Batman günlerdir “hobi bahçeleri ve kaçak yapılar” tartışmasıyla çalkalanıyor. Tartışma artık yalnızca imar meselesi değil; devletin dili, yöneticilerin üslubu ve adalet anlayışı üzerine de bir sınavdır.

Vali Ekrem Canalp, usulsüz ve kaçak yapılarla mücadele ediyor. Buna kimsenin itirazı yok. Elbette kaçak yapılaşmaya karşı devletin tavır alması gerekiyor. Milletvekili Ferhat Nasıroğlu da bu mücadeleye destek verdi. Ancak Nasıroğlu’nun söyleminden çıkan mesaj şu: “Vali ne kadar sert konuşursa konuşsun, biz yanındayız.”

İşte burada durmak lazım. Çünkü mesele sadece kaçak yapılar değil, kullanılan dilin neyi temsil ettiğidir.

Devletin Dili Hakaret Olamaz!

Devletin görevi kanunu uygulamaktır. Hakaret etmek değil. Bir vali, vatandaşa “sahtekâr, düzenbaz, şeref ve haysiyetten yoksun” diyemez! Bu sözler devletin ağırlığına gölge düşürür. Devleti temsil eden bir ağızdan çıkan her kelime, milyonlarca insana dokunur. Bir vali yargıç değildir; suçluyu da suçsuzu da hakaret ederek ayıramaz.

Unutulmasın: Devletin büyüklüğü vatandaşa bağırarak değil, soğukkanlılıkla ve adaletle ölçülür. Vatandaşı azarlayan bir dil, eninde sonunda otoritenin kendi meşruiyetini zedeler.

Çifte Standart Sorunu

Vatandaş yanlış yapıyor, kaçak yapı yapıyor. Peki ya kamu kurumları? İhalelerde, imar düzenlemelerinde, denetimlerde hiç mi yanlış yok? Hiç mi usulsüzlük yapılmıyor? Eğer yanlış yapan vatandaşa hakaret ediliyorsa, yanlış yapan bürokrata da aynı dil kullanılacak mı? Yoksa orada susulacak mı?

Adaletin en büyük düşmanı çifte standarttır. Vatandaşa başka, kurumlara başka muamele kabul edilemez.

Bir yapıyı yıkmak kolaydır. Bir kepçeyle, bir talimatla olur. Ama devlet ile vatandaş arasındaki güveni inşa etmek çok daha zordur. İşte Batman’ın asıl ihtiyacı da budur: Yıkıcı bir dil değil, yapıcı bir devlet anlayışı.

Biz gazeteciler olarak şunu net ifade ediyoruz: Kaçak yapıya karşı valinin yanındayız. Ama yanlış üsluba da karşısındayız. Çünkü yanlış bir üslup, en doğru işi bile gölgeler.

Kimse kusura bakmasın; Batman’ın ihtiyacı alkışlarla büyütülen sert sözler değil, hakkaniyetli bir yönetimdir.

Biz gazeteciler, doğru işin yanında olacağız; ama kim olursa olsun yanlış üslubun karşısında dimdik duracağız.