İmam hatip okullarının günümüzdeki işlevi, gençlerin manevî gelişimine katkıları üzerine konuşan ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, imam hatip okullarının yüzyıllık geçmişi, bugünü, eğitimde başarısı ve topluma katkıları üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
"En az maliyetle en yüksek katma değer oluşturuyor"
İmam hatip okullarının geçmişinin 1913 yılına dayadığını belirten Ceylan, "Osmanlının son döneminde çift kanatlı gençler yetiştirme arzusuyla kurulmuş, hem dünyayı hem ukbayı kuşatan gençlerin var olması, bu ülkeye katma değer üretmesi için kurulmuş okullardır. Daha sonra 1924'te bir akamete uğruyor, 1951'de merhum Celalettin Ökten hoca ile birlikte çift kanatlı genç misyonunu üstlenecek şekilde hem dünya ilimlerini tahsil eden hem vatan millet sevdasıyla yanıp tutuşan, dinini, peygamberini, rabbini bilen nitelikli, iman sahibi nesiller yetiştirmek üzere kurgulandı. Kurulduğu günden beri de aslında bu nesli yetiştirme noktasında ülkemizde çok ciddi bir boşluğu dolduran, nitelikli kadrolar yetiştiren, en az maliyetle en yüksek katma değer oluşturan kurumlardır. İmam hatip okullarındaki öğrencilerimiz hem Peygamber Efendimizin hayatını hem temel dini bilgileri, hadisi, kelamı, fıkhı öğreniyorlar. Bunun yanında diğer okullardaki kadar matematik, fen, Türkçe gibi derslerin tamamını da görüyorlar." diye konuştu.
Yüzde 10'luk potansiyelle yüzde 40 oranında başarı
Ceylan, "Okullarımız bu alandaki boşluğu dolduruyorlar ama sadece imam yetiştirme, ilahiyat merkezli var olmuyorlar. İmam hatip okullarından mezun olan gençlerimiz; sosyal bilimlerden hukuka, hukuktan matematiğe, mühendisliğe, eğitim camiasına nitelikli kadrolar yetiştiren okullardır. İlk kuruldukların günden bu yana çıtayı yükselten, halkın kendi iradesiyle sahiplendiği, kendi okulları olarak gördüğü kurumlardır. Zaman zaman siyasi kırılmalarla okullarımız kapatıldı. Halkın iradesinin idareye yansımadığı dönemlerde baskılandı. Zaman zaman kat sayı engeline maruz kaldı. Ancak günümüze gelindiğinde yüzde 10'luk potansiyelle yüzde 40'lık başarı ulaşmış durumda. Türkiye'de imam hatip okullarının diğer okullara oranla hem okul hem de öğrenci sayısı bakımından yüzde 10'dur. Ancak YKS'de akademik başarıda yüzde 40'ı yakalamıştır. Sahasında uzman nitelikli gençler yetiştirerek her camiaya hizmet veren nitelikli okullardır." şeklinde konuştu.
"Yapılan baskılar imam hatip mezunlarının birbirine aidiyetini arttırdı"
İmam hatipleri tohum ekim merkezleri olarak gördüklerini, bu okullara gelen öğrencilerin okulun ikliminde yoğrularak çağımızın gereksinimlerini, becerilerini kazandığını, aynı zamanda ahlak ve maneviyatla donandıklarını vurgulayan Ceylan, "Bugün imam hatip okuluna gelen bir öğrenci okulun iklimiyle, öğrencilerin dertleriyle dertlenip ahlaklı bireyler yetiştirmek için kendisini kodlamış hocalarıyla karşılaşıyor. Bunun yanında bu okullardan mezun olanlar ima hatiplere ciddi manada sahip çıkıyorlar. Hangi okuldan mezun olduğuna bakmaksızın karşısına çıkan imam hatipliyi desteklemek için elinden gelen tüm gayreti sarf eden bir imam hatip ailesi var. Belki de yapılan baskılar imam hatip mezunlarının birbirine aidiyetini arttırdı. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında, ÖNDER'in çatısı altında yapılanmış 646 tane mezun derneğimiz var. Bu derneklerimiz, sahanın her yerinde imam hatip okullarına katma değer üretmek için mücadele ediyorlar. Öğretmenlerimiz, oturmuş okul iklimimiz ve mezunlarımızın sahip çıkmasıyla, bir de okul aile birliklerinde her türlü desteği sağlayan velilerimiz de eğitimin en aktif unsurlarındandır. Bu yüzden imam hatip okuluna gelen bir öğrenci, bu iklimin içerisinde hem İslami eğitimlerle yoğruluyor hem de dünyevi ilimleri alıyor. YKS'de ve farklı yarışmalarda her zaman ipi göğüslüyor." dedi.
