9312,13%-0,10
38,29% 0,07
43,74% 0,12
4106,16% -1,30
6690,48% -2,29
"23 Nisan Dünya Kitap Günü" dolayısıyla kitap okumanın önemi ve gerekliliği hakkında konuşan yazarlar, okuma alışkanlığının nasıl kazandırılacağına dair önemli tavsiyelerde bulundu.
Çocukların kitap okumaya yönelmesi için, ebeveynlerin küçük yaşlardan itibaren evde kitaplarla örnek olmalarının büyük önem taşıdığını belirten yazarlar, çocukların yalnızca söylenenlerle değil, gördükleriyle öğrendiğini ifade etti.
"23 Nisan Dünya Kitap Günü" dolayısıyla yazar Halit Ertuğrul ve İbrahim Halil Temel, İLKHA muhabirine konuştu.
Her iki yazar da dijital dünyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti ve okuma alışkanlıklarının artırılabilmesi için ebeveynler ve öğretmenlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Dijitalleşmenin yaygın olduğu günümüzde çocukların kitaba dokunarak, sayfalarını çevirerek kitapla etkileşime girmesinin önemine değinen Ertuğrul "Dijital dünya ruh vermiyor, duygunun oluşması için kitaba dokunmak şart" dedi.
Temel ise nitelikli kitapların her koşulda çocuklar tarafından okunacağını ifade ederek, okuma alışkanlığının yalnızca dijital kitaplarla değil, gerçek kitaplarla sağlanabileceğini söyledi.
"Çocuklar nasihati dinlemez"
Çocukların dijitalleşmeden kitap okumaya yönelmeleri için küçük yaşlardan itibaren ebeveynlerin ellerinde kitap görmeleri gerektiğini belirten Yazar Halit Ertuğrul, "Anne ve babaların evde çocuklarıyla birlikte kitap okuma seansları yapması gerekir. Çocuklar nasihati dinlemez; gördüklerine, yaşadıklarına, hayatına bakarak yaşarlar. Çocuklar, ebeveynlerinin hayatında bu faaliyetleri görecek ki ilgi duysun" dedi.
"Okula giden çocuk, öğretmenin elinde kitap görecek"
Öğretmenlerde kitap okuma oranının düşük olduğunu belirten Ertuğrul, "Okula giden çocuk, öğretmenin elinde kitap görecek. Hangi branş olursa olsun, öğretmen sınıfa girdiğinde kitabıyla girmeli. Öğretmenlerinin sözleri çocuklar için çok önemlidir. Bir baba yüz kez söyler, öğretmen bir kez söyler. Öğretmenlerin okur-yazar olması gerekir. Ellerinde kitaplarla çocuklara kitap okumayı kavratacak bir eyleme bu zamanda çok ihtiyaç var" diye konuştu.
"Tüm olumsuzluklara rağmen çocukların kitap okumaya ilgisi var"
Yazarlara çağrıda bulunan Ertuğrul, "Günümüzün nesli kalın kitapları okumuyor. Uzun yazılmış metinlerden uzak duruyorlar. Kısa, ince ve bir oturuşta bitirilebilecek kitapları tercih ediyorlar. Yazarlar olarak bu ihtiyacı fark edip çalışmalarımızı bu yöne kanalize etmeliyiz. Anneler, babalar ve öğretmenler… Çocuklara ne kavratmak istiyorsanız önce siz yaşayın, gösterin ve yapın; çocuklar sizin hayatınızda görsün. Tüm olumsuzluklara rağmen çocukların kitap okumaya ilgisi var. 'Gençler kitap okumuyor' deniliyor ama bu kadar kitap neden basılıyor, kim alıyor? Gençler kitap okumuyor demeyelim, okumaya başladılar diyelim. Ancak onların ilgisini çekecek, okuyabilecekleri tarzda kitaplar yazmamız gerekiyor. Gençler kalın kitapları okumaz. Kitapları okutacak asıl kaynak, öğretmenlerdir" ifadelerini kullandı.
"Dijital dünya ruh vermiyor"
Dijital kitabın çok kolay ulaşılabilir olduğunu, ancak çocuğun kitaba dokunmadan bir ruh bağı kuramayacağını söyleyen Ertuğrul, "Sayfalar karıştırılmadan, etkileşim yaşanmadan bir şey hissedilmez. Dijital dünya duygu taşımaz. Duygunun olması için kitap ele alınmalı, sayfalar çevrilmeli. Dijital dünyada çocukları kitaba yönlendirmek için anne-baba ve öğretmenlerin özel bir gayreti olmalı" dedi.
"Kitaplı evde doğan çocuk ile kitapsız evde doğan çocuk arasında fark var"
Okuma kültürünün en önemli başlangıcının, ebeveynlerin çocuk 3-4 yaşına geldiğinde ona kitap almasıyla başladığını söyleyen Yazar İbrahim Halil Temel, "Anne ve babalar, çocuklarını ne kadar erken yaşta kitapla tanıştırırsa, evdeki kültür de o kadar artar. Kitapla büyüyen çocuk zamanla daha çok okumaya başlar. Ebeveynlerin okuma kültürünü oluşturması çok önemlidir. Kitaplı evde doğan çocuk ile kitapsız evde doğan çocuk arasında yer ile gök kadar fark vardır. Ailelerin çocuklarına kitap eğitimi vermesi çok kıymetlidir. Çocuk bir kez okumayı sevdi mi, gerisi kendiliğinden gelir. Okulda öğretmenler de nitelikli kitaplar önerirse, okuma kültürü diğer derslere de olumlu yansır. İyi kitap okuyan çocukta konuşma, dinleme ve anlama becerileri gelişir" dedi.
"Yapay zekâ etkili olabilir ama insanın duygusu bambaşka"
Pandemiyle birlikte çocukların sosyal medyayla fazlasıyla içli dışlı olduğunu ifade eden Temel, "Sosyal medya çocuklar üzerinde çok etkili oldu. Ebeveynlerin çocuklarına sosyal medyayı tamamen yasaklaması değil, sınırlı ve kontrollü şekilde vermesi gerekiyor. Nitelikli kitaplar varsa, çocuklar mutlaka okurlar. Kitap okuma oranı azalmış olabilir ama iyi kitaplar olursa rağbet yeniden artacaktır. Yapay zekâ kitap sektörünü de etkiliyor. Grafik tasarımcılar, çizerler için zor bir süreç başlıyor çünkü yapay zekâ kaliteli işler çıkarabiliyor. Ancak ne kadar gelişirse gelişsin, duygusu, kalbi ve zihni olan bir insanın yazdıkları kadar etkili olamaz. Kalp, akıl ve duygular her zaman en önde olur" şeklinde konuştu.(İLKHA)