• BIST 100

    10275,80%0,46
  • DOLAR

    39,81% 0,10
  • EURO

    46,90% 0,33
  • GRAM ALTIN

    4274,45% 0,36
  • Ç. ALTIN

    6794,97% -0,20

Türkiye'nin göç yönetimi hukuk, adalet ve basiretle yeniden ele alınmalı

20 Mayıs 2025, Salı 07:14
20 Mayıs 2025, Salı 07:14
Türkiye
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Son dönemde mültecilere yönelik geri gönderme vakalarının artması ve özelde Suriyeli Türkiye vatandaşı Taha Elgazi'nin vatandaşlığının iptal edilerek ülkesine geri gönderilmesine ilişkin basın açıklaması düzenlendi.

MAZLUMDER Genel Merkezi'nde mülteci hakları savunucusu STK temsilcileri ile Taha elgazi'nin avukatının katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında, Türkiye'de çeşitli nedenlerle vatandaşlık almış olan yüzbinlerce insanın hakkının kamu otoritesinin iki dudağı arasına bırakılmasının güven zedeleyici olduğu, göç yönetimi hukuk, adalet ve basiretle yeniden ele alınması ve mağduriyet üretmeyecek bir işleyişe kavuşturulması gerektiği vurgulandı.

Basın açıklaması öncesinde konuşan Taha Elgazi'nin avukatı Halim Yılmaz,  "Taha bey 2014 yılından beri Türkiye'de yaşıyor ve 2018'den bu yana Türkiye vatandaşı. Aslında kamuoyunun yakından tanıdığı bir simim. Tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, farklı kişilere yakın olan ve özellikle göçmenlerle ilgili sorunların çözümünde hem kamu makamlarıyla hem de sivillerle işbirliğinde olan, aynı zamanda sorun yaşayan insanların problemlerini ilgili makamlara ileten, bu konuda ciddi çalışan birisi." dedi.

Taha Elgazi'nin sınır dışı edilmesinin göç politikasının oturmamasından kaynaklandığını belirten Yılmaz, "Göç politikası sadece birkaç günlük veya belli siyasi politikalara bağlı olmaması gerekir. Göçün bir yandan güvenlik boyutu var ama hukuktan uzaklaşılmamalı. Hukuksuz ve insanilikten uzak bir politika izlenirse Ümit Özdağ'dan farkı kalmaz. Göç denildiğinde insan vardır ve ona insani bir nazarla bakılmalı. Eğer tarihsel bir birikiminiz varsa, Anadolu'dan, Osmanlının geçmişinden, Balkanlardan, Kafkaslardan bahsediyorsanız ve onların torunları olduğunu söylüyorsanız buna göre bir politika izlemelisiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Nisan'da, 'Türkiye'nin Göç Yönetimi' başlıklı programda yaptığı konuşmanın teorik olarak bir manifesto olduğunu düşünüyorum. Ancak uygulamaya geldiğimizde tam tersine bir işleyiş var." diye konuştu.

Bir gecede İstanbul'da Aydın'a götürüldü

Basın toplantısına görüntülü görüşme ile katılan Taha Elgazi, yaşadığı süreci şu şekilde aktardı:

"Cuma akşamı eşim aradı ve 3 polisin adres teyidi için beni aradığını söyledi. Polisle konuştum ve uzakta olduğumu, yarın karakola uğrayabileceğimi söyledim. Bana, 'eğer gelmezsen eşini alacağız' dediler. Bu cümle net bir şekilde olayı özetledi. Aslında polis adres kaydı için ailenin bir ferdini gözaltına almaz. Ben de 'hemen geliyorum' deyip gittim. Eve dönerken daha binanın önüne varmadan 5 kişi gelip telefonumu, anahtarlarımı, cüzdanımı aldılar. Oradan vatan emniyete aldılar. Kaçak göçmen bürosuna götürüp önüme bir kâğıt getirdiler ve 'suçunun ne olduğunu biliyor musun?' diye sordular. Ben de bilmediğimi söyledim. Bana provokatör eylemlere katıldığımı söylediler. Ailemle veya avukatımla görüşmeme izin vermediler. Orada ellerim arkamda bağlı bir şekilde kafamı öne eğerek bir video çektiler. Bu muamele çok zoruma gitti. Ardından Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi'ne götürdüler. Bana bir sağlık raporu çıkardılar. Ben de orada kalacağımı, en azından ailemle, avukatımla görüşebileceğimi düşünürken aradan 2 dakika geçmeden beni alıp bir arabaya bindirdiler. Yanımda birkaç jandarma eri vardı. İstanbul'dan çıktık ve nereye gideceğimizi defalarca sormama rağmen söylemediler. Israrlarım neticesinde bir dakikalığına telefonumu verdiler. Eşime mesaj yazdım, avukatıma konum attım. Telefon en son elimdeyken İzmir'i geçtiğimizi öğrendim. Sabah 07.30 gibi Aydın Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Yeniden darp raporu aldılar ve Geri Gönderme Merkezine götürdüler. İlk girişimde kimse kötü davranmadı. Sonra 2 kişi geldi ve birisinde 60 sayfalık bir rapor vardı. Hakkımda sınır dışı kararının çıktığını söyledi. Ben de muhtemelen 1-2 ay kalırım diye düşündüm. Eşimin de aynı duruma düşeceğini öğrenince eşimin bu duruma düşmemesi için geri dönmek için evrakları imzaladım."

