Dünyada eşine rastlanmayan
bir ihanet gecesi yaşadık
15 Temmuz'da.
Kardeş kardeşi vuran;
genç,ihtiyar,yaşlı ve çocuk demeden vatan uçaklarıyla bomba yağdıran,makinalı tüfekle ateş eden hainleri görüp yaşadık bizler.
Ülkenin seçilmişlerini hazmedemeyip,ölümüne fetva çıkaran,ilmiyle canavarlaşanlara şahit olduk bu alemde.
Oysa,ne kadar güvenmiş ve çocuklarımızı teslim etmiştik onlara ve okullarına.Görünen zihniyetin altında,meğer ne ihanet planları yatıyormuş.
Tabi ki;
bunun alt tabakasını istisna tutuyorum.Halisane çalışanlara şahit olmuşum.Çok örgütlü ve içten temaslı bir cemaatin verdiği zararı tahmin etmek bile imkansız.
Ama bana hiç güven vermediler.Görüşlerini dar çerçevenin dışına taşıtmadılar hiçbir zaman.
Kendilerini Nûr Cemaatine bağlı gibi gösterip,insanların çoğunu kandırdılar.
Bedîüzzaman Hazretleri asla devlet ve dünya siyasetine müdahele etmez,talebelerini siyasetten menederdi.
Şöyle derdi:
'Bu zamanda ehl-i iman öyle bir hakikate muhtaçtırlar ki,
kâinatta hiçbir şeye alet ve tâbi ve basamak olamaz ve hiçbir garaz ve maksat onu kirletemez ve hiçbir şüphe ve felsefe onu mağlûp edemez bir tarzda iman hakikatlerini ders versin.
Umum ehl-i imanın bin seneden beri teraküm etmiş dalâletlerin hücumuna karşı imanları muhafaza edilsin.'
'İşte bu nokta içindir ki, dahilî ve haricî yardımcılara ve ehemmiyetli kuvvetlerine,
Risale-i Nur ehemmiyet vermiyor, onları arayıp tâbi olmuyor -tâ avâm-ı ehl-i imanın nazarında, hayat-ı dünyeviyenin bazı gayelerine basamak olmasın
ve doğrudan doğruya
hayat-ı bâkiyeden başka hiçbir şeye alet olmadığından, fevkalâde kuvveti ve hakikati, hücum eden şüpheleri ve tereddütleri izale eylesin.'
(Emirdağ Lâhikası-I, s. 76)
Malesef istismar edenler,her zaman oluyor ve çok zarar veriyor samimi cemaatlere.
Yine der ki Üstad;
'Risale-i Nur dünya işlerine
alet olamaz, dünya işlerine
siper edilmez.
Çünkü ehemmiyetli bir ibadet-i tefekküriye olduğu cihetle, dünyevî maksatlar onunla kasten istenilmez.
İstenilse, ihlâs kırılır, o ehemmiyetli ibadet şekli değişir. Yani, çocuklar gibi, döğüştükleri vakit Kur'ân'ı başına siper eder. Başına gelen zarar Kur'ân'a geldiği gibi, Risale-i Nur,
böyle muannid hasımlara karşı siper istimal edilmemeli.' (Kastamonu Lâhikası, s. 249)
İşte bundan dolayı
Bedîüzzaman ve Nûrları kullanarak güç devşiren,
istismar eden
Feto ve mensupları,hem devletimize hemde milletimize ihanet edip,ABD destekli kalkışmaya davranmışlar,bu Necip Milletin tokadını
Allah'ın izniyle yemişlerdir.
Rabbim bu ihanet çeteleri ve örgütlerine,hiç bir zaman fırsat vermesin.
Ayrıca;
Nûr Cemaati ile samimi bir bağları olmayan bu hain grupları,bazıları karıştırmakta,ileri-geri konuşmaları yapmaktadır.
Devlet, hassasiyetiyle bunu
ayırt etmiş ve gereğini yapmıştır.
Bedîüzzaman Hazretleri şahsiyetini hiçbir zaman öne çıkarmamış,İlham kaynağı Risale-i Nûrları okumaya teşvik etmiştir.Fani şahsiyetlere nazar edilmemesini istemiştir.
Fetullah Gülen ise,
sadece kendini ön planda tutup,emirlerinin icra edilmesini istemiştir.
BEDÎÜZZAMAN;
'Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı manevîye göre olur. Maddî ve ferdî ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı. Hususan benim gibi bir biçarenin kıymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batmanı kaldırmayan zayıf omuzuna binler batman ağırlığı yüklense, altında ezilir.' (Kastamonu Lâhikası, s. 11)
Onun için bunları birbirine karıştırmayalım.İyi tanıyalım.
Yine diyor ki;
'Bâki bir hakikat, fâni şahsiyetler üstüne bina edilmez.
Edilse, hakikate zulümdür.
Her cihetle kemalde ve devamda bulunan bir vazife, çürümeye ve çürütülmeye mâruz ve müptelâ şahsiyetlerle bağlanmaz; bağlansa, vazifeye ehemmiyetli zarardır.'
(Emirdağ Lâhikası-I, s. 73)
İmanı ve Vatanı insanın kutsalıdır.İhaneti asla kabul etmez ve etmemeli.
Nice şehitler verdik bu kalkışmada.
Binlerce yaralılarımız oldu.
Devlet ve Millet sermayesi
zarar gördü.
Avrupa ve Amerika destekli birçok darbelere maruz kaldı
bu ülke.Gelişmesini önlemek için içeriden hainlerle işbirliği yapıldı.
İngiltere ise,arka planda bu projelerde baş köşede.İslam Birliğini önlemek için her türlü çabayı sarfediyorlar.
Alem-i İslâmın Kapısı Türkiye 'den geçer.Bunu bildikleri için tüm güçleri ile bize saldırıyorlar.
Avrupa Birliği ile avutuyorlar,
asla bizi saflarına almazlar.
Artık Savunma Sanayimizle,
Türkî Cumhuriyetlerin işbirliği ve dayanışması ile,Ülkemizin Afrika ve Arap Alemine dost elini uzatması ve gayretiyle bu planları bozulacaktır İnşallah.
Bayrağımız,imanla şahlanıp dalgalanacak ebediyen.
Bu millet 15 Temmuz 'da DUR dediği gibi,bundan sonra da
hain girişimlere fırsat vermeyecektir İnşallah.
Devletimiz,muhafazakar ve millî ruha sahip vatandaşlarını unutmasın,sahip çıksın daima.
Irkçı zihniyetlerden uzak,birlik
ve beraberlik içinde yasamayı,
Rabbim hepimize nasip eylesin.
Amin.
Bu vesileyle;
15 Temmuz Şehitlerimize
Allah'tan rahmet dilerken,
Gazilerimize de kat kat Rabbim'den mükafat diliyorum.
Saadet ve Huzurla İnşallah...