Müslüman Ülkelerin Gazze Konusundaki Sessizliği Gazze, Filistin’in kalbi ve Müslümanların ortak acısı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, birçok masum insanın hayatını kaybetmesine ve büyük bir insani krizin yaşanmasına neden oluyor. Müslüman ülkelerin çoğu Gazze konusunda yeterli tepkiyi göstermiyor. Peki, neden Müslüman ülkeler bu konuda sessiz kalıyor? Kimlerden çekiniyorlar ve bu sessizlik ne gibi sonuçlara yol açıyor? Politik ve Ekonomik Bağlantılar Müslüman ülkelerin Gazze konusundaki sessizliğinin en büyük sebeplerinden biri, İsrail ile olan politik ve ekonomik bağlantılarıdır. Birçok Müslüman ülke, İsrail ile doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik ilişkiler içinde bulunuyor. İsrail ile ticaret yapan, ondan teknoloji ve silah satın alan bu ülkeler, ekonomik çıkarlarını tehlikeye atmamak adına sessiz kalmayı tercih edebiliyorlar. Ayrıca, İsrail'in arkasında güçlü bir destekçi olan Amerika Birleşik Devletleri'nin baskısı da, bu ülkelerin sesini kısmada etkili oluyor. İç Siyasi Durumlar Bazı Müslüman ülkeler, iç siyasi istikrarlarını koruma adına dış politikada daha temkinli davranabiliyor. Özellikle otoriter rejimlerle yönetilen ülkeler, halklarının dikkatini dış meselelerden çok iç meselelere çekmek için Gazze konusunu gündemlerinde tutmamayı tercih edebiliyor. Bu durum, hükümetlerin halk üzerinde baskı kurma ve muhalefeti susturma stratejilerinin bir parçası olarak görülebilir. Bölgesel Çatışmalar ve İttifaklar Müslüman dünyasında, çeşitli mezhepsel ve etnik çatışmalar, bölgesel ittifaklar ve çıkar dengeleri de Gazze konusundaki sessizliği etkiliyor. Suudi Arabistan ve İran gibi büyük bölgesel güçler arasındaki rekabet, Gazze’ye olan ortak bir tepkiyi zorlaştırıyor. Bu ülkeler, kendi bölgesel stratejilerine ve ittifaklarına odaklanarak, Gazze’deki durumu göz ardı edebiliyorlar. Uluslararası Toplumun Etkisi Müslüman ülkelerin Gazze konusundaki sessizliği, sadece bölgesel dinamiklerden kaynaklanmıyor. Uluslararası toplumun, özellikle Batılı ülkelerin, İsrail’e olan desteği ve Filistin konusundaki duyarsızlığı, Müslüman ülkelerin de tepkisiz kalmasına yol açabiliyor. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların etkisiz kalması, Gazze’de yaşanan insanlık dramının uluslararası düzeyde yeterince gündeme gelmemesine neden oluyor. Ebabil Kuşlarının Gölgesinde Gazze’de yaşanan trajediye karşı sessiz kalmak, sadece o bölgede yaşayan insanlar için değil, tüm insanlık için büyük bir vicdan yarasıdır. İslam dünyasının Gazze konusundaki sessizliği, bir avuç insanın zulmüne karşı duramamanın acı bir göstergesidir. Bu durum, İslam ülkelerinin birlik ve beraberlik ruhuna zarar veriyor ve mazlumların umutlarını kırıyor. Eğer bu sessizlik devam ederse, Gazze’deki zulmün son bulması için ebabil kuşlarının gelmesi bile gerekebilir. Bu metafor, insanlığın ve özellikle Müslümanların, adaletin ve vicdanın sesi olması gerektiğini hatırlatıyor. Zira, mazlumların acısına sessiz kalanlar, bir gün kendi vicdanlarının taşlanmasıyla karşı karşıya kalabilirler. Gazze’nin çığlığına kulak vermek, insanlığın ortak sorumluluğudur. Müslüman ülkeler, politik ve ekonomik çıkarlarını bir kenara bırakarak, mazlumların yanında olmalı ve adalet için seslerini yükseltmelidirler. Bu, sadece Gazze için değil, tüm dünya için daha adil ve barışçıl bir geleceğin kapılarını aralayacaktır.


Mehmet Salih SEYHAN

Müslüman Ülkelerin Gazze Konusundaki Sessizliği

Müslüman Ülkelerin Gazze Konusundaki Sessizliği

Tarih: 08.06.2024 22:56