Gaziantep Ticaret Odası (GTO), her yıl gerçekleştirerek geleneksel hale getirdiği ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla bölge önceliklerini masaya yatırdığı donör toplantısını “Ortak Hedeflere Ulaşmak İçin Uluslararası İş Birliği” sloganıyla gerçekleştirdi.
Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında düzenlenen toplantıda Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu (GIZ), Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Katar Hayır Kurumu (Qatar Charity), Sparkassenstiftung, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler Çocuklar İçin Uluslararası Yardım Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, Alman İnsani Yardım Derneği, Dünya Gıda Programı, İhtiyaç Haritası ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) temsilcileri yer aldı.
“Biz sizlerle tüm sorunlarda omuz omuza çalıştık”
GTO’nun stratejik öncelikleri ve hedefleri çerçevesinde Gaziantep ve bölgesine yönelik yapacağı çalışmalar ile uluslararası kuruluşların Gaziantep ve bölgeye yönelik temel hedef ve öncelikleri arasında uyumu sağlamak hedefi ile düzenlenen toplantıda konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Taner Özdurak, “GTO olarak 126 yıllık tarihimiz boyunca her zaman çözümün bir parçası olmayı kurumsal kültür haline getirdik. Çok uzun yıllardır da uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla çözüm odaklı iş birliği içerisindeyiz. Biz sizlerle mülteci krizinde omuz omuza çalıştık, pandemi sürecinde omuz omuza çalıştık, deprem sürecinde omuz omuza çalıştık Üyelerimizin, şehrimizin, bölgemizin, ülkemizin sorunlarını ve ihtiyaçlarını tespit edip çözümler geliştirirken, çeşitli krizlerin negatif sosyo-ekonomik etkilerini hafifletmede birlikte çok özel yol arkadaşlığı yaptık” dedi.
“2024 yılında önceliğimiz deprem”
Bugüne kadar GTO’nun ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının bilgi, deneyim ve kaynak sağlama güçlerinin oluşturduğu sinerji ile pek çok sorunun çözüme kavuşturulduğunu ifade eden Özdurak, “Bu sinerjiyi devam ettireceğimizden, birlikte örnek ve öncü projelere imza atacağımızdan hiç şüphem yok. Mevcut durumu değerlendirmek ve 2024 yılı için doğru adımları planlayabilmek adına bir araya geldiğimiz bu toplantı o nedenle çok önemli” dedi.
“Gastronomi, tarım gibi öncelikli alanlarımız var”
Özdurak, “GTO’nun 2024 öncelikleri hakkında şunları söyledi: “Ajandamızda birçok proje var ancak önceliğimiz henüz yaraları kanamaya devam eden deprem. Özellikle depremin bölgedeki istihdam, ticaret ve üretim faaliyetleri üzerindeki olumsuzlukların giderilmesine odaklanmaya devam etmek istiyoruz. Üyelerimize ikiz dönüşüm gibi küresel gelişmeler konusunda rehberlik yapmak istiyoruz. Onların ulaslararasılaşma yeteneklerini, girişimcilik yeteneklerini geliştirmek istiyoruz. Gastronomi, tarım gibi öncelikli alanlarımız var. Ürün ve hizmetlerinde katma değerler oluşturabilmeleri için tasarım ve markalaşma alanlarında vizyon kazandırmak istiyoruz. Elbette tüm bunları isterken dünya ekonomisindeki gelişmeler, çatışmalar, bulunduğumuz coğrafyadaki ortamın oluşturacağı etkileri gözeterek yapmamız gerekiyor ki asıl zor olan kısım da bu. İşte bu zorluğu da hep beraber aşabileceğimize inanıyorum. Kısacası yapacak çok işimiz var. GTO olarak biz sizinle çözümün parçası olmaya, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Tüm kurumların bilgi, deneyim ve kaynaklarının verimli bir şekilde kullanımı, önceliklerin doğru belirlenmesi ancak güçlü bir yerel diyalog ve iş birliği sayesinde olacaktır. İşte bu sebeple her yılın başında düzenleyerek geleneksel hale getirdiğimiz bu toplantıyı gerçekleştiriyor olmanın önemli olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu
Toplantının devamında GTO İş Geliştirme Danışmanı Figen Çeliktürk’ün moderasyonunda gerçekleştirilen oturumda GTO Dış İlişkiler ve Proje Geliştirme Müdürü Sezin Darvish, '2023 Yılı GTO Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi ve 2024 Planlamaları' konulu sunum yaptı.
Toplantıya katılan uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise yaptıkları değerlendirmelerde GTO ile bugüne kadar yaptıkları iş birliklerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, bundan sonraki süreçte çalışmalarında özellikle deprem sonrası yerelin ihtiyaçlarına odaklanmanın doğru bir perspektif olduğunu belirtti.