Ambalaj sektörünün önemli isimlerinden Worldpack-İnterpack’ın Genel Müdürü Mahmut Beşenk, “Türkiye endüstriyel orman mantığına geçerse şaha kalkar” dedi.
Küresel dengesizliklerin yaşandığı ve ekolojik yapının büyük tahribat aldığı her geçen gün doğa dostu organik ürünler önemini daha da hissettiriyor. Sürekli artan kuraklık yeşil örtünün ve plastikten arınmış bir dünyanın gerekliliğini hatırlatırken, dünya çapında yaptığı çalışmalarla isminden söz ettiren Worldpack-İnterpack ambalaj firmasından 'endüstriyel ormanlar kurulsun' çağrısı geldi. Firmanın Genel Müdürü Mahmut Beşenk, endüstriyel orman ürünlerinin dünyanın kurtuluşu olduğunun altını çizdi. Dünyada artan plastik kirliliği ve doğaya verdiği zarar, doğa dostu ürün maliyetlerinin de azaltılması için çerçi ürünlerin tercih edildiğini ifade eden Beşenk, “Firma olarak bizim en büyük önceliğimiz kalite. İnsanlarımıza kaliteli ve doğaya saygılı ürünler üretmek, sunmak. Bu şekilde halkımıza hizmet vermek istiyoruz. Bu konuda ihracatlarımız, Türkiye içi çalışmalarımız mevcut ve yoğun bir süreçle devam ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız çok hızlı bir şekilde aralıksız olarak devam etmekte. Doğa dostu ürünlerin üretilmesi hem ekolojik dünyaya saygı açısından hem de ekonomi açısından çok önemli. Fakat tüm bu gayretlere rağmen dünya yoğun ve sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu sıkıntılı ve sancılı süreçten Türkiye de kendi payına düşeni almış durumda. Bunların tamamı belli ekonomik şartlarla oluşturulması gereken konular ve ekonomiyle eş değer yürüyor. Dolayısıyla bazı ürünleri halkımızın hizmetine sunmamız için ülke ekonomisinin de iyi pozisyonda olması gerekiyor” dedi.
Ambalaj ürünleri noktasında dışa bağımlı bir modelin olduğunu belirten Beşenk, “Türkiye coğrafyası sınırlarında ormanlarla ilgili herhangi bir çalışma yapmamız mümkün değil. Ama atıl arazilerin oluşu bu çalışmalara çok büyük katkı sağlayacaktır. Devletimizden beklentimiz, hükümetimizden beklentimiz bu atıl arazilerle ilgili ormanlaştırma çalışmaları, sanayi ormanlarının çalışmalarının yapılması uygun olur. Bu konuda destek verilirse bizler de zaten bu konuda çalışmalarımızı yapalım. Çünkü dediğim gibi tamamen ithal ürünlerle çalıştığımız için dışa bağımlılığımız var. Dolayısıyla Türkiye içinde yaptığımız bu Ar-Ge çalışmaları sonucunda üretimin Türkiye içinde olması çok ciddi faydalar sağlıyor. İstihdam anlamında, ucuz üretim ve sanayileşme anlamında büyük katkılar sağlar. Aynı zamanda bu üretime katkı, ihracat kapısını da gerçek manada bol kazançlı şekilde ardına kadar aralar. Zaten ithal gelen ürünlerimizin birçoğunu işleyip yeniden ihraç olarak gönderiyoruz. Türkiye’de aslında altyapısı güçlü bir sanayi kurumu olabilir. Endüstriyel ormanlar bütün dünya ülkelerinde atıl arazilerin yeşillendirilmesiyle ilgili yapılan bir çalışma. Elde edilen ürünler bilindiği gibi mobilya, kağıt ve birçok sanayi alanında kullanılıyor, devamlılığı da kademeli bir anlayışla yürüyor. Kesilen ormanlar tekrar ekiliyor, tekrar oradan randıman elde ediliyor. Bu şekilde üretim devamlılığı olan bir çalışma oluyor. Bu konuda Ar-Ge çalışmalarımız oldu, detaylarını paylaştığımız insanlar, kurumlar da oldu. Olumlu sonuçlar da geldi. Fakat bu aksiyona bir türlü dönmedi. Herhangi bir devlet desteği oluşmadı, devlet desteğinin oluşmadığı bu tarz işlerde de sonuç alamazsınız. Şimdi bu konuda raporlarımız mevcut, isteyen herkesle paylaşabiliriz. Bu konudaki raporları ilgili kurumlara seve seve önderlik yapar sunarız. Çünkü bu doğa dostu üretim silsilesinin hem ekolojik dengeye hem ülke ekonomisine çok büyük katkıları olacaktır. Özellikle cari açık konusunda büyük katkıları olacak, ihracatta ciddi artışlar, istihdamımıza büyük katkı olacak” diye konuştu.