Batman’da son zamanlarda sokakta konuşulan bir konu var: “Kurumlarda neler oluyor?”
Sessiz sedasız yapılan görev değişiklikleri, liyakat tartışmaları, verimsizlik iddiaları ve vatandaş memnuniyetinin günden güne düşmesi… Tüm bu yaşananlar, artık göz ardı edilemeyecek bir hal aldı.

Kent, her geçen gün büyüyor, gelişiyor ama bazı kurumlar sanki bu gelişime ayak uyduramıyor. Bürokrasi, halka hizmet etmesi gerekirken, giderek daha kapalı, daha ulaşılmaz ve daha siyasi bir yapıya dönüşüyor.

Liyakat Yerine Sadakat Mi?

Kamuoyunda sıkça konuşulan en önemli konu: Liyakat.
Bir kuruma atanan kişinin yetkinliği mi esas alınıyor, yoksa siyasi ya da kişisel bağları mı? Maalesef Batman’da birçok vatandaş artık bu sorunun cevabını bildiğini düşünüyor. Her yeni atamada umut yerine hayal kırıklığı artıyor. Halk, artık tabelası büyük ama etkisi küçük yöneticiler görmek istemiyor.

Sorun Nerede Başlıyor?

Sorun sadece atamalarda değil. İletişim eksikliği, şeffaflık sorunu, çözüm odaklı değil prosedür odaklı çalışma anlayışı… Bunlar, vatandaşın kurumlardan uzaklaşmasına neden oluyor. Halk bir dilekçeyle ya da bir telefonla derdini anlatamıyor, çözüm bulamıyor.

Bazı kurumlar adeta kendi içine kapanmış durumda. Oysa kurum dediğin halkın evidir, derdini ilk anlatacağı yerdir.

Batman Daha İyisini Hak Ediyor

Bu şehir; genç nüfusuyla, sanayi potansiyeliyle, enerjisiyle Türkiye’nin parlayan yıldızlarından biri olabilir. Ancak bu potansiyelin ortaya çıkması, vizyon sahibi kurumlar ve liyakatli yöneticilerle mümkündür.
Sırf "koltuk doldurulsun" diye yapılan görevlendirmeler, bu şehrin enerjisini törpülüyor. İnsanlar artık çözüm değil, çare arar hale geldi.

Sadece Eleştirmek Yetmez

Bu yazı bir uyarıdır. Ama aynı zamanda bir çağrıdır.
Tüm kurum yöneticilerine, bu kentin kanaat önderlerine, STK’larına, gazetecilerine… Gelin, Batman için daha iyi bir kamu düzeni, daha etkin bir kamu hizmeti için hep birlikte ses olalım.
Siyaset bir yere kadar, ama hizmet halk içindir. Batman halkı, güler yüzlü, hızlı ve adil hizmeti hak ediyor.

Unutmayalım ki: Kurumlar halk içindir, halk kurumlar için değil.