"Bireyin sadece dünyalık donanımlarla bir yere varması mümkün değildir"
İmam hatip okullarının 10 farklı dalda milli eğitimin bir adım önünde ilerleyerek yol açan bir rol modele dönüştüğünü aktaran Ceylan, " Türkiye'nin yüz tarihine bakıldığında yurtdışına ihraç ettiğimiz tek eğitim modeli imam hatip modelidir. 24 ülkede 54 farklı imam hatip okuluyla yüz yıllık tarihimizde üretip büyüttüğümüz tek bir eğitim modeli var o da imam hatip modelidir. Çağın kıskacında kalmış tüm toplumlar için çok özel bir modeldir. Çift kanatlı genç yetiştirme iddiamız var. Bu da 21'inci yüzyılın tüm gelişmelerine, tüm teknolojik gelişmelerine rağmen belli bir fıtratla yaratılmış bireyin sadece dünyalık donanımlarla bir yere varması mümkün değildir. İnsanın içindeki o manevi boşluğu da doldurmak, ikisini bir arada, ilimlerin tevhidi ile birleştirerek aslında gerçek bir insan var etme noktasında bir boşluğu dolduruyoruz. Sadece iyi bir fizikçi, iyi matematikçi, iyi bir hukukçu yetmiyor. İnsanı sadece et ve kemikten ibaret sayan bir eğitim modeli çöküntüye uğrayacaktır. İnsanın bir ruhu, maneviyatı, bir içsel arayışı olduğunu gören eğitim modelleri ve bu ikisini birbiriyle harmanlamış eğitim modelleri yenidünyada kapı aralayacak eğitim modelleridir. Bu noktada imam hatip okullarının üzerinde bu kadar durmamız, 21'inci yüzyılın açmazlarını birlikte çözeceğimize inanmamızın arkasındaki temel dinamik budur." diye konuştu.
"İmam hatip okulları, ilimlerin tevhidini yakalamış ve insanı çift kanatlı yetiştiren bir eğitim modelidir "
Günümüzde dünyanın dört bir yanında muazzam bilim adamlarının olduğunu ancak ürettikleri silahlarla mazlum coğrafyalardaki insanlar bombalandığını hatırlatan Ceylan, "Çok iyi hukuk eğitimi almış olanlar ülke yöneticileri olarak karşımızda ve Gazze'deki soykırıma gözlerini yummuş durumdalar. Çok iyi mühendislerin ürettiği aletler, mazlum coğrafyalarda binlerce insanın kanını dökmek için kullanılıyor. Sadece mühendis, matematikçi olmak yetmez. İnsanların içerisindeki manevi boşluğu doldurmaz, çift kanatlı insanlar yetiştirmezseniz bu toplumdaki açmazı kapatmanız mümkün değildir. İmam hatip okulları bu iki başlığı birbiriyle birleştirmiş, birbiriyle harmanlamış, ilimlerin tevhidini yakalamış ve insanı çift kanatlı bir genç niteliğinde gören bir eğitim modelidir. İmam hatip okulları Türkiye yüzyılının inşası ve ihyasında da çok büyük bir paydaya sahip olacaklar. İman hatip okulları sadece Türkiye'nin değil dünyanın aradığı bir modeldir. Bugün uluslararası imam hatip okullarımızla, teknoloji okullarımızla, hafızlık proje okullarımızla, fen-sosyal okullarımızla, yabancı dil okullarımızla, kültür sanat okullarımızla, musiki okullarımızla, onlarca başlığın içerisindeki proje okullarımızla hem eğitimde hem de manevi donanımda gençlerimize çok nitelikli bir eğitim sunuyoruz." şeklinde konuştu.
"Daha nitelikli yetişebilmeleri için elimizden geleni yapacağız"
Müfredatının, öğretmen ve yöneticilerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlendiği okullar olarak eğitimin bir paydaşı olduklarını vurgulayan Ceylan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bazen kamuoyunda en çok uğraştığımız şey imam hatiplerle ilgili bilinçli oluşturulmuş algılardır. Çünkü bu ülke insanının köklerinden, manevi değerlerinden, kültüründen uzaklaşmasını, dünyayı Müslümanca okumayı bırakmasını istiyorlar. Onun için imam hatiplerle uğraşıyorlar. Ancak sahaya indiğimizde çok nitelikli kadroların geldiğine, çift kanatlı gençlerin yetiştiğine şahit oluyoruz. Bu gençlerin sadece Türkiye için değil dünya arenası için çok ciddi etki ve katkılarının olduğunu göreceğiz. Toplumun dönüşümünde, sosyal medyanın olumsuz algılarını, çevremizde olup bitenleri görmezden gelemeyiz. İmam hatipler, Türkiye'nin sosyolojisini yansıtan okullardır. Bazen toplumun genelini yansıtan sorunların sadece imam hatipler üzerinden tartışıldığına da şahitlik ediyoruz. İmam hatipler üzerinden tartışılan sorunlar toplumun genelinin sorunudur. Eğer bu konuda gerçekten dertliysek Türkiye'deki gençlerin problemlerini tartışmalıyız. Deizmi konuşacaksak sadece bir okulu değil Türkiye'deki gençler üzerinden konuşmamız gerekiyor. Eğitimin kalitesinden konuşuyorsak ve bu ülkeyi ayağa kaldırma umudumuz varsa toptan kaliteye odaklanarak konuşmamız gerekir. Öğretmen ve idarecileri konuşacaksak işe eğitim fakültelerinden başlamalıyız. Birilerinin imam hatiplerle hesaplaşma çabası ile art niyetli yürüttükleri gündemler, okullarımızı algısal olarak yoruyor ama sahanın gerçeğinde gençlerimizin umurunda değil. Onlar, 'bu ülkeye daha ne yapabiliriz?' derdindeler. Hamdolsun Türkiye'yi her alanda temsil edecek, duruşunu, istikametini bozmadan, Allah korkusunu, vatan ve millet sevdasını içerisinde taşıyan nitelikli bir kadro geliyor. Bizler de ÖNDER olarak her daim gençlerimizin yanında olacağız. Daha nitelikli yetişebilmeleri için elimizden geleni yapacağız."
Velilere, "Kesinlikle imam hatip okullarımızı gezmeden çocuklarınız için tercih yapmayın" çağrısı
Önümüzdeki süreçte yapılacak Liselere Giriş Sınavı sonrasından hem lise hem ortaokula geçecek çocukları için okul arayışında olan velilere çağrıda bulunan Ceylan, imam hatip okullarını gezmeden, eğitimcilerle tanışmadan, okullar hakkında bilgi alıp bu okullarda okuyan velilerle konuşmadan ailelerin tercih yapmaması gerektiğini ifade etti.
Ceylan, "Tüm velilerimizi okullarımıza davet ediyoruz. Kesinlikle dışarıda kulaklarına çalınan olumsuz algılarla bakmasınlar. Gelip kendi gözleriyle görsünler. Mezunların, okul aile birliklerinin okula katkısını, oluşturdukları çeşitli atölyeleri görsünler, akademik başarılarını incelesinler. Kesinlikle imam hatip okullarımızı gezmeden çocukları için tercih yapmayın. İmam hatip okulları gerçekten bu ülkeye en az maliyetle en çok katma değer üreten okullardır. Bundan sonra da çift kanatlı gençler yetiştirecek ve sadece Türkiye'de değil dünyanın içerisindeki çıkmazın kapısını aralayacak olanların gençler olduğunu düşünüyor, onun için çalışıyoruz. İmam hatip camiasına emek veren, gençlerin başarısında emeği geçen, mücadele eden tüm gönül dostlarına da gönülden teşekkür ediyorum." dedi. (İLKHA)