Dost demek ;
kardeş demektir,vefa demektir,karşılıksız sevgi ile yoğrulmaktır.
Her insanın acı ve tatlı günleri vardır.
Bazen üzülür,bazen de sevinir.
İşte dost bu zamanda kendini belli eder.
Üzüldüğünde yanında durur,acılarını paylaşır.Samimiyetini gösterir.
Sevindiğinde ise,onunla coşar.
DOST ACI SÖYLER diye ata sözünü nede güzel açıklar ŞEMSİ TEBRİZİ.
“Dost acı söyler ama söylerken bile acıtmadan söyler.”
İşte bu açıdan gerçek dostları bulmak zor olmuştur.
İmam Gazalî’nin bildirdiğine göre,
“Dost istersen Allah yeter... Yârân istersen Kur’an yeter... Nasihat istersen ölüm yeter...” manasına gelen sözler, Fudeyl b. İyaz’a aittir. (bk. İhya, 2/222)
Hani insan zaman zaman yalnızlaşıp kederlenir ya,işte o zaman asıl bir dosta ihtiyaç duyar.Anlayışla dinleneceği yaraya merhem olacağı can dostu arar.Sevgi ile bakan ve şefkatle sarılan dostlara.
Gerçek dostluklar aranmalıdır.
Ebu Hureyre Radıyallahu anh anlatıyor:
“Resulullah aleyhisselatu vesselam buyurdular ki:
"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)
Hayat kısa ve ömür hızla akıp gidiyor.
Mutlu ve huzurlu bir yaşam için sadece madde kafi değildir.Çünkü sahte dostluklar çoğalır.
Maneviyat ile duygularına sahip olmak gerekir.
İkisi bir arada olursa güzel olur.
Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur: “Kişi sevdiği ile beraberdir.”
Başka bir hadisi şerifte de Peygember Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir.
Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın.
Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın.”[Buhârî, Büyû 38; Zebâih 31; Müslim, Birr 146, (2628)]
İyi ve kötü arkadaş ile dostu seçmek insanın elinde.
Kimin kötü koku saçtığına,
kimin iyilik meleği olduğuna karar vermek için,davranışlarına bakmak kafi.
Dostluğunu,düşmanlığını belli eder.
Zaman en iyi müfessir,
yani açıklayıcıdır.
CAN VERİR İNSAN DOSTA.
DOST OLMAZSA EĞER,
BEDEN RUH İLE HASTA.
Hüzün, insanın maddî veya manevî kayıp ve eksiklerinden duyduğu üzüntüdür.
Sevinç ve ferah kelimelerinin karşıtı olarak gösterilir.
Dostlar ise,hüzünleri giderip azaltan,sevinçleri arttırandır.
NE MUTLU GERÇEK DOSTLUKLARI YAŞAYANLARA…
Arkadaşlıklar ve dostluklar sevilen insanlar arasından seçilir.
Arada kuvvetli bağlar vardır.
Çıkara dayanan ilişkilerin devamı yoktur.
Bir Müslüman Dost edinirken, dikkat etmesi gereken hususlar vardır.
Ayet-i Kerimede;
"Müminler müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin.
Kim bunu yaparsa artık Allah'la olan bağını koparmış demektir. Ancak onlardan gelebilecek bir tehlikeden korunmanız başkadır.
Allah kendisi hakkında sizi uyarıyor.
Sonunda dönüş Allah'adır."
(Âl-i imran, 3/28)
Eğer bizler gerçek dostluklar ve arkadaşlıklar edinmek istiyorsak,önce kendimize çeki düzen vermek zorundayız.
O zaman doğrularda buluşuruz.
Dostumuz da olur,samimi arkadaşımız da.
Eğer gerçekten karşılıksız sevmiyorsan,dostluklara engel oluyorsun.
Eğer kızgınlığın varsa,kendinle olan kavgaları bitirmemişsindir.
Eğer çabuk kırılıyorsan,gönül evinin tuğlalarını onarmalısın.
DOST KAZANMAK ZOR AMA KAYBETMEK KOLAY…
Gerçek dostluklara merhaba diyelim.
Sevgi ve sağlıkla kalınız.