Aslan, Peygamber Efendimizin döneminde küçük çocukları Ramazana alıştırmak amacıyla yapılan uygulamaları hatırlatarak, sahabelerin çocukları tam gün oruç tutmaya zorlamak yerine, yarım gün oruç tutmaya alıştırdıklarını söyledi.

Aslan, Gazze'deki çocukların durumuna da dikkat çekerek, orada yaşayan çocukların büyük bir kısmının günlerce, haftalarca bir parça ekmek dahi bulamadıklarını ifade etti. "Oradaki çocuklar, adeta hayatlarını bir oruç gibi geçiriyorlar.” dedi.

“Çocuklar yarım gün şeklinde oruca alıştırılırdı”

Ramazanın rahmet, mağfiret ve müjdelerle dolu bir ay olduğunu belirterek, bu ayın önemli bir yönü olan oruç konusunda da çocukların alıştırılmasının önemine değinen Aslan, "Yeni bir Ramazanın içerisindeyiz. Rahmetin sağanak sağanak yağdığı, bütün bir ayın mağfiret ile dolu olan bir aydayız. İçerisinde çeşitli müjdelerin, çeşitli mükafatların ve çeşitli ibadetlerin bulunduğu güzel bir aydayız. Tabi bu ayı önemli eden en önemli hususlardan bir tanesi şüphesiz oruçtur. Tabi oruçta da küçük çocuklarımız için, oruç tutmaya daha gücü yetmeyen veya alıştırılması gerekli olan küçük yavrularımız var. Bunlar için de bazı tavsiyelerimiz olacaktır. Öteden beri Peygamber efendimiz döneminden beri küçük çocukları Ramazana alıştırmak için çeşitli uygulamalar yapılmıştır. Hanım sahabelerimiz birçok rivayet ederler ki küçük çocukları Ramazana oruç tutmaya teşvik etmek amacıyla onları evvela tam gün değil de yarım gün şeklinde oruca alıştırırlardı. Sahura kaldırırlardı, sonra sahurdan sonra da oruç tutmaları istenmezdi. Ne kadar dayanabiliyorlarsa o kadar dayanmalarını isterdi. Hatta bazı sahabeler şunu şöyle rivayet ederler: Derler ki, biz çocuklarımıza kumaştan oyuncaklar yapardık. Onlar oruca dayanamadıkları vakit, oyuncaklarını ellerine verirdik, oyuncaklarıyla oynasınlar diye. Böylece açlıklarını unutsunlar diye." şeklinde konuştu.

“Tekne orucu dediğimiz bir oruç türü vardır”

Küçük çocukları oruca alıştırmanın çeşitli yolları olduğunu vurgulayan Aslan, “Biz bunları göz önüne aldığımız zaman, küçük çocukları şu şekilde alıştırabiliriz. Birincisi, tekne orucu dediğimiz bir oruç türü vardır. Öteden beri atalarımız sürekli bunu uygularlardı. Küçük çocuklara karşı çocukları sahura kaldırırlar, iyice doymalarını isterler. Sonra gün ortasında öğle namazına kadar oruç tutmalarını isterler. Bu birinci günün orucu, öğle ezanı ile beraber oruçlarını açarlar. Diğer gün yine öğlene kadar bu şekilde iki günü bağlarlar, bir gün oruç oldu derler. Bu, küçük çocukları alıştırmak amacıyla yapılan yarım gün orucu alıştırmasıdır.” İfadelerini kullandı.

“Her gün biraz daha zamanı artırmaya çalışırlardı”

Çocuklara acıktıkları zaman, onlara farklı oyunlar sunarak, açlıklarını unutturmanın önemli olduğunu belirten Aslan, "Daha küçük olan, daha gücü yetmeyenler için ise sahura yine kaldırılır, sahurda yemesi istenir. Ama gün ortasında ise oruç tutması istenmez. Ne zaman acıkırsak biraz daha sabret, bir daha biraz daha sabret diye. Her gün biraz daha zamanı artırmaya çalışırlardı. Bu da ikinci yöntemdir. Bir diğeri ise, biraz önce söylemiş olduğumuz gibi Peygamber Efendimizin dönemindeki sahabelerle uygulamış olduğu gibi çocuklara oyuna alıştırmak. Gün içerisinde çocuklar acıktıkları zaman, farklı oyunlar ile onları oyunlara daldırarak açlıklarını unutturmak gerekir. Bu şekilde hem teşvik edilmeli, hem de çocuklarımızı bu şekilde oruca alıştırmalıyız." diye konuştu.

"Oradaki çocuklar, adeta hayatlarını bir oruç gibi geçiriyorlar"

Aslan, Gazze'deki çocukların durumuna da dikkat çekerek, orada yaşayan çocukların büyük bir kısmının günlerce, haftalarca bir parça ekmek dahi bulamadıklarını ifade etti. "Oradaki çocuklar, adeta hayatlarını bir oruç gibi geçiriyorlar" diyen Aslan, "Şu anda İslam coğrafyasının kanayan bir yarası var: Gazze. Orada küçük çocuklarımız günler boyunca, belki haftalar boyunca bir parça ekmek dahi göremediler. Onların bütün zaman birimlerini bir oruç gibi geçirdi. Oradaki çocuklara baktığımız zaman, onlar bütün hayatlarını neredeyse oruç gibi geçiriyorlar. Biz de çocuklarımıza, Gazze'deki çocukları örnek göstererek onlara alıştırmaları, bu şekilde öğüt diyerek çocuklarımızı daha iyi oruca alıştırabiliriz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)