Çevremde Rabbimizin adı anıldığında ister ibadet ehli olsun ister gaflette bulunanlar olsun herkesin yüzünde bir saygı ifadesine rastlamışımdır.  O’nu inkar edenlerle şükürler olsun ki hiç karşılaşmadım. Sevdikleri iddiasında bulunanların hayatlarına ayna tutuyorum. Beni gerçekten üzen ve şaşırtan durumlara rastlıyorum. Yani bir zatı sevdiğinizde O’nun sözünden çıkmamak, O’nu sevdiğinizin en bariz kanıtıdır. Ama kaşımızı almamız, estetik değişimlerden geçmemiz ”Sen beni aslında burnu küçük, kaşı kalkık, saçı kıvırcık  yaratsaydın daha güzel olurdum” demenin bir şeklidir. Ya da bizlere sunduğu hayat şeklini  reddedip tavır ve davranışlarımızdan tutun da giyinişimize dek her şeyi O’nun tersi istikametinde uygulamamızın izahı nedir? Hala O’nu sevdiğimizi söyleyecek yüreğimiz olacak mı? Keşke yüreğimiz ellerimizde dolaşabilseydik. Ve maalesef tüm bunları bilmemize rağmen yapmamızın elle tutulur bir açıklaması yok. Kendimizi etrafımızdakilere beğendirmek için harcadığımız çabanın yarısını Allah için harcasak zamanın evliyalarından olmamız kaçınılmazdır, O’nun izniyle. Çünkü O, “Bana bir adım gelene ben on adım yaklaşırım” diyor. Bu hafta, hoşumuza gitmese de, hatalı davranışlarımızı sadece düşünelim. Her hangi bir eyleme geçmemize gerek yok şimdilik. Hatalı olduğumuzun kabulü bile bizi O’na yaklaştıracaktır inanın. Yeter ki nefsimize hatalarını ikrar ettirelim.


Hayrunnisa

ALLAH’I SEVDİĞİNİ İDDİA EDENLERE

ALLAH’I SEVDİĞİNİ İDDİA EDENLERE

Tarih: 08.10.2020 23:41