Ebubekir Westâni ile Röportaj

“Bu çağda en büyük mücadele, kalplerdeki imanı diri tutmaktır”
Soru: Hocam, öncelikle sizi biraz tanıyalım. Kimdir Ebubekir Westâni?
Cevap: Ben 1980 yılında Almanya’da dünyaya geldim. Aslen Van’lı bir ailenin evladıyım. Uzun yıllar yurtdışında yaşadıktan sonra eğitim hayatımı Türkiye’de tamamladım. İlahi-Coğrafya öğretmeniyim. Evliyim ve üç çocuk babasıyım. Hem öğretmenlik görevimi hem de ilim araştırmalarımı birlikte yürütüyorum. Hayatım boyunca kalemimi, aklın ışığıyla kalbin sesini buluşturmak için kullanmaya gayret ettim.
Soru: “Beyin Yakan Soru(N)lara Yanıtlar” adlı kitabınız büyük yankı uyandırdı. Bize biraz bu eserden bahseder misiniz?
Cevap: Bu kitap aslında bir arayışın, bir dertlenmenin ürünü. Kur’an-ı Kerim, hadis-i şerifler, sahabe hayatı ve Risale-i Nur’un rehberliğinde kaleme aldım. Günümüzde özellikle gençler, ateist, deist veya agnostik düşünce akımlarının etkisiyle imanla ilgili zor sorularla karşılaşıyor.
Ben bu kitabı “tartışmak” için değil, “anlatmak ve ikna etmek” için yazdım. Çünkü inanıyorum ki, İslam’ın arşivinde cevapsız hiçbir soru yoktur. Yeter ki samimiyetle araştırılsın.
Bu eser, aklın delillerini kalbin sezgileriyle buluşturuyor. Hem rasyonel hem de vicdani bir yolculuk diyebilirim.
Soru: Batman Kitap Fuarı’na katıldınız. Fuarla ilgili gözlemleriniz neler oldu?
Cevap: Batman Kitap Fuarı, gerçekten de Güneydoğu’nun kültürel nabzını tutan bir organizasyondu. Katılım oldukça yoğundu. İnsanların, özellikle gençlerin kitaba olan ilgisi beni çok mutlu etti.
Kitabım Siyer Yayınları’ndan çıktığı için, o gün orada bulunan Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın manevi atmosferi fuara ayrı bir değer kattı. Kitabım onun tatlı gölgesinde kaldı diyebilirim ama yine de ilgi oldukça güzeldi. Batman halkının kitapla, ilimle olan bağı gerçekten umut verici.
Soru: Kitabınız kısa sürede büyük ilgi gördü. Şu anda hangi baskıdasınız?
Cevap: Hamdolsun, kitap şu anda 5. baskısında. Her baskıda okurdan gelen geri dönüşleri dikkate alarak küçük revizyonlar yapıyorum. Hedefimiz yıl sonuna kadar 7. baskıya ulaşmak. Bu da bize gösteriyor ki insanlar hâlâ gerçeği, hakikati, sağlam bir inanç zemini üzerinde arıyor.
Soru: Günümüzde inanç sorgulamaları çok arttı. Özellikle gençler ciddi bir manevi karmaşa içinde. Sizce bu kitabın en önemli mesajı nedir?
Cevap: Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin bir sözü var, benim de bu kitabın çıkış noktasını özetliyor:
“Bu zamanda en büyük ihsan, kişinin kendi imanını kurtarması ve başkalarının imanına kuvvet verecek derecede çalışmasıdır.”
Bugün zihinler bombardıman altında. Televizyondan, sosyal medyadan, okullardan, hatta dost meclislerinden bile inanç zedelenmesi yaşıyoruz.
Benim gayem, iman hakikatlerini sadece bilgi olarak değil; bir şuur, bir kalp aydınlığı olarak yeniden hatırlatmak. Çünkü adalet olmadan barış, kardeşlik olmadan birlik, iman olmadan huzur olmaz.
Soru: Son olarak okuyucularınıza ne söylemek istersiniz?
Cevap: Benim ricam şu: Lütfen bu kitabı sadece bir okuma materyali olarak görmesinler. Her sayfada kendi kalplerine bir ayna tutsunlar.
Eğer bir genç bu kitap sayesinde “Rabbim beni unutmamış” diyebiliyorsa, ben o zaman kalemimi hakkıyla kullanmışım demektir.
Ve şunu da söylemek isterim: “Hakikat, gürültüyle değil; tevazuyla anlatılır.” Bizim gayemiz de tam olarak budur.
Rabbim bu hizmette samimiyetimizi daim kılsın.