• BIST 100

    10979,20%-0,62
  • DOLAR

    41,58% -0,01
  • EURO

    48,84% 0,10
  • GRAM ALTIN

    5093,80% -0,62
  • Ç. ALTIN

    8331,71% -0,24

Zihin, beyin ve beden uyumu sağlıklı yaşamın temeli

08 Mayıs 2025, Perşembe 12:54
08 Mayıs 2025, Perşembe 12:54
Zihin, beyin ve beden uyumu sağlıklı yaşamın temeli
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu söylüyor.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, zihin, beyin ve bedenin birbiriyle uyum içinde çalışmasının sağlıklı yaşam için gerekliliğinden bahsetti ve bu bütünsel yapının hem psikolojik hem de nörofizyolojik düzeyde bilimsel verilerle izlenebildiğini anlattı.

Zihin, beyin ve beden uyumu, sağlıklı bir yaşamın temeli

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerine vurgu yapan Kesebir, “Aralarındaki uyum, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Biri hastalandığında, diğerleri de bu dengesizlikten etkilenir. Bu nedenle her biri birbirinin hem nedeni hem de sonucudur.” dedi.

Bu karşılıklı etkileşimin yalnızca fizyolojik düzeyde değil, psikolojik, duygusal ve sosyal düzeyde de kendini gösterdiğini dile getiren Kesebir, “Örneğin, zihinsel bir yük beden üzerinde çeşitli semptomlarla kendini dışa vurabilirken, bedensel bir rahatsızlık da zihinsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Beyin bu etkileşimlerin merkezinde yer alırken, çevresel ve toplumsal faktörlerle olan sürekli alışverişi de göz ardı edilemez.” şeklinde konuştu.

Zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta eksiklik oluşturur

Günlük yaşamın stresi, çocukluk deneyimleri, sosyal ilişkiler, mesleki baskılar ve yaşanılan kültürel çevrenin bireyin zihinsel, bedensel ve nörolojik işleyişini şekillendirdiğini kaydeden Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu sistemler arasındaki uyum bozulduğunda, yalnızca bir organ ya da işlev değil, tüm yaşam deneyimi etkilenir. Uyku düzeninden duygusal tepkilere, karar alma süreçlerinden bağışıklık sistemine kadar pek çok alan bu etkileşimden beslenir veya yara alır.” dedi.

“Zihin, sadece düşünce üreten bir yapı değil, duygularımızı, kimliğimizi, toplumsal rollerimizi ve hayata dair anlam arayışlarımızı da barındırır.” diyen Kesebir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyin bu karmaşık yapının fizyolojik alt yapısını oluştururken, beden onun dışavurumu ve sahnesidir. Bu nedenle zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta ciddi bir eksiklik yaratır. Bu bütünsel anlayış, hem klinik uygulamalarda hem de gündelik yaşamda bireyin kendini daha derinlikli ve doğru bir şekilde değerlendirmesine olanak tanır. Her bir bileşen, diğerinin hem aynası hem de destekleyicisidir. Dolayısıyla bütüncül iyilik hali, bu üçlü yapının birbirini dengelemesiyle mümkündür.”

Bireylerin duygu, düşünce ve davranışları, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansıyor

Modern psikiyatri ve nörobilimin, artık hastalıkları yalnızca beyin kaynaklı yapısal bozukluklar olarak değil, aynı zamanda bireyin yaşam deneyimlerinin, ilişkilerinin, değer sistemlerinin ve hatta anlam dünyasının bir sonucu olarak da ele aldığının altını çizen Kesebir, “Ruh sağlığındaki dengesizlikler, çoğu zaman bir sinyaldir. Kişinin yaşamındaki bir kopukluğun, bir uyumsuzluğun ya da bir içsel çatışmanın yansımasıdır.” dedi.

Bu noktada zihnin ve kişiliğin iz düşümlerinin gözlemlenebildiği EEG’nin (elektroensefalografi) önemli bir araç olarak karşımıza çıktığını ifade eden Kesebir, “Kendiliğimiz, yani benliğimiz; başka bir deyişle zihinsel kimliğimiz EEG dalgalarına yansır. Tıpkı parmak izimiz gibi biriciktir. Her bireyin duygu, düşünce ve davranış örüntüsü, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansır. Telafi edici ya da savunmacı yönlerimiz, yavaş ya da hızlı dalgalarla şekillenebilir.” açıklamasını yaptı.

Kişinin iç dünyasının dışarıdan görülebilmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisi!

