Yazar Baran: Hazreti Hüseyin'in misyonu ne ise Şeyh Said Efendi'nin kıyamının misyonu da o idi

Tarih: 29.06.2025 12:46 Güncelleme: 29.06.2025 12:46
Yazar Baran: Hazreti Hüseyin
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült
Haberi Sesli Oku

Şeyh Said Hazretlerinin misyonunu Hazreti Hüseyin'in yüklendiği misyona benzeten Araştırmacı Yazar Mehmet Baran, başlattığı kıyamın Kürdistan bölgesinde uyanışa vesile olduğu gibi Gazze'deki direnişin de Avrupa'da insanların İslam'la tanışmasına vesile o

Şeyh Said Hazretlerinin şehadetinin 100'üncü yıldönümünde Şeyh Said kıyamının nedenleri, neticeleri, bölge halkı üzerindeki etkilerinden söz eden Araştırmacı Yazar Mehmet Baran, günümüzün en büyük örneklerinden biri olan Gazze direnişine işaret ederek Filistin'de sürdürülen mücadelenin dünya halklarında oluşturduğu etkilere dikkat çekti.

29 Haziran 1925'de Diyarbakır'da asılarak şehid edilen Şeyh Said Hazretlerinin misyonu, vizyonu, başta Kürtler olmak üzere halklar üzerinde bıraktığı kutlu mirası konuşan Baran, o gün ekilen tohumların bugün filizlendiği gibi Gazze direnişinin yaklaşık 2 yıldır Filistin topraklarında ektiği tohumların da Avrupa'da filizlendiğine vurgu yaptı.

"Birinci Dünya Savaşında asker batıyla uğraşırken doğuda alimler düşmana karşı cihad etti"

Şeyh Said'in şahsiyeti ve aile bilgilerini özetle aktaran Baran, "Şeyh Said Efendi, bölgede tanınan ve bilinen bir alim, mürşid, medreselerde öğrencilere ders veren ve aynı zamanda ticaretle uğraşan bir şahsiyettir. Kendisi; seyyid, Nakşibendi, Şeyh Ali Sebti'nin torunudur. Dedesi Şeyh Ali Sebti Palu'ya yerleşerek çocuklarını yetiştirince kendi yanında tutmuyor, dönemin alimleri gibi kendisi de çocuklarını belli bir ilim ve icazet seviyesinden sonra irşad görevi için başka yerlere gönderiyor. Bu çocuklarından en büyüğü olan Şeyh Mahmut Feyzi'yi Erzurum'un Hınıs ilçesine gönderdi. Bu sebeple Şeyh Said Efendi de babasıyla beraber Hınıs'a yerleşti." dedi.

Birinci Dünya Savaşı sürecinde Şeyh Said başta olmak üzere bölge alimlerinin sergilediği tutuma dikkat çeken Baran, "Bölge, birinci Dünya Savaşından önce Rusların istilasına uğradı. Ruslar Ermenilerle iş birliği yapınca özellikle doğu vilayetleri adeta dışarıdan ziyade içeriden de vurulmuş oluyordu. Ruslar Kars, Van, Muş ve Bitlis'e kadar gelince dolayısıyla halk, bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Nitekim Ruslar o dönemde ulaştıkları her yeri alabiliyordu. Çünkü devletin askeri bölgede varlık gösteremiyor, batıdaki savaş ve sıkıntılarla boğuşuyordu. Asker batıyla uğraşırken doğu da Rus fitnesi çıkınca bölge alimleri öğrencileriyle beraber cihad safhasına geçtiler." ifadelerini kullandı.

"Alimlerimiz medrese kapılarına kilit vurup 'şimdi fitneye karşı cihad zamanıdır' dedi"

Toplumda İslam alimleri hakkında oluşan yanlış izlenimlerin birinci dünya savaşında yürütülen cihad ruhuyla çürütüldüğüne vurgu yapan Baran, "Kimi insanlarda 'Alimler sadece ilimden anlar, medreselerde ders vermekten başka bir şey yapmaz, siyasete girmez, cami ve medresede boğulmuş' düşüncesi hakimdir. Üstad Bediüzzaman ve Şeyh Said gibiler başta olmak üzere medreselerde talebe yetiştiren alimlerimiz o dönemde 'düzenli ordu gelsin, onlarla beraber Ruslara karşı savaşalım' demedi, adeta medrese kapılarına kilit vurup öğrencilerine 'bugün ders alıp verme zamanı değil, kapıya dayanan fitne karşısında kılıcı kuşanmaktır' dediler. Üstad Bediüzzaman'ın talebeleriyle beraber Bitlis'i savunurken esir düştüğü gibi Şeyh Said'de Ruslara karşı mücadele verdi, düşmanın ilerlemesini engelledi. Düzenli ordunun gelmesiyle düşman geri çekilmek zorunda kaldı." şeklinde konuştu.

