• BIST 100

    9411,13%0,46
  • DOLAR

    34,56% 0,25
  • EURO

    36,04% -0,51
  • GRAM ALTIN

    3000,45% 1,31
  • Ç. ALTIN

    5010,37% 1,12

Yemeği hızlı yemek kalori alımını artırıyor, obezite riskini yükseltiyor

GÜNDEM 18.04.2022 12:12:38 0
Yemeği hızlı yemek kalori alımını artırıyor, obezite riskini yükseltiyor

Yemeği hızlı yemek kalori alımını artırıyor, obezite riskini yükseltiyor

Hızlı yenilen yemeğin sindirim sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Dr. Öztürk, obezite riskinin de arttığını söyledi.

Yemeği hızlı yemek, sindirim sağlığını olumsuz etkileyen yanlış alışkanlıklardan biri…

Lokmalarını yeteri kadar çiğnemeden yutanlar, çeşitli hastalıklar ile karşı karşıya kalabiliyor…

Obezite ise, yarattığı ve yaratabileceği sağlık sorunları nedeniyle bugün dünyadaki en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Akif Öztürk, 2020 yılında yapılan bilimsel bir çalışmada hızlı yemek yiyenlerin yavaş yiyenlere oranla doymak için daha çok besin tükettiklerini ortaya çıkardığını söyledi.

İHA’nın haberine göre; Hollandalı bilim insanları tarafından 60 gönüllü üzerinde yapılan ve 2020 yılında sonuçları ‘American Jounal of Clinical Nutrition’ dergisinde yayınlanan çalışmaya göre; yeme hızı ne kadar azalır, çiğneme ne kadar uzarsa doyma hissi de bir o kadar az gıdayla sağlanabiliyor.

“Hızlı yemek yiyenlerde daha fazla miktarda besin alımı daha fazla kalori alımı demektir”

Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk’ün verdiği bilgiye göre hızlı yemek yiyen insanlar, yavaş yiyenlere oranla daha fazla obezite riskine sahip.

Öztürk, sadece bu çalışmaya göre böyle bir genelleme yapmak doğru olmasa da bu ve benzer çalışmaların bu tezi doğruladığını belirterek şu açıklamaları yaptı:

“Hızlı yemek yiyenlerde daha fazla miktarda besin alımı daha fazla kalori alımı demektir. Bu durum da aslında obezite için ciddi bir risk faktörü oluşturur. Sonuçta obezite alınan kalori ve harcanan kalori arasındaki dengesizlikten kaynaklanmaktadır.”

Ağız içi duyusal maruziyet

Çalışmanın daha net anlaşılabilmesi için iki önemli kavramı bilmek gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:

“Bunlardan biri (ADM) Ağız içi duyusal maruziyet, yani dil üzerindeki reseptörler vasıtası ile algılanan duyu hissi de diyebiliriz. ADM, çiğneme süresi uzadıkça ya da katı şekilli yiyecekler ile daha yüksek düzeyde olurken, sıvı ya da püre tarzında yiyecekler ile ve çiğneme süresi azaldıkça azalmaktadır. Diğer kavram ise adından da anlaşılacağı üzere (YH) Yeme Hızı kavramlarıdır.”

Çalışmada temelde 4 tane grup ve bir de kontrol grubunun bulunduğunu dile getiren Uzm. Dr. M. Akif Öztürk, “Gönüllüler yeme şekilleri farklı olacak şekilde gruplara ayrılarak gözlemlenmiş. Her bir grupta yer alan gönüllüler aralıklı olarak doyum anketlerine tabi tutulup aynı zamanda beslenmelerinin ilk dakikalarında ve beslenme sonunda gönüllülerin kan örnekleri alınarak kanda glikoz, insülin ghrelin ve pankreatik peptid hormon düzeyleri tespit edilmiş.” dedi.

Hızlı yutulan yiyecekler tercih edilmemeli

Çalışmanın bir diğer sonucunun da yenilen yemek püre benzeri çiğneme gerektirmeden hızlıca yiyebilecek bir yemek olmadığında ağız içi duyusal maruziyet arttığından daha az besin maddesi ile doymanın da mümkün olduğunun tespit edilmesi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. M. Akif Öztürk, bu açıdan bakıldığında günlük yaşantıda zorunlu olmayana hallerin dışında püre gibi hızla yutulan yiyeceklerin çok fazla tercih edilememesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

“Hızlı yemek yiyenler, yemek sonrası dönemde daha çabuk acıkıyor”

Araştırma grubunda gözlemlenen bir diğer parametrenin de hızlı yemek ve doygunluk arasında bir bağlantı olduğunu dile getiren Dr. Öztürk, “Daha fazla çiğneme süresi gerektiren gıdalar ile yemek sırasında açlık hissi de daha az oluyor. Bunun yanında yemek sonunda da yeniden bir öğün ihtiyacı da daha az olmaktadır. Araştırma daha hızlı yemek yiyenler ise yemek sonrası dönemde daha çabuk acıktıklarını bizlere gösteriyor.” diye konuştu.

“Çiğneme süresinin lokma başına en az 15 saniye olacak şekilde ayarlanmasını öneririm”

Daha yavaş yemek yemenin tokluk hormonu seviyelerini artırabileceği, daha çabuk tok hissetmeye yardımcı olabileceği ayrıca kalori alımını azaltabileceği uyarılarında bulunan Öztürk, hızlı yemek yeme davranışını değiştirmenin mümkün olduğunu da söyledi.

