• BIST 100

    10950%-0,04
  • DOLAR

    40,78% 0,02
  • EURO

    47,86% 0,21
  • GRAM ALTIN

    4405,17% 0,13
  • Ç. ALTIN

    7075,44% 0,00

Zihin, beyin ve beden uyumu sağlıklı yaşamın temeli

08 Mayıs 2025, Perşembe 12:54
08 Mayıs 2025, Perşembe 12:54
Zihin, beyin ve beden uyumu sağlıklı yaşamın temeli
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu söylüyor.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, zihin, beyin ve bedenin birbiriyle uyum içinde çalışmasının sağlıklı yaşam için gerekliliğinden bahsetti ve bu bütünsel yapının hem psikolojik hem de nörofizyolojik düzeyde bilimsel verilerle izlenebildiğini anlattı.

Zihin, beyin ve beden uyumu, sağlıklı bir yaşamın temeli

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerine vurgu yapan Kesebir, “Aralarındaki uyum, sağlıklı bir yaşamın temelidir. Biri hastalandığında, diğerleri de bu dengesizlikten etkilenir. Bu nedenle her biri birbirinin hem nedeni hem de sonucudur.” dedi.

Bu karşılıklı etkileşimin yalnızca fizyolojik düzeyde değil, psikolojik, duygusal ve sosyal düzeyde de kendini gösterdiğini dile getiren Kesebir, “Örneğin, zihinsel bir yük beden üzerinde çeşitli semptomlarla kendini dışa vurabilirken, bedensel bir rahatsızlık da zihinsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Beyin bu etkileşimlerin merkezinde yer alırken, çevresel ve toplumsal faktörlerle olan sürekli alışverişi de göz ardı edilemez.” şeklinde konuştu.

Zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta eksiklik oluşturur

Günlük yaşamın stresi, çocukluk deneyimleri, sosyal ilişkiler, mesleki baskılar ve yaşanılan kültürel çevrenin bireyin zihinsel, bedensel ve nörolojik işleyişini şekillendirdiğini kaydeden Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu sistemler arasındaki uyum bozulduğunda, yalnızca bir organ ya da işlev değil, tüm yaşam deneyimi etkilenir. Uyku düzeninden duygusal tepkilere, karar alma süreçlerinden bağışıklık sistemine kadar pek çok alan bu etkileşimden beslenir veya yara alır.” dedi.

“Zihin, sadece düşünce üreten bir yapı değil, duygularımızı, kimliğimizi, toplumsal rollerimizi ve hayata dair anlam arayışlarımızı da barındırır.” diyen Kesebir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyin bu karmaşık yapının fizyolojik alt yapısını oluştururken, beden onun dışavurumu ve sahnesidir. Bu nedenle zihin-beyin-beden üçlüsünü birbirinden bağımsız düşünmek, insanı anlamakta ciddi bir eksiklik yaratır. Bu bütünsel anlayış, hem klinik uygulamalarda hem de gündelik yaşamda bireyin kendini daha derinlikli ve doğru bir şekilde değerlendirmesine olanak tanır. Her bir bileşen, diğerinin hem aynası hem de destekleyicisidir. Dolayısıyla bütüncül iyilik hali, bu üçlü yapının birbirini dengelemesiyle mümkündür.”

Bireylerin duygu, düşünce ve davranışları, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansıyor

Modern psikiyatri ve nörobilimin, artık hastalıkları yalnızca beyin kaynaklı yapısal bozukluklar olarak değil, aynı zamanda bireyin yaşam deneyimlerinin, ilişkilerinin, değer sistemlerinin ve hatta anlam dünyasının bir sonucu olarak da ele aldığının altını çizen Kesebir, “Ruh sağlığındaki dengesizlikler, çoğu zaman bir sinyaldir. Kişinin yaşamındaki bir kopukluğun, bir uyumsuzluğun ya da bir içsel çatışmanın yansımasıdır.” dedi.

Bu noktada zihnin ve kişiliğin iz düşümlerinin gözlemlenebildiği EEG’nin (elektroensefalografi) önemli bir araç olarak karşımıza çıktığını ifade eden Kesebir, “Kendiliğimiz, yani benliğimiz; başka bir deyişle zihinsel kimliğimiz EEG dalgalarına yansır. Tıpkı parmak izimiz gibi biriciktir. Her bireyin duygu, düşünce ve davranış örüntüsü, EEG verilerine farklı frekans yapılarıyla yansır. Telafi edici ya da savunmacı yönlerimiz, yavaş ya da hızlı dalgalarla şekillenebilir.” açıklamasını yaptı.

Kişinin iç dünyasının dışarıdan görülebilmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisi!