Baran, "Bu yaşanan olaylara kadar Şeyhlerin teşvikiyle halkla beraber memlekete sahip çıkıldı. O dönemde özellikle Şeyh Said Efendi'nin halk üzerinde büyük bir ağırlığı vardı. Şeyh Said Efendi 'haydi! Şimdi cihad zamanı' dediğinde insanlar ellerindeki silahlarla meydanlara çıktı. Yani bu memleketin kurtuluşu için bu insanlar ciddi bedeller ödedi. Mustafa Kemal minbere geçip namaz kıldırdığı, hutbeler verdiğini unutmasıyla beraber İslam'a ve Müslümanlara olan kinini ortaya koymuş, Kürt Müslümanlara karşı kıyıma başlamıştı. Mustafa Kemal'in bu tutumunu ferasetiyle evvelinden fark eden Şeyh Said Hazretleri, söz konusu tehlikeye karşı halkı bilinçlendirmeye yönelik çalışma başlattı ve kılıcını kuşandı." diye belirtti.

"Şeyh Said Efendi, Hazreti Hüseyin gibi bu kıyamın sonunda başını vereceğini bilerek mücadele etti"

Aktarımında Şeyh Said kıyamının çıkış nedenlerine de işaret eden Baran, şunları söyledi:

"Tabi ki bu kuşanma savaş olarak değerlendirilmemeli. Çünkü O'nun düşüncesinde düşmana karşı beraber mücadele verildi ve bu halkın inancı İslam'dır. Öncesinden İslam kardeşliğiyle devam ettiği gibi bundan sonrada böyle devam edeceği; aksine hedefe camiler, medreseler, İslami yaşantı, giysi ve İslami hassasiyetler törpülenmesi durumunda kardeşlik bağlarının biteceği yönündeydi. Şeyh Said Efendi'nin mücadelesi bu yöndeydi ve bu minvalde halkı bilinçlendirme çalışması başlatarak dönemin yönetimine hassasiyetleri aktarma mücadelesindeydi. Şeyh Said Efendi'nin bu irşad çalışması hedefine ulaşmadan Mustafa Kemal İngiliz aklıyla Piran'daki provokasyonla hareketi bastırdı ve Şeyh Said kıyamı başladı."

Şeyh Said Hazretlerinin başlattığı kıyamın başta Kürtler olmak üzere Müslüman halklar üzerinde oluşturduğu etkilere dikkat çeken Baran, "Şeyh Said'in kıyamı ve mücadelesinden dolayı bizler bugün dahi ondan bahsederken 'Radiyallahu Anh" diyor, kendimizi ona minnettar hissediyoruz. Kimse ' Şeyh Said suçluydu, kıyam etmeseydi biz bu kadar bedel ödemezdik' demiyor ve diyeni de göremezsiniz. 'Şeyh Said Efendi'ye biz yeterince destek çıkmadık, bu uğurda bir canı vardı onu da verdi' diyenlere çok sayıda rastlayabilirsiniz. Nitekim Şeyh Said Efendi, Hazreti Hüseyin gibi bu kıyamın sonunda başını vereceğini bilerek mücadele verdi. O evinde oturmadı, Allah'a karşı mesuliyetini yerine getirdi ve torunlarına kıyam mirasını bıraktı. Hazreti Hüseyin'in misyonu ne ise Şeyh Said Efendi'nin kıyamının misyonu o idi. Yani Şeyh Said Efendi, Müslüman Kürt halkımıza bir rol model sundu."

