazla sivil zorla göç ettirildi
Devam eden saldırılar sonucu Tulkerem ve Nur Şems kamplarından en az 4 bin 200 aile – toplamda 25 binden fazla sivil – zorla göç etmek zorunda kaldı. 400'den fazla ev tamamen, 2 bin 573 ev ise kısmen yıkıldı. Kampların sokak ve girişleri toprak bariyerlerle kapatıldı, adeta hayalet şehir haline geldi.
Bu sistematik yıkım ve tehcir, işgalin Filistinlilere yönelik topyekûn savaşının ve yerinden etme politikasının somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor. (İLKHA)
