Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, fiyat istikrarı için öncelikli olarak kendimiz için üretim yapılacağını, arz ve talebin birbirine yaklaştırılacağını anlattı.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda yaptığı konuşmada, etkinliğin geleneksel hale gelmesini, tarımın Davos’u olarak uluslararası bir hüviyet kazanmasını, her yıl bir tema alınıp Türkiye’nin bir tarım kentinde bu tür etkinliklerle kutlanmasını diledi.
Kirişci, Ziraat Bankası’nın var oluşunun üzerine yüzyıllar eklenmesini, aziz üreticiler var olduğu sürece bankanın yaşamasını temenni ederek, “Tarımın stratejik bir sektör, en az bir savunma sanayi kadar bir ülke için vazgeçilmez ve milli güvenlik konusu olduğunu biz meslek insanları biliyorduk ama dünya önce salgın ve sonra Rusya-Ukrayna savaşı ile bunu müşahede etti. Keşke bu iki hadise de olmamış olsaydı. Bizim her yaşanandan mutlaka bir ders çıkarmamız, bunu yerine getirmemiz gerekiyor.' diye konuştu.
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutlandıAA'nın haberine göre, Kirişci, Türkiye’nin 30 milyar dolara dayanmış dış ticaretinin bulunduğunu, kendi ülkesindeki vatandaşlarını, geçici statüsündeki mültecileri, bu ülkeye gelen misafirleri ve ihracatıyla yurt dışındakileri doyuran bir üretici olduğunu anlatarak, “Ben bu eli öpülesi üreticilerimizin, tüm dünyadaki üreticilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü tebrik ediyorum.” dedi.
'Tarımsal destekler 30 milyar liraya dayandı'Bakan Kirişci, tarımsal desteklere değinerek, 2002 yılında 1,8 milyar lira olan tarımsal desteklerin 30 milyar liraya dayandığını, bunun doğrudan destekler olduğunu, dolaylı olarak üretimin, miktar, kalite, kadın ve genç istihdamı ile ilgili sağlanan desteklerin Türkiye’de tarım sektörünü önemli düzeylere ulaştırdığını söyledi.
Kirişci, eğer üretilmezse, cepteki paranın alım gücünün sıfır, eldeki teknolojinin kabiliyetinin sıfır olduğunu belirterek, mutlaka üretmek durumunda olunduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin üretiminin odaklanacağı ilk noktanın, 85 milyon nüfus, bu ülkede bulunup beklentileri olanlar ve bu ülkeye misafir olarak davet edilenlerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu vurgulayan Kirişci, “Bitkisel üretim tarafında un, yağ, şeker, hayvansal üretim tarafında et, süt, yumurta gerçekten stratejik ürünlerdir. Mutlak surette stratejik ürünlere; yumurtaya, yağlı tohumlara, baklagillere, şeker pancarına bitkisel üretimde ayrı bir ehemmiyet vermek, hayvansal üretimde de et, süt, yumurtaya destek olmak durumundayız. Bunlara destek olduk, bu dönemde daha fazla destek olacağız.” şeklinde konuştu.
'Bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız'Kirişci, sundukları desteklerin sayıca biraz fazla olduğunu, bu desteklerde bir sadeleştirmeye gideceklerini anlatarak, aylık, dönemlik, sezonluk, üretim ve hasat dönemlerine denk gelen destekler sunacaklarını kaydetti. Desteklemenin yönlendirici etkisinin olması gerektiğine işaret eden Kirişci, tarım sektörünün bu konuda en fazla olumsuz etkilenen sektör olduğunu dile getirdi.Bakan Kirişci, arz ve talebin birbirine yaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Biz öncelikli olarak kendimiz için üreteceğiz, bu ülkede arz ile talebi birbirine yaklaştıracağız. Bu durum fiyat istikrarını da beraberinde getirecektir.” dedi.