"Şeyh Said'in kıyamı Kürdistanda filizlendiği gibi Gazze'nin kıyamı da Avrupa'da bir tohum olacak"

"Şu an Şeyh Said Efendi'nin kabri, asıldığı Diyarbakır Dağkapı Meydanı'nda mı? başka yerde mi? bilemiyoruz fakat biz onu kalbimize gömmüş, kalbimizi ona makber kılmışız. Bu minnettarlığımızı çocuklarımıza aktarmaya devam ediyoruz." diyerek konuşmasını sürdüren Baran, Gazze direnişine atıfta bulunarak şunları kaydetti:

"Siyonistler Merhum Erbakan Hoca'nın ifadesiyle gizli dünya devleti adı altında bir otorite kurmuş. En basit örneğiyle içerisinde bulunduğumuz bu boykot sürecinde 2 yıldır halen aldığımız hangi ürünün işgal rejimine ait olduğunu kestiremiyoruz. Siyonistler bu ekonomik çalışmalarını zamanında yürütmüş, yüzyıllar sonrasını düşünerek temelini atmış ve bugünde meyvesini topluyor. Yine aynı şekilde İslam ülkelerini, özellikle arap liderlerini o kadar sindirip kendine bağlamış ki Avrupa'daki sıradan bir vatandaş kadar tepki gösteremiyor. Fakat HAMAS gibi yapılar Şeyh Said Efendi ve Hazreti Hüseyin misali zulme boyun eğmeyip kıyam ettiler. Bu kıyamları da on binlerce insanı İslam'a çekti. Yani evet Gazze ölüyor, Avrupa diriliyor. Şeyh Said Efendi de şehid oldu ama bizler de onun mirasının semeresiyiz."

Baran, "Biz şuna inanıyoruz: Şeyh Said Efendi Kürdistan topraklarında nasıl bir tohum ekti ve bir gün filizlendi ise Allah'ın izniyle Gazze'nin kıyamı da Avrupa'da bir tohum olacak. Bugün çıkmazsa da yarın muhakkak bu tohum filizlenecek ve İslam neşr-u nema bulacak, insanlar İslam'a koşacak ve Allah'ın izniyle emperyalistlerin korktukları başlarına gelecek." dedi. (İLKHA)

İDEV Başkan Yardımcısı Taş: Ailede huzur, toplumun da düzelmesine vesile olacaktır

Ukrayna, Ottawa Sözleşmesi'nden çekildi

Trump, İran'a yönelik yaptırımları kaldırabileceğini söyledi

Hindistan'daki ritüelde izdiham: 3 ölü

Azerbaycan, Rusya'nın tüm kültürel etkinliklerini iptal etti

HAMAS: Şucaiyye’de un taşıyan sivile saldırı, faşist ordunun vahşi bir suçudur

Elazığ'da Şeyh Said Kıyamının 100. yılında anma programı düzenlendi

DMM: İklim Kanunu Tasarısı ile hayvancılığın bitirileceği iddiları gerçeği yansıtmıyor

Feke’de gölet inşaatında göçük: Bir işçi hayatını kaybetti

Kazara ateş alan silah bir çocuğun ölümüne neden oldu

Yazar Yaman: Aile, meselemizdir; aileyi konuştukça çözümler bulacağız

Malatya'da samanlık yangını: Tonlarca saman küle döndü

HÜDA PAR: Şeyh Said ve yarenlerini rahmetle yâd ediyoruz

İşgal ordusu, Ürdün sınırına siyonist kuvvetlerini konuşlandırdı

Yarımca köyü sakinleri: Öğrencilerimiz tehlikeli yolda servisle gidip geliyor

Kovancılar'da arazi yangını: Traktör alevlere teslim oldu

Yapıcıoğlu: Asgari ücret asla açlık sınırının altında olmamalı

Tanzanya'da 2 otobüs çarpıştı: 38 ölü 28 yaralı

Karikatürist Çiftçi: Aile teması, bugünün en önemli gündemidir

Mardin’de orman yangınına havadan ve karadan müdahale

İlahiyatçı-Yazar Özkan Yaman: Aileyi ayakta tutan "7 T"ye dikkat etmeliyiz

Tarihçi Erdem: Şeyh Said’in kıyamı, İslamsızlaşmaya karşı İslam’ın feryadıdır

Ürdün basketbol takımı, işgalci siyonistlerin takımıyla oynamayı reddetti

Pakistan’da şiddetli yağış: 38 ölü

İşgalin Gazze'nin çeşitli bölgelerine saldırısında çok sayıda kişi şehit oldu ve yaralandı

Mardin’de kaynak yaparken elektrik akımına kapılan kişi öldü

Batman'daki STK'lardan, "Gazze'yi gündemden düşürmeyin" çağrısı

Hindistan'da muson yağmurları: 34 ölü

Gazze'de şehit sayısı 56 bin 500'e ulaştı

Aşura orucu nedir, ne zaman tutulur? Faziletleri nelerdir?

Yükleniyor