İster kamu ister özel sektör olsun,  öncelikle her insan için, her işveren için, her yönetici için, her çalışan için HAK/HUKUK hassasiyeti, tüm bu dengeler ve aktörler için önemli bir manevi sermayedir. Bu sermayeyi güçlendirmek, elbette yine insan iradesi, gayreti ve aklıyla mümkündür. Burada temel referans; insanın nereden gediğini, nerede olmak istediğini ve nereye gideceğini bilmesi ve yaşamasıyla ilintili olmasıdır. 

Çünkü iş yaşamındaki hak/hukuk hassasiyeti, bu dünyadaki adalet ve insani icraatlarla ilişkili olduğu kadar ölüm sonrası ana sermayenin de buradan kaynaklı olduğunu, her inançlı insan bilebilmektedir. Öyleyse bu hayatta yetkili, etkili ve yönetici kişi; öncelikle bu erdemli sermayenin ve misyonun farkında olmak durumundadır….

Zira kişinin bu dengeli/bilinçli icraatı; sahip olduğu insani, dini, vicdani ve ahlaki ERDEMLİLİKLE MÜMKÜNDÜR! Önce bu erdemlilikten taviz vermemesi gerekir! 

Bu Erdemliliğin huzuru, saygınlığı ve değeri insan için son derece ÖNEMLİDİR! Çalışma hayatı için de önemli bir donanımdır… 

Ve manevi ölümsüz bir sermayedir!… 
 

Burada hak/hukuk hassasiyeti derken; sadece kanunlarla, somut kurallarla, iş sağlığı ve güvenliği gibi çeşitli disiplinlerle sahada icra edilen hak/hukuktan bahsetmiyoruz. Görünen veya görünmeyen her çalışma ortamının; barışçıl, vicdani, ahlaki, insani bir erdemlilikle oluşturulmasından bahs ediyoruz… 

Burada işletmede/kurumda görevli herkes, bu hak/hukuk disiplini bilincine ve ifasına çalıştığında çalışma huzuru da doğrudan tesis olunur! Aksi takdirde herkes bir “incinme/haksızlığa uğrama” potansiyeline sahiptir ki bu durum işletmenin her alanında patlamaya hazır bir dinamit olabilir. Önlenmezse gelecek, hiç de aydınlık olmayacaktır…
      

Çalışma Barışının garantörü olarak tüm aktörler (işveren, işçi, yönetici vs) için yine önemli bir güven endeksidir hak hukuk önceliği…
 

Tabi herkes için yani; 
-İşveren/Patron Hukuku, Ortaklar Hak/Hukuku,
-Yöneten, Çalışan ve Emektarların hak/Hukuku,
-Tedarikçiler ve İşbirliği Olan Kişilerin Hak/hukuku,
-Müşteri ve Müşteri Adayları Hak/hukuku…
-Devlete Karşı Hak/hukuklar…
-İnsanlara, Çevreye, Canlılara Karşı Hak/Hukuklar…
     

Bütün Bu hak/hukuklar her İŞLETME VE KURUMUN TEMEL DEĞERLERİDİR… 

30 Yıllık İş Piyasası tecrübemle; bu hak ve hukukları tamamen veya kısmen ihlal eden, hak/hukuk yiyen hiç bir İşveren/işçi/yönetici, İflah olmamıştır! Kariyerinin ve çalışma hayatının darbe yediğine şahit olmuşumdur… Sonuçta dinamik olan iş hayatında bir yerde patlamış ve  kötü sonuçları ortaya çıkmıştır… 

Onlarca örnek verebilirim… Bu itibarla bu değerler,  takip edilmeli ki o İşletme/kuruluşun geleceği, çalışanların, yönetenlerin, işverenlerin, tedarikçilerin huzur ve mutluluğu, memnuniyeti HER DAİM DİRİ KALSIN! Bu durum olunca herkes ve işletme de de DİRİ/UZUN ÖMÜRLÜ olabilmektedir!… 
      

Bu hak hukuk Hassasiyeti; karşılıklı GÜVEN, İTİBAR, ANLAŞMA/ANLAŞILMA, KAZAN/KAZAN anlayışını geliştirir. 

BU DA KALİTE, MARKALAŞMA VE REKABETTE ON ADIM ÖNDE OLMAYI SAĞLAR!…
       

Şu bir gerçektir ki sermaye ve teknoloji, tek başına GÜÇ DEĞİLDİR! Sermaye ve teknoloji, hedefler için BAZI İNSANLARIN EKONOMİK ANLAMDA HAREKETE GEÇMESİNİ SAĞLAYAN BİR ARAÇTIR! Asıl AMAÇ; GELECEKTE VAROLABİLMEKTİR, nesillere bu kurum/kuruluşları sağlıklı, dinamik, barışçıl bir yüzeyde aktarabilmektir!…
      

Bu da daha çok İŞVERENLER/ORTAKLAR/Yöneticiler ve çalışanlar arası GÜVEN VE İTİBARIN Kurumsallaşmasında saklıdır!…
     

Sonra YÖNETEN VE ÇALIŞANLARIN EKİP HALİNDE teknik Ve idari UYUMU VARLIĞIN CAN damarıdır!…. 

Vesselam….
Besim EVİZ/Arş.Yazar



Besim EVİZ

Çalışma hayatı tam bir hak ve hukuk alanıdır

.

Tarih: 27.08.2024 21:45 Güncelleme: 27.08.2024 21:50