Bu sinyaller, yalnızca mevcut durumu yansıtmakla kalmadığına, aynı zamanda bazı psikiyatrik tabloların erken biyobelirteçleri olarak da işlev görebildiğine işaret eden Kesebir, “Örneğin, duygudurum bozuklukları (depresyon veya mani) ile ilişkili epizotlar, özellikle değersizlik duygusu ya da grandiyözite (yükselmiş ve çarpıtılmış özgüven) gibi uç noktalar EEG bulgularıyla öngörülebilir.” dedi.

Aynı şekilde psikoterapi süreçlerinde bireyin yaşadığı değişim ve dönüşümlerin de EEG verilerine yansıyabildiğine değinen Kesebir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle aynalama, empati ve idealizasyon gibi psikodinamik süreçler, bireyin nörofizyolojik yapısında iz bırakır. Bu da psikoterapinin yalnızca sözle değil, beyin aktivitesi düzeyinde de etkili olduğunu gösterir. Aynı aynalama, empati ve idealizasyon süreçlerinin yalnızca terapi odasında değil, ailede, işyerinde ve toplumda da var olması, bireyin bütünsel iyilik halini güçlendirir.

Zihin, beyin ve bedenin birlikte çalıştığı bu ince sistem, modern çağın hızına, karmaşasına ve yalnızlığına karşı bir direnç noktasıdır. Ve bu sistemin dili, artık yalnızca hislerle değil, aynı zamanda bilimsel verilerle de okunabilir hale gelmiştir. EEG gibi araçlar sayesinde, iç dünyamızın dışarıdan görülebilir hale gelmesi, psikiyatrik bilimde yepyeni bir çağın habercisidir.” (İLKHA)

Fıstık üreticisi: Rekolte düşük, fiyatlar iyi

Pakistan füze gücü oluşturacak

Meteoroloji’den fırtına uyarısı

Gaziantep'te binlerce fişek ele geçirildi

Sağlık çalışanlarına "tütün bağımlılığı tedavisi" eğitimi verildi

HAMAS'tan çağrı: 15-17 Ağustos küresel öfke günleri olsun

Batman'da 'Sera OSB'nin kuruluş protokolü onaylandı

Belgrad'da gece boyu süren isyanların ardından durum normale döndü

Uluslararası 100 kuruluştan siyonist rejime tepki: Mart'tan beri Gazze'ye yardımı engelliyor

HAKSİAD Başkanı Çetiz: Faiz, hem insanı hem ekonomiyi bitiriyor

Adana'da kendisine polis süsü veren dolandırıcı yakalandı

Gazze’de 4 kişi daha açlıktan can verdi!

Kavurucu sıcak altında zorlu mesai: Allah’ın yardımı olmasa dayanamayız

İtalya açıklarında mülteci gemisi battı: 27 ölü

Siyonistler, Gazze'yi işgal öncesinde kayıplarını azaltmak için 300 evi daha yıktı

HAMAS yetkilisi Rişk: "büyük israil" planına güçle karşı konulmalıdır

BESO üyelerine ev, araç ve iş yeri alımında yüzde 20 indirim fırsatı

Filistin toprakları adım adım işgal ediliyor: 4 bini aşkın yeni Yahudi yerleşim birimi planı

Çanakkale’de feci kaza: 6 kişi hayatını kaybetti

Siyonist rejim Gazze'de bir evi vurdu: 10 şehit

Haziranda tavuk eti üretimi arttı, yumurta üretimi azaldı

Deprem ve yangın mağdurları için 10 milyon lira destek

Yunanistan’da yangın otoparka sıçradı

Libya, Derne sel felaketinde 3 bin 297 "kayıp" olduğunu duyurdu

Şanlıurfa’da iki ayrı traktör kazası: 1 ölü, 5 yaralı

Hollanda’da sıcak hava balonu kazası: 1 ölü, 5 yaralı

Çermik'te yapımı tamamlanan sağlık kompleksi açılışa gün sayıyor

Afganistan genelinde "Zafer Günü" için hazırlıklar yapılıyor

Yahudiler, işgal rejimine savaşı durdurma çağrısı yaptı

Tarım üretici enflasyonu temmuzda aylık bazda düştü

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Fıstık üreticisi: Rekolte düşük, fiyatlar iyi

Pakistan füze gücü oluşturacak

Meteoroloji’den fırtına uyarısı

Gaziantep'te binlerce fişek ele geçirildi

Sağlık çalışanlarına "tütün bağımlılığı tedavisi" eğitimi verildi

HAMAS'tan çağrı: 15-17 Ağustos küresel öfke günleri olsun

Batman'da 'Sera OSB'nin kuruluş protokolü onaylandı