Tutak, konuşmasında, Peygamber Efendimizin hayatındaki direniş örneklerine dikkat çekerek, tarihten günümüze kadar süregelen adalet arayışının önemini vurguladı.
Tutak, konuşmasında Peygamber Efendimizin henüz peygamberlik görevi başlamadan önceki yıllarda gösterdiği direniş örneklerinden bahsetti.
İlk olarak, 591 yılında Mekke’ye gelen Yemenli bir tüccarın kızına yapılan zulmü anlatarak, Hazreti Muhammed’in 20 yaşında iken zalime karşı gösterdiği cesur direnişi örnek gösterdi. Tutak, "Hazreti Muhammed o zamanlar henüz peygamber olmamıştı ama zulme karşı sessiz kalmadı. Mekke'deki yiğitlerle birlikte kızı geri aldı ve Zulüm bizden ise, bizden değiliz' dedi," şeklinde konuştu.
Tutak, daha sonra günümüzün zulmüne de değinerek Gazze'deki katliamı sert bir şekilde eleştirdi. Filistinli kadınların çağrılarına duyarsız kalan dünya liderlerini ve özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi eleştirerek, “Zalimin karşısında susmak, bu zulme ortak olmaktır,” dedi.
Tarihe de göndermeler yapan Tutak, Abbasi Halifesi Muhtasım Billah’ın, bir kadına yapılan işkencenin ardından Rum valisine karşı başlattığı seferi anlattı.
Tutak, "Bu direniş, adaletin sağlanması adına her türlü gücün kullanılmasının gerekliliğini gösteriyor. Bugün de aynı adaletsizliklere karşı hep birlikte direnmeli, zulmü durdurmalıyız," ifadelerini kullandı.
Son olarak boykotun önemine değinen Tutak, siyonist işgal rejiminin mallarına karşı durulması gerektiğini belirtti ve şu sözleriyle konuşmasını tamamladı: "Gazzeli baba çocuklarının parçalarını poşetle taşıyor, siz ise İsrail mallarını poşetlerinize koyuyorsunuz. Vicdanınız buna nasıl izin verir?"
Tutak’ın konuşması, etkinliğe katılanlar tarafından büyük bir ilgiyle dinlendi. Katılımcılar, Peygamber Efendimizin direniş ve adalet anlayışını, bugüne ışık tutacak şekilde yeniden değerlendirme fırsatı buldu. (İLKHA)