• BIST 100

    9470,18%1,09
  • DOLAR

    34,56% 0,25
  • EURO

    36,03% -0,55
  • GRAM ALTIN

    2994,82% 1,12
  • Ç. ALTIN

    5006,23% 1,01

UNESCO’nun listesindeki 5 bin yıllık surlara dair yeni bulgular gün yüzüne çıktı

GÜNDEM 20.11.2022 16:00:04 0
UNESCO’nun listesindeki 5 bin yıllık surlara dair yeni bulgular gün yüzüne çıktı

UNESCO’nun listesindeki 5 bin yıllık surlara dair yeni bulgular gün yüzüne çıktı

Diyarbakır’ın 5 bin yıllık surlarının sırrı araştırıldıkça yeni gelişmeler ortaya çıkıyor. Amida Höyük’te Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında yürütülen kazılarda surların üzerine inşa edildiği kayalık zemine ulaşıldı. Prof. Dr. Yıldız, ulaştıkları bilgilere göre surlarda kullanılan taşların inşa edildiği alanlardan elde edildiğini ve surların kalkan balığı şeklinde ifade edilmesinin tamamıyla bir efsane olduğunu söyledi.
Hurri-Mitanniler, Urartular, Asurlular, Medler, Persler, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlıların da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki Amida Höyük’te kazı çalışmaları, Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında sürdürülüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 5 bin yıllık Diyarbakır surlarının nasıl bir mühendislikle inşa edildiğini ortaya çıkartmak için yapılan çalışmalarda, uzunluğu 5 bin 200 metre, yüksekliği 8 ila 22 metre arasında olan ve kalınlığı 5 metreye kadar varan surların birkaç noktasına sondaj çukuru açıldı. Kazı ekibi, surların kayalık zemine inşa edildiğini belirledi.

“Eksi 3.30 santimetreye kadar indik ve kayalık zemine ulaştık”
Son iki yıldır Artuklu Sarayı’nın kazısı yanında diğer müştemilatları olan yerlerde de, Kral Yolu’nda, saraya çıkan yolda, sur dibinde geçen yıl kazı yaptıklarını anlatan Prof. Dr. İrfan Yıldız, bu yıl da Alay Meydanı’nda bir sondaj çalışması yaptıklarını ifade etti. “Yaptığımız kazı çalışmalarında çok enteresan verilerle karşılaşıyoruz” diyen Prof. Dr. Yıldız, “Aslında eski ezberler değişmeye başlıyor. Geçen yıl belli bölgelerde 2 metre 80 santime kadar sur dibinde toprakları almıştık. Surun zeminine, surun temel seviyesine belli yerlerde ulaşmaya çalışmıştık. Bu yıl da Alay Meydanı olarak adlandırdığımız alanda yaptığımız sondaj çalışmalarında eksi 3.30 santimetreye kadar indik ve kayalık zemine ulaştık. Kayalık zemine ulaşana kadar da değişik verilerle karşılaştık. Anladık ki aslında Diyarbakır surlarının temelleri doğrudan kayalık zemine oturtulmuş” dedi.