Öncelikle bu konuda belli bir farkındalığın oluşması için konunun öneminin vurgulanması ve eğitimler verilmesi gerektiğine işaret eden Öztürk, “Sindirimi kolay olan, çiğnemeden yutulabilen basit gıdalar ile beslenme yerine daha kompleks, sindirimi ve emilimi daha yavaş daha sağlıklı gıdalarla beslenme tercih edilmelidir. Bu konuda özellikle hangi gıdalar bizler için daha uygun ise hekim ya da diyetisyen tarafından destek alınarak bu yönde beslenme düzenlemeleri yapılabilir. Bunun yanında çiğneme süresinin lokma başına en az 15 saniye olacak şekilde ayarlanmasını öneririm.” dedi.

“Sadece yavaş yiyerek kilo vermek tek başına tabii ki yeterli olmayacaktır”

Daha önce Japonya’da bu çalışmayı destekler bir benzer çalışma yapıldığını ancak Hollandalı bilim insanlarının yaptığı bu son çalışmanın farkının gıda alımının çeşitli aşamalarında özellikle de ilk dakikalarında insülin seviyelerinin de ölçülmüş olması olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, bu çalışmanın ayrıca diğer çalışmalara göre hastaların seçimi ve sonucu etkileyebilecek şartların optimizasyonu açısından daha kapsamlı olduğunun da altını çizdi.

Sadece bu çalışmaya göre böyle bir genelleme yapmanın doğru olmasa da bu ve benzer çalışmaların bu tezi doğruladığına işaret eden Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, şu sözleri kaydetti:

“Hızlı yemek yiyenlerde daha fazla miktarda besin alımı daha fazla kalori alımı demektir. Bu durum da aslında obezite için ciddi bir risk faktörü oluşturur. Sonuçta obezite alınan kalori ve harcanan kalori arasındaki dengesizlikten kaynaklanmaktadır. Sadece yavaş yiyerek kilo vermek tek başına tabii ki yeterli olmayacaktır. Sonuçta burada sadece kalori alımının sınırlandırılması değil aynı zamanda kişiler için harcanan kalorinin de belirli bir düzeyde olması ile optimal kilo kontrolü sağlanabilir. Ama şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki yavaş yeme ile daha az miktarda besine ihtiyaç duymanın yanında, kontrol edilebilir bir yeme davranışı oluşturarak sağlıklı beslenme yolunda bir başlangıç noktası oluşturabiliriz. Çalışmaya göre hızlı yemek yiyenlerde yavaş yemek yiyenlere göre insülin salınımı yemeğin ilk dakikalarında ve sonunda daha az miktarda olmakta. Bu durum da özellikle şeker hastalarını düşünecek olursak insülin gibi kilit öneme sahip bir hormondan daha az yararlanma anlamına gelir.”


ASELSAN ile SSB arasında sözleşme imzalandı

MSB, Kaplan Pençesi Tatbikatı-24/2'yi gerçekleştirdi

Gökçeada ve Bozcaada feribot hatlarının bazı seferleri iptal edildi

Konya’da trafik kazası: 4 yaralı

Kitapçılardan ortak tavsiye: Hazret-i Muhammed’in ümmeti olarak okumalıyız

İşgal saldırıları nedeniyle Lübnan'dan 420 bin Suriyeli vatanına geri döndü

Çiftçilere 112,2 milyon liralık tarımsal destek

Mardin'de STK ve siyasi partililer: UCM’nin Netanyahu ve Gallant kararı yeterli değildir

Şanlıurfa'da boğazı kesilerek işlenen cinayetin zanlısı yakalandı

Ağacın kovuğunda sıkışan köpek kurtarıldı

Brezilya'nın eski Devlet Başkanı Bolsonaro ve 36 kişi darbe girişimiyle suçlandı

Köy Okulu Öğrencilerine Trafik Eğitimi

Uzmanlardan ağız ve diş sağlığı için önemli uyarılar: "Erken kontrol ve düzenli bakım şart"

Gazze soykırımının 413'üncü günü

“Vaktini sosyal medyada geçiren çocuklarla, kitap okuyan çocuklar arasında fark var”

Arama kurtarma ekipleri STK fuarında

Kızıltepe ilçesine ilk kez getirilen anjiyo cihazıyla ameliyat gerçekleştirildi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır Diyarbakır'da

Dr. Giden: Akciğer kanserinin yaklaşık yüzde 90'ı sigara kullanımına bağlıdır

Hakkında kesinleşmiş hapis cezası olan şahıs tutuklandı

İşgal çetesinin, dünya barışı ve güvenliği için büyük bir tehdit haline geldiği apaçık ortadadır

Batı Karadeniz için sağanak ve kar uyarısı

HÜDA PAR İl Başkanı Beyazçiçek: Yüksek su fiyatları vatandaşı zorluyor!

HÜDA PAR Vekili Demir, İslam alimlerini buluşturan forumu değerlendirdi

Uzmanlardan önemli uyarı: Lenfödem tedavisi mümkün

Meteoroloji'den Bursa için sarı kodlu uyarı

Marmara için kuvvetli sağanak ve kar uyarısı

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı: Gazze imtihanında tüm dünya sınıfta kaldı

3D gözlük ile Mescid-i Aksa ziyareti

Ticaret Bakanlığı: 5,7 milyar liralık gelir kaybı önlendi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku