Kalın bağırsak insan vücudunda karın bölgesinde yer alan, ince bağırsağın devamı niteliğinde olan ve anüse kadar uzanan, gıdalarla alınan suyun emilimi yanında atıkların vücuttan uzaklaştırılmasına yarayan yaklaşık bir buçuk metre uzunlukta içi boş tübüler bir organdır. Kalın bağırsak çekum, çıkan kolon, transvers kolon, inen kolon, sigmoid kolon, rektum ve anal kanal olarak bölümlere ayrılır. Başta kalın bağırsağın kanserleri olmak üzere polip (et beni), ishal ya da kanama nedeni olabilecek durumların teşhis ve tedavisi için başvurulan kolonoskopi işlemi oldukça değerli bir yöntemdir.
Kolonoskop parmak kalınlığında, bükülebilir, ucunda görüntü almayı sağlayan kamerası olan hortum şeklinde bir alettir. Kolonoskopi cihazının makattan girilerek kalın bağırsağının görüntülenmesi işlemine
kolonoskopi denmektedir. Kısa kolonoskopi olarak da adlandırılan
Fleksible rektosigmoidoskopi işlemi anal kanal, rektum ve kalın bağırsağın son kısımlarını pratik olarak incelediğimiz bir diğer yöntemdir.
Kolonoskopi işlemi genellikle iyi tolere edilir, bazen hafif ağrı duyulabilir. Sıklıkla karında geçici gaz, şişkinlik, kramp hissedilebilir. İşlem, sakinleştirici (kısmi uyutucu) madde verilerek yapılmakta ve genellikle 10-15 dakika kadar sürmektedir. İşlemin yapılabilmesi için kalın bağırsağın temiz olması şarttır. Çeşitli bağırsak solüsyonları ve lavman şeklinde özel sıvılar verilerek barsak temizliği sağlanır. İşlem öncesi en az 3 günlük sıvı gıdalarla diyet uygulandığında hazırlık daha uygun yapılabilmektedir.
Fleksible sigmoidoskopi işlemi öncesi hazırlık gereksinimi yoktur. Aynı gün işlemden yarım saat önce makattan sıkılacak temizleyici lavman yeterli görüntü ortamı sağlayacaktır. Her hastadan işlem öncesi ‘
hasta bilgilendirme ve onay formu’ imzası alınmaktadır.
İşlem sırasında bağırsakta normalden farklı bir durum saptarsa tetkik için ilgili yapıdan biyopsi alabilir. Eğer polip denilen et benleri görülürse, polip zemininde gelişebilecek kalın bağırsak kanserlerini önlemek için genellikle polibin çıkarılması (polipektomi işlemi) gerekir. Polipler genellikle kanser değildir, ancak patolojik tetkikleri gereklidir. Merkezimizde bu konuyla ilgili gerekli tüm donanım mevcut olup çok sayıda hastaya hizmet verilmeye devam edilmektedir.
Deneyimli hekimler tarafından yapıldığında kolonoskopi genellikle güvenli bir işlemdir. Nadiren biyopsi yapılan veya çıkarılan polip bölgesinden kanama ve çok nadiren bağırsak duvarında yırtılma riskleri mevcuttur. Yırtılma olduğunda cerrahi müdahale gerekebilir. Merkezimizde hiçbir hastamızda bugüne değin barsak delinmesi gelişmemiştir. Hastalar sakinleştirici ilaç uygulaması sonrası bir süre için gözetim altında tutulmalılar. Yapılan ilaç, refleksleri ve doğru karar verme yeteneğini etkileyebilir, bu nedenle işlem sonrası bir gün boyunca araç kullanılmamalı, önemli kararlara imza atılmamalıdır. Acil bir durumdan şüphe edildiğinde hekime başvurulmalıdır.
Dünya Sağlık Örgütü kalın bağırsak kanseri önleme ve takip programında kolonoskopi işleminin hayati yeri vardır. Erken dönemde tanı konulan kanserlerde iyileşme oranı % 80-90 arasındadır. İleri yaşta olan (genellikle 40-50 yaş üstü) her birey temelde ortalama riske girdiği için kolonoskopik inceleme açısından değerlendirilmelidir. Öte yandan, herhangi bir yaşta olmasına rağmen makattan kan gelmesi, dışkılama alışkanlıklarının ishal veya kabızlık şeklinde değişmesi, şiddetli karın ağrısı atakları, gaz sancıları, karında kitle ele gelmesi, ailede birinci derece akrabada kalın bağırsak kanseri öyküsü varlığı, dışkıda kanama, dışkının incelmesi, açıklanamayan kansızlık, kendini aşırı yorgun hissetme, kilo kaybı gibi alarm bulgular halinde mutlaka hekime (özellikle Gastroenteroloji Uzmanına) başvurulmalıdır. Yöntem olarak insanların hoşuna gitmeyen bu uygulamanın hayat kurtarıcı avantajını kullanmak akıllıca olacaktır. Unutulmamalıdır ki hasta-hekim ilişkisi ve etik değerlere karşılıklı uyum, adı geçen çekinceleri büyük oranda azaltacaktır.