10871,08%0,16
41,94% 0,04
48,88% 0,06
5416,92% 1,68
8944,84% 0,00
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) camiyi istişare, eğitim ve yardımlaşma merkezi olarak kullanmıştır. Biz de camiyi yeniden hayatın merkezi haline getirmeliyiz diyen Yaldız, topluma önemli bir çağrıda bulundu.
“Camiler yalnızca ibadet yeri değil, hayatın merkezidir”
Camilerde çeşitli oyunlar oynatılması, cami algısını daha samimi ve gençlere dönük hale getirilebilir olacağını aktaran manevi danışman Yaldız “Camiler, İslam medeniyetinin merkezidir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hicret ettiğinde daha Medine’ye varmadan önce bir mescit inşa etmiştir. Bu da İslamiyet dinini camiye ne kadar önem verdiğini ve caminin ne kadar merkezi bir konumda olduğunun bir göstergesidir. Aynı zamanda Medine’ye vardığında da ilk yapmış olduğu şey bir mescit inşa etmesidir. İlk inşa edildikleri Asr-ı Saadet'ten bu yana camiler sadece namaz kılınan mekanlar olmadı; aynı zamanda birer okul, birer kütüphane, birer danışma merkezi ve birer sosyal toplanma yeriydi. Biz buna modern anlamda "yaşayan cami" modeli diyoruz. Cami, Allah ile bağ kurduğumuz yer olduğu kadar, toplumla ve çevreyle de bağ kurduğumuz yerdir. Gençlerin camiyle ilişkisi, modern yaşamın getirdiği bireyselleşme ve hızlı tempolu hayat tarzı nedeniyle geleneksel dönemdeki kadar güçlü olmayabiliyor. Bizim amacımız bu ilişkiyi yeniden canlandırmaktır. Bunun için camileri gençlerin sadece ibadet ettiği değil, aynı zamanda kendini ait hissettiği ve keyifli vakit geçirdiği yaşam merkezleri haline getirmeliyiz. Bu kapsamda futbol turnuvası ile gençleri bir araya getirirken, diğer kurumlar ile iş birliği yaparak çeşitli faaliyetlerle cami çatısı altında gençlere sosyal beceriler kazandırılabilir. Camilerde çeşitli oyunlar oynatılması, cami algısını daha samimi ve gençlere dönük hale getirilebilir.” ifadelerini kullandı.
“Çocukların katılımını artırmak içinse camiyi onlara sevdirme yollarını bulmalıyız”
Ödüllü programlarla çocuklara camiyi sevdirmenin yollarının aranması gerektiğini söyleyen Yaldız “Camilerimizde Kur'an-ı Kerim öğrenimi, tefsir, hadis ve siyer dersleri gibi temel dini eğitimlerin yanı sıra, aile içi iletişim seminerleri ve değerler eğitimi gibi sosyal içerikli programlar da düzenlenmektedir. Mahalledeki dayanışma ve yardımlaşma konusunda ise camiler kilit bir rol üstlenir. İmamlarımız ve cemaatimiz, mahalledeki ihtiyaç sahiplerini tespit eder, toplanan zekât, fitre ve sadakaların güvenilir bir şekilde ulaştırılmasına aracı olur. Böylece cami, mahalledeki sosyal adaleti ve kardeşlik hukukunu güçlendiren somut bir dayanışma merkezi olarak görev yapar. Toplumun dini ve ahlaki değerlere yönelik farkındalığını artırmanın yolu, vaaz ve hutbelerde sadece teorik bilgi vermek yerine, bu değerleri güncel ve yaşamsal konularla ilişkilendirmekten geçer. Dürüstlük, komşuluk hakkı, merhamet gibi ahlaki ilkeleri hayatın pratiği üzerinden anlatmak gerekir. Çocukların katılımını artırmak içinse camiyi onlara sevdirme yollarını bulmalıyız. Onlara özel oyun ve okuma alanları hazırlamak, camiye düzenli gelmelerini teşvik etmek amacıyla "Camiye Koşuyoruz" gibi ödüllü programlar düzenlemek ve en önemlisi, cami cemaatinin çocuklara karşı her zaman kucaklayıcı ve hoşgörülü olması bu konuda en etkili yöntemlerdir.” sözlerine yer verdi.
“Camilerde yapılacak sportif ve kültürel faaliyetler, gençleri kötü alışkanlıklardan koruyan en etkili yoldur”
Yaldız “Cami merkezli sosyal projelerin zararlı alışkanlıklarla mücadeledeki en büyük katkısı, gençlerin boş zamanlarını doldurarak onları kötü alışkanlıkların çekim alanından almasıdır. Sportif turnuvalar, kültürel geziler, okuma kampları gibi aktiviteler gençlere sağlıklı bir çevre ve arkadaşlık imkânı sunar. Ayrıca din görevlilerimiz, rehberlik ve manevi danışmanlık hizmeti sunarak, gençlere güçlü bir ahlaki bilinç ve aidiyet duygusu aşılar. Bu sağlam manevi ve sosyal destek ağı, gençlerin zararlı alışkanlıklara karşı dirençli olmasını sağlar.” şeklinde konuştu.
“Camiyi hayatımızın merkezine alarak bütün sorun ve sıkıntılarımızın ve çözümünün merkezi haline getirmeliyiz”
Camilerin sadece ibadethane değil aynı zamanda sorunların çözüm yeri olması gerektiğini ifade eden manevi danışman Yaldız “Camiler bizim için sadece bir ibadet mekânı değil Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kendi zamanında camiyi hastane, istişare mekânı, çocuklar için oyun ve okul alanı olarak kullanmıştır. Bizlerde camileri kendi hayatımızda sadece ibadet yerleri olarak almamamız lazım. Camilerin sadece ibadethane olmadığının en güzel örneği de Cuma namazlarının topluca kılınması ve verilen hutbe nasıl ki yerel ve o bölgenin hangi sorunları, sıkıntılarını konu alıyorsa bu da bize şunu anlatır; cami sadece bir ibadethane yeri değil, cami insanların bir araya gelmesi, sorunlarını bilmesi ve bu sorunlarının çözülmesi konusunda çözümlerin yapılması gerektiğine dair birer kanıttır. Nasıl ki Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) camiyi yaşamın merkezi haline getirerek kullanmışsa, şu anda belki bira kopmuşuz ama yine bizimde yapmamız gereken özümüze dönmek ve camiyi sadece ibadethane olarak kullanmak yerine camiyi hayatımızın merkezine alarak bütün sorun ve sıkıntılarımızın ve çözümünün merkezi haline getirmeliyiz.” (İLKHA)