“Kayalıkların aslında birer antik taş ocağı olduğunu görüyoruz”
Surları inşa edenlerin kayalık zemine ulaşılana kadar surun temellerini kazmaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Surların temelleri yaklaşık 2 ile 2,5 metre arasında değişiyor. Enteresan olan bilgilerden biri de o kayalık zeminde surun oturduğu alan dışında kalan alanlarda da surlarda kullanmak amacıyla taş kesiminin yapıldığı netleşmiş oldu. Gerek İçkale’de Hz. Süleyman Camii’nin bulunduğu alanın karşısındaki kayalıklara, Fiskaya’daki kayalıklara, Ben-u Sen’deki kayalıklara baktığımız zaman bu kayalıkların aslında birer antik taş ocağı olduğunu görüyoruz.”
“Bize hep şu anlatılırdı; Diyarbakır surlarında kullanılan taşların Karacadağ’dan getirildiği ve kullanıldığı” diyen Yıldız, “Biz de hep şunu düşünürdük. O günkü şartlarda bu kadar taş nasıl oradan buraya getirildi. Aynı zamanda çok masraflıydı. Hem kazılarda çıkan verilerden hem de çevrede çıplak gözle gördüğümüz verilerden Diyarbakır surlarında kullanılan bazalt taşların tamamıyla surların inşa edildiği alanlardan kesilerek, kayalıklardan elde edilerek yapıldığı anlaşılıyor” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda Diyarbakır surlarıyla ilgili efsanelerin artmaya başladığını kaydeden Yıldız, “Bunlar da bilgi kirliliğine yol açıyor. Tarihçilerin bu konuda efsanelere dayanarak yanlış bilgiler vermesi çok üzücü bir şeydir. Kazılarda da çıkan verilerden net bir şekilde anlaşılıyor ki, Diyarbakır surları kayalık zemin takip edilerek inşa edilmiştir. Fiziksel koşullar, savunma göz önünde bulundurularak surlar inşa edilmiş ve bu plan ortaya çıkmıştır. Biz, sadece bugünkü ön görülerimizden yola çıkarak kalkan balığına benzetiyoruz. Surların kalkan balığı şeklinde ifade edilmesi tamamıyla bir tahmindir, bir efsanedir. Gerçekten böyle bir şey yoktur” dedi.
Sondaj çukuru, gerekli çalışmaların ilk etapta tamamlanmasıyla kapatıldı.
[gallery ids=',61530,61531,61532,61533,61534,61535,61536,61537']

Uzmanlardan önemli uyarı: Lenfödem tedavisi mümkün

Meteoroloji'den Bursa için sarı kodlu uyarı

Marmara için kuvvetli sağanak ve kar uyarısı

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze imtihanında tüm dünya sınıfta kaldı

3D gözlük ile Mescid-i Aksa ziyareti

Ticaret Bakanlığı: 5,7 milyar liralık gelir kaybı önlendi

Bakan Kacır: GAP bölgesini ülkemizin gıda ambarı haline getirdik

Üzerinde uyuşturucu bulunan şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı

Memur-Sen'den işten çıkarılan belediye işçilerine destek

Malatya'da 2 ayrı kaza: 9 yaralı

Yeşilyurt Belediyesi öğretmenler gününü kutladı

Türkiye'den Pakistan'daki saldırıya kınama

Bakan Yumaklı: Katma değerli bir hale getirip satamıyorsanız sadece üretmenizin bir anlamı yok

Boğazına şeker kaçan çocuğu öğretmeni kurtardı

Tarihin izleri Poyraz Konağı'nda canlanıyor

İlkokul birinci sınıflara yönelik etkinlik fasikülleri yayımlandı

Pozantı Otoyolu'nda iki ayrı kaza yaşandı

Meteoroloji'den Ege, Karadeniz ve Akdeniz için uyarı

"Öğretmen Gözüyle" fotoğraf sergisi Ankara'da açıldı

Cuma Hutbesi: İlim izzete, şiddet zillete götürür

Fuara katılan öğrenciler: Kitap fiyatları ne düşük ne de yüksekti

Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerinde 5 PKK/YPG'li öldürüldü

Siirt’te "Diş Hekimliği Günü" kutlandı

Millî sporculardan beden eğitimi branşına yapılacak atama duyurusu

YDS sonuçları açıklandı

Brent petrolün varili 75 dolar seviyesinde

Midibüs şarampole devrildi: 29 yaralı

Çalınan inşaat malzemeleri bulunarak sahibine teslim edildi

İzzet El-Rişk: Amerika yalnız kalmıştır

Oğraş: Bu nesli nasıl yetiştirirsek gelecekte bu eserimizi aynı şekilde göreceğiz

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku