10247,5%0,58
36,45% 0,09
39,41% 0,25
3391,34% -0,87
5525,89% -0,29
Buyra, akrabalık hakkının Kur’an-ı Kerim ve hadislerde vurgulanan, Allah’ın rahim sıfatına dayandığını belirtti.
Buyra, akrabaların ziyaret edilmesinin, sadece manevi bir moral kaynağı olmadığını, aynı zamanda sevap kazandıran bir eylem olduğunu aktardı.
Akrabalık ilişkileri hakkında konuşan Buyra, “Akrabalık hakkı, sıla-i rahim diye Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde dile getirilmiştir. Sıla-i rahim, rahim demek, Allahu Teala'nın rahim sıfatından geliyor. Acıma, merhamet etme. Dolayısıyla Allahu Teala, ona kendi ismini vermiştir. O kadar önemli bir şeydir ki sıla-i rahim, insanları sormak. Bazen insanların paraya ihtiyaçları olmaz, ama birisinin gelip kendilerini sormasına, hâl hatırlarını sormasına, 'İyi misin, bir ihtiyacın var mı?' demesine, 'Seni iyi gördüm,' gibi sözlere daha çok ihtiyacı olur, paradan daha çok.”
“Özellikle birisinin bizi sormasına çokça ihtiyacımız var”
Buyra, yurt dışında buna sıkça şahit olduğunu belirterek, bazı insanların hastalandıklarında, paralarının olmadığından ziyade, kimsenin onları sormamasından şikayetçi olduklarını aktararak, “Özellikle ben yurt dışında buna çok şahit oldum. Bazı insanlar hastalanır, hastaneye düşerdi. Soranları olmazdı, onlar derlerdi ki: 'Ah, keşke bir akrabamız gelseydi, ya da bir soranımız olsaydı, gelip bizi sorsalardı. Paramız var, paraya ihtiyacımız yok ama bizim ihtiyacımız özellikle birisinin bizi sormasına çokça ihtiyacımız var.' O moral. Yani hasta insanı sormak, özellikle akraba ise, bunları daha öncelikli olarak gidip sormak, hâl hatırlarını sorarak moral vermek, bu bir manevi terapi olarak adlandırılabilir. İlaçlardan da bazen daha etkili olur. Yani hasta bir insana, 'Sen iyisin, seni iyi görüyorum. İnşallah en kısa zamanda iyileşeceksin, aramıza döneceksin,' demek. Hele hele bu akraba ise hem akrabalık hem de hasta olduğu için, ziyaret edince daha çok sevaplar katlanmış olur.” şeklinde konuştu.
“Akrabalık hakkını gözetmemiz lazım”
Akrabaların ziyaret edilmesinin, sadece manevi bir moral kaynağı olmadığını, aynı zamanda sevap kazandıran bir eylem olduğunu dile getiren Buyra, “Onun için akrabalık hakkını gözetmemiz lazım. Zekatlarda, fitrelerde onlara öncelik hakkı vermemiz lazım. Yemek yapınca, çorba yapınca, bir domates fazla katsak, bir biber fazla katsak, muhtaç akrabalarımıza bir tas göndersek, bir tas çorba ya da bir bardak su fazla katsak çorbamızda, o çorbadan akrabalarımıza göndersek hem dualarını almış oluruz hem onları sevindirmiş oluruz hem de sıla-i rahim yapmış oluruz. Böylece Allahu Teala'nın rahim sıfatını da aynı zamanda almış oluruz.” ifadelerine yer verdi.
“Akrabalık, bizim için vazgeçilmez bir öneme sahiptir”
Son olarak, akrabaların ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Buyra, “Dolayısıyla akrabalık, bizim için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Mümkün mertebe akrabalarımızı ihmal etmeyelim, onlara sahip çıkalım. Allah, akrabaya sahip çıkana sahip çıkar. Rabbim, bizleri akrabasına sahip çıkan ve hepimize Allahü Teala'nın sahip çıktığı kulları olmayı bizlere nasip eylesin.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)