Futbol… Bir milletin ortak sevinci, heyecanı, hatta bazen tek gülümseme sebebiydi. Ancak görüyoruz ki artık o da elden gidiyor. Bir zamanlar “fair play” ruhuyla, emeğin alın teriyle, topun yuvarlak adaletiyle anılan futbol, bugün kirli paranın, bahis oyunlarının, menfaatin batağına saplanmış durumda.

Sormak lazım: Bu ülkeye neler oluyor?

Sporun, adaletin ve emeğin son sığınağı olan futbol bile bu kirli düzenin pençesinden kurtulamadı mı?

Yıllarca “ahlaklı sporcu”, “tarafsız hakem” diye övündük. Sahada ter döken gençlerin alın terini alkışladık. Ama bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki; bazı futbolcular, bazı hakemler ellerindeki kutsal değneği menfaate çevirmiş. Maç sonucu artık sahada değil, ekran başında, bahis sitelerinde belirleniyor.

Yazık!

Bu milletin inancıyla, emeğiyle, heyecanıyla oynuyorsunuz!

Bir dönem “halkın takımı” diye bağrına bastığımız futbol kulüpleri artık borç batağında; genç yetenekler menajer oyunlarının kurbanı. Peki ya hakemler?

“Adaletin sembolü” olması gereken kişiler, adaletin terazisini eğip büküyorsa orada sadece futbol değil, toplumun vicdanı da kaybolur.

Şimdi soruyorum:

Aldığınız maaşlar, primler, şöhretler yetmedi mi?

Vicdanınızı da mı sattınız?

Bu milletin çocukları ay sonunu getiremiyor, siz milyonluk maaşlarla bahis batağında yüzüyorsunuz!

Spor artık bir rekabet değil, bir kirli ticaret haline geldi. Oysa futbol; emeğin, cesaretin, alın terinin adıdır. Ama siz, bu kutsal oyunu kirlettiniz.

Bir zamanlar “futbol sadece futbol değildir” diyorduk…

Evet, artık değil!

Artık para, menfaat, bahis ve skandal demek!

Bu ülkenin gençleri sahada umut ararken, siz perde arkasında o umutları söndürüyorsunuz.

Artık yeter!

Bu milletin değerleriyle, emeğiyle, sevgisiyle oynamayın.

Devletin, federasyonun, ilgili tüm kurumların artık sessiz kalmaması gerekiyor.

Bu kirli düzen temizlenmeli!

Çünkü kirlenmeyen tek kale kalmıştı: futbolun kalbi.

Ama onu da kirlettiniz!

Artık yeter…

Top, sadece sahada yuvarlansın; kirli ellerde değil.