Bu sinyaller, yalnızca mevcut durumu yansıtmakla kalmadığına, aynı zamanda bazı psikiyatrik tabloların erken biyobelirteçleri olarak da işlev görebildiğine işaret eden Kesebir, “Örneğin, duygudurum bozuklukları (depresyon veya mani) ile ilişkili epizotlar, özellikle değersizlik duygusu ya da grandiyözite (yükselmiş ve çarpıtılmış özgüven) gibi uç noktalar EEG bulgularıyla öngörülebilir.” dedi.

Aynı şekilde psikoterapi süreçlerinde bireyin yaşadığı değişim ve dönüşümlerin de EEG verilerine yansıyabildiğine değinen Kesebir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle aynalama, empati ve idealizasyon gibi psikodinamik süreçler, bireyin nörofizyolojik yapısında iz bırakır. Bu da psikoterapinin yalnızca sözle değil, beyin aktivitesi düzeyinde de etkili olduğunu gösterir. Aynı aynalama, empati ve idealizasyon süreçlerinin yalnızca terapi odasında değil, ailede, işyerinde ve toplumda da var olması, bireyin bütünsel iyilik halini güçlendirir.

Zihin, beyin ve bedenin birlikte çalıştığı bu ince sistem, modern çağın hızına, karmaşasına ve yalnızlığına karşı bir direnç noktasıdır. Ve bu sistemin dili, artık yalnızca hislerle değil, aynı zamanda bilimsel verilerle de okunabilir hale gelmiştir. EEG gibi araçlar sayesinde, iç dünyamızın dışarıdan görülebilir hale gelmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisidir.” (İLKHA)

Hatay'daki kazılarda 7 bin yıllık insan ayak izleri bulundu

MGK toplandı

Siirt’te camiler ve din görevlileri haftası başlıyor

Kahramanmaraş'ta TOKİ şantiyesinde yangın: 400 kişilik işçi yatağı küle döndü

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Oğraş: Öğretmenler kılık kıyafet seçimiyle öğrencilere örnek olmalı

Bakan Yerlikaya: Eski tip ehliyetlerde süre uzatımı olmayacak

20 binden fazlası rehabilitasyonda: siyonist sözde askerler psikolojik çöküşte

Aile içi şiddet sadece yetişkinleri değil, çocukları da derinden yaralıyor!

İstanbul'da trafik tartışmasında taşla saldıran şüpheli yakalandı

HÜDA PAR’dan Trump’ın Gazze planına tepki: Filistin halkının iradesi yok sayılıyor

2024-2025 eğitim öğretim yılı verileri açıklandı

Şanlıurfa’da jandarmadan uyuşturucu operasyonu

Şanlıurfa’da uyuşturucu operasyonu: 222 gram metamfetamin ele geçirildi

Beytüllahim'deki eylemde iki işgalci yaralandı, fail şehit edildi

Cizre’de Melayê Cizîrî'yi anma etkinliği düzenlenecek

500 bin yeni sosyal konut yıl sonunda başlıyor

Sonbaharda vazgeçilmez besin grupları: C vitamini, D vitamini, çinko, probiyotikler…

Büyükşehir İtfaiyesi 8 ayda 7 bin 384 olaya müdahale etti

Gaziantep'te farklı suçlardan aranan 37 kişi yakalandı

Dijital bağımlılık çocukların eğitimini olumsuz etkiliyor

Cezayirli basın heyetinden Doğru Medya'ya ziyaret

Kayseri’de 12 yaşındaki çocuk üvey babasını öldürdü

Gazze ateşkes müzakerelerine Türkiye de dahil olacak

128 bin kişiyi dolandırdı, 61 Bin Bitcoin’e el konuldu

Sivas’ta yolcu otobüsü ile tır çarpıştı: 20 kişi yaralandı

Bursa'da ekmek fırınlarına denetim

"2 milyar Müslüman eğer 2 milyon Gazzeliye sahip çıkamıyorsa bu hepimiz için zillettir"

Trabzon’da insansız deniz aracı bulundu

Bursa’da çöp kamyonu devrildi

Gazze'de açlık nedeniyle bir çocuk daha hayatını kaybetti

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Hatay'daki kazılarda 7 bin yıllık insan ayak izleri bulundu

MGK toplandı

Siirt’te camiler ve din görevlileri haftası başlıyor

Kahramanmaraş'ta TOKİ şantiyesinde yangın: 400 kişilik işçi yatağı küle döndü

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Oğraş: Öğretmenler kılık kıyafet seçimiyle öğrencilere örnek olmalı

Bakan Yerlikaya: Eski tip ehliyetlerde süre uzatımı olmayacak

20 binden fazlası rehabilitasyonda: siyonist sözde askerler psikolojik çöküşte