RAMAZAN ORUCU VE BEREKETİ… Onbir ay’ın sultanı geldi. Huzurla geldi,sürurla geldi.Vücutlara sıhhatini,ruhlara manevi gıdasını veren orucumuzu tutmanın heyecanı ve güzelliği var içimizde. Maneviyatsız maddenin tat vermediğini yaşayanlar bilir elbette. Ama şu nefis ve şeytanın peşinde koşan,uşağı haline gelenlerin haline acımamak elde değil. Anı yaşamak diye kendilerine mazeret bulup, güya rahatlıyorlar. Cenab-ı Allah oruç benim içindir diyor.Onun için ,Orucun mükafatı hadsizdir.Hem maddi hem de manevi kazançları vardır. Asıl olan Allah’ın bize emri ve İslamın şartı olmasıdır. “Her kim ruhsatsız ve hastalıksız olarak Ramazanda bir günün orucunu tutmazsa, bütün bir ömür oruç tutsa da onu ödemiş olmaz.” (Tırmizi, Savm, 27; Ebu Davud, Savm, 38; İbni Mace, Sıyam, 14) Ramazan sadaka ve bereket ayıdır.Rahmet ve merhamet ayıdır. İktisatla yaşamanın gücünü elde eder insan. Oruçla takvayı ve manevi huzuru bulmak,biz insanlar içindir. Ebedî saadete varmanın yoludur. Bu bizzat Kur’ân-