10108,52%-1,63
40,00% 0,34
46,98% 0,03
4264,85% -0,21
6812,98% 0,09
İşgal rejiminin 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü saldırılarda şehit sayısı 57 bin 418’e, yaralı sayısı ise 136 bin 261’e ulaştı. Öte yandan, enkaz altında halen binlerce kişi bulunuyor ancak arama-kurtarma ekipleri onlara ulaşmakta güçlük çekiyor.
Emekli İmam-Hatip Hasan Yenigün, işgal rejiminin Gazze’de yaptığı soykırıma sessiz kalmamak için boykotun gündemden düşürülmemesi ve kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiği aktardı.
Boykotun bir protesto değil, vicdani ve imani bir duruş olduğunu belirten Yenigün, Müslümanlar için boykotun bir görev olduğunu; aksi takdirde zulme sessiz kalmanın, o zulmü onaylamak anlamına geleceğini vurguladı.
İLKHA’ya konuşan Yenigün, şu ifadeleri kullandı:
"Malum olduğu üzere önemli bir aydayız. Muharrem’in 10. günündeyiz. Muharrem ayı haram aylardan bir aydır. Hazreti İbrahim ve İsmail’in şeriatında Hazreti Muhammed Aleyhisselam ve gelen tüm peygamberlerin şeriatlarında bu haram ayların kutsallığı söz konusu. Bu aylarda savaşlar durduruluyor, silahlar susturuluyordu. Ancak bugün zalim işgalci israil hiçbir kutsala kulak vermeden, ister haram ayları, ister Ramazan ayı olsun zulmüne devam ediyor. Gündem onlar için değişmiyor. Allah’u Teâlâ melun bu millet hakkında Kur’an-ı Kerim’den bize geniş bir bilgi vermekte. Bunları nasıl ateşkes sözleşmelerini bozduklarını, ihanetlerini, peygamberleri katlettikleri konusunda, israil oğullarını nasıl Yahudileştiklerini 710 ayetle bize Kur’an-ı Kerim’de bildiriyor."
Soykırım savaşının bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini belirten Yenigün, "Bugün işgal rejimi israilin Filistin’de yaptığı zulüm, yaptığı katliam gerçekten yıllardır devam ediyor. Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz bombalarla uyanıyorlar, bombalarla uyuyorlar artık barınacak evleri de kalmadı, yiyecek bir şeyleri de kalmadı ve bu zulüm bütün dünyanın gözü önünde devam ediyor. İşlenen bu zulme karşı elbette bir Müslüman olarak inancımızın bir gereği olarak seyirci kalmamız mümkün değildir. Elbette sesimiz yükselecektir. Filistinli kardeşlerimize hem dua edeceğiz hem de bu zulmü lanetleyeceğiz. Ancak sadece sözde kalmamalı. ‘Kahrolsun israil’ ifadeleriyle israil kahrolunmaz." şeklinde konuştu.
"Yapılan zulme seyirci kalmak zulmü onaylamaktır"
Müslümanlığın gereği olarak boykotun kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğine dikkat çeken Yenigün, "Müslümanların eylem planında, amel noktasında fiili adımlar atması gerekiyor. Yapmamız gereken hususların başında da boykot gelmektedir. Boykot, aslında bir protesto değil, vicdani bir hareket, imani bir harekettir. Müslüman olmamızın gereğidir. Boykot yapmaya mecburuz. Yapılan zulme seyirci kalmak zulmü onaylamaktır. Sessiz kalmak mümkün değildir. Çünkü Yahudiler bundan anlarlar. Tarihte Hayber Savaşında Yahudiler kendilerini teslim etmiyorlardı. Ancak ne zaman ki Peygamber Efendimiz Aleyhisselam Yahudilerin hurma ağaçlarını kesmesini emrettikten sonra Yahudiler hemen teslim olmayı kabul ettiler ve kale fethedildi. Dolayısıyla boykota muhakkak devam etmemiz gerekiyor. Ailemizi, çocuklarımızı, insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Onların kolalarını içmeyeceğiz, çocuklarımıza içmeyeceğiz, gelen misafirlere ikramda bulunmayacağız. Kadınları da bu konuda da bilinçlendirmek lazım. Onların o temizlik ürünlerini kullanmayacağız. Çünkü Allah’u Teala, ‘İyilikte ve takvada yardımlaşın ama günahta ve zulüm da yardımlaşmayın’ buyurmaktadır. en ufak bir yardımı zalime bir destek şeklinde olmasın. Zulme rıza göstermekte bir zulümdür. İslam ülkeleri eğer israil ile olan ticaretlerini, ilişkilerini kesseydi o zaman israil uslanırdı. Dolayısıyla boykotu ailemizi bilinçlendirerek devam etmemiz gerekiyor. Boykotu uygularken de bir sefer veya birkaç günlüğüne olmamalıdır." ifadelerini aktardı.
"Boykotu uygulanmadığında kişiye vebaldir"
Yenigün, boykotu uygulamayanların vebal sorumluluğuna değinerek, "Boykot yapmak için Müslüman olmak şart değildir. Vicdan sahibi insan olmak yeterlidir. Bir gayri Müslim bile işgal rejimin Gazze’de sürdürdüğü katliama karşı ‘Eğer zalim bizden ise ben bizden değilim’ diyebiliyor. Dolayısıyla bu zülme karşı hem sözlerimizle hem dualarımızla hem yapılan etkinliklere katılarak hem de imanımızın gereği olarak boykota devam ederek bunu yapmakla mükellefiz. Boykotu uygulanmadığında kişiye vebaldir. Ülkemizde 10 binlerce belki 100 binlerce insan israilin bu zulmünü ya göremiyor ve ya da bilerek karşı gelmiyor. Bütün inan gruplarında münafıklar doğmuştur, Müslümanlar dâhil. Ama Yahudilerden kolay kolay bir munafık bir Yahudi bulamazsınız. Yahudi milletine karşı hıyanet edecek, zarar verebilecek yoktur. Yahudi her yerde yahudidir. Ancak bunu maalesef Müslümanlarda göremiyoruz. Oysa Yüce Allah, ‘Müminler kardeştir’ buyurmaktadır. Dolayısıyla bu mahzun kardeşlerimize sahip çıkmamız, onları desteklememiz ve bu boykota devam etmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu. (İLKHA)