"Sivil giyimli kişiler tarafından evinin önünde gözaltına alındı"

"Hukuksuz geri göndermelere son verilmeli, Elgazi Ailesinin hakları iade edilmeli" başlıklı basın açıklamasını Sığınmacı Hakları Platformu adına okuyan Yıldız Önen, "Türkiye'de göçmen politikalarının gözlemcilerin beklentilerin tersine sertleşme eğiliminde olduğu, yetkililerin mevcut yasalara aykırı işlemler gerçekleştirmekten kaçınmadıkları gözlemlenmektedir. Son olarak, Suriyeli göçmen ve insan hakları savunucusu Taha Elgazi, eşi ile birlikte sınır dışı edildi. Taha Elgazi 16 Mayıs Cuma akşamı, aynen ABD'de gözaltına alınan Rümeysa Öztürk gibi, sivil giyimli kişiler tarafından evinin önünde gözaltına alındı. Ertesi akşam yeniden evine gelen sivil giyimli kişiler bu defa da eşini götürdüler. Elgazi'nin ne için, hangi sebeple gözaltına alındığı, nereye götürüldüğü bilgisi ailesine ve yakınlarına verilmedi. Aradan geçen 3 gün boyunca hiçbir kurum Elgazi ve eşine bilgi vermedi, nerede olduğunu avukatına ve yakınlarına bildirmedi. Bu yüzden ilk zamanlarda karanlık kişiler tarafından kaçırılmış olabilecekleri bile akla geldi. Sonunda, 19 Mayıs Pazartesi günü sabahı Elgazi Suriye'den arayarak eşi ile birlikte sınır dışı edildiğini bildirdi." dedi.

"Gözaltına alındıklarında Türk vatandaşlığı kimlikleri üzerlerindeydi"

Taha Elgazi ve eşi ile ilgili yapılan sınır dışı işleminin hukuka aykırı olduğunu belirten Önen, "Taha, Suriye'de yaşadığı dönemde, Esad rejiminin zulmüne uğradı ve Halep Cezaevi'nde tutuklu kaldı. Bu deneyimleri onu insan hakları mücadelesine yönlendirmede etkili oldu. Türkiye'de özellikle Suriyeli göçmenlerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekmeye çalıştı ve bu konuda aktif çalışmalar yürüttü. 2018 yılında Türkiye vatandaşlığına geçen Elgazi ve eşi o tarihten beri yasalara saygılı bir aile olarak yaşamaya devam etti. Taha Elgazi, kendi ekmeğini kazanmaya çalışırken Suriyeli göçmen toplumunun dertleri ile ilgilenmeyi de ihmal etmedi. Bir süre önce vatandaşlıklarının iptal edildiğine dair duyum geldi. Ancak, resmi müracaatlarında kendileri ve avukatları herhangi karara ve bilgiye erişemedi. Gözaltına alındıklarında Türk vatandaşlığı kimlikleri üzerlerindeydi. Kendisine sözlü olarak aktarılan bilgiye göre sınır dışı kararı da 'vatandaşlığının iptal edildiği, bu nedenle kaçak sayıldığı' şeklinde gerekçelendirildi. Eşine ise 'göç idaresi tarafından geçici koruma kimliği verileceği' söylenerek gözaltına alındı." diye konuştu.

Türkiye'nin göç yönetimi hukuk, adalet ve basiretle yeniden ele alınmalı

Vatandaşlık iptalinin bir idari karar olduğu ve kişilerin buna mahkeme yoluyla itiraz edebilmeleri gerektiğini hatırlatan Önen, "Ancak vatandaşlık iptali sonrası prosedür idare tarafından tamamlanmadığından aileye bu fırsat da tanınmamış oldu. Vatandaşlık iptalindeki hukuksuzluk bir yana, Türkiye'de çeşitli nedenlerle, aile birleşmesi gibi yollarla vatandaşlık almış yüzbinlerce insanın hakkının kamu otoritesinin iki dudağı arasına bırakıldığı duygusu uyandırması bakımından güven zedeleyici bir etki yapacağı da açıktır. Taha Elgazi, Türkiye'deki göçmenler ve hak temelli STK'lar tarafından yakından tanınan, sosyal uyum çabaları takdirle izlenen bir hak savunucusudur. Türkiye ve Suriye toplumları arasındaki ilişkilerin güçlenmesinde ve yeni Suriye yönetiminin kendisini dünyaya, insanlara, devletlere anlatmasında önemli roller üstlenebilecek bir kişidir. Onun bir an önce özgür bir biçimde Türkiye'ye girişi yapması ve buradaki Suriyeli göçmen toplumu için çabalarını sürdürmesi sağlanmalıdır. Bu vesileyle Türkiye'nin göç yönetimi hukuk, adalet ve basiretle yeniden ele alınmalı ve mağduriyet üretmeyecek bir işleyişe kavuşturulmalıdır." şeklinde konuştu. (İLKHA)

 

Fransız polisinden göçmen botuna insanlık dışı müdahale

Balıkesir'de feci kaza: 6 yaralı

Suriye Lazkiye'de orman yangını

Çanakkale Bozcaada'da 3.9 büyüklüğünde deprem

Mardin’de akaryakıt yüklü tankerin dorsesi düştü

Rusya'da askeri havaalanına saldırı düzenlendi

Malatya'da otomobil dereye uçtu: 2 yaralı

Gaziantep'te kaçak kazıya 9 gözaltı

Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü aşure ikramında bulundu

Türkiye Kamu-Sen Gaziantep il Temsilciliği: Zam oranları hayal kırıklığına neden oldu

Malatya'da yaralı halde bulunan leylek koruma altına alındı

Malatya'da yangın: Ev, odunluk ve besi çiftliği zarar gördü

Yan yatan otomobilden sürücü yara almadan kurtuldu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Brezilya'ya gidecek

Başbağlar Katliamı'nın 32'nci yılında İstanbul'da anma programı düzenlendi

Kalkışa hazırlana uçakta yanlış yangın alarmı: 18 yaralı

ABD'de silahlı saldırı: 1 ölü, 6 yaralı

Mardin’de otomobilin çarptığı yaşlı adam hayatını kaybetti

Gazze felaket boyutunda bir su sıkıntısıyla karşı karşıya

Pakistan'da çöken binada ölü sayısı 16'ya yükseldi

Malatya'da drift atan sürücünün ehliyeti süresiz olarak iptal edildi

Diyarbakır'da saman yüklü kamyonet yandı

Hz. Ömer Camii’nin yıkım anı kameralara yansıdı

EBS Malatya Şube Başkanı Söylemez: Gazzeli çocukların karnesi kanlı elbiseleri oldu

7 yaşında başladığı terzi mesleğini 64 yıldır sürdüren Ekrem Usta: Hiçbir zaman rızık korkusu yaşamadım

Batman'da durdurulan araçtan kokain çıktı: 2 kişi tutuklandı

İstanbul Silivri'de 3.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi

Siyonist rejim, HAMAS'ın ateşkes yanıtını değerlendiriyor

Gazze'de şehit sayısı 57 bin 338'e yükseldi

Tarsus Umut Kervanı'ndan ihtiyaç sahibi ailelere ev eşyası desteği

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Fransız polisinden göçmen botuna insanlık dışı müdahale

Balıkesir'de feci kaza: 6 yaralı

Suriye Lazkiye'de orman yangını

Çanakkale Bozcaada'da 3.9 büyüklüğünde deprem

Mardin’de akaryakıt yüklü tankerin dorsesi düştü

Rusya'da askeri havaalanına saldırı düzenlendi

Malatya'da otomobil dereye uçtu: 2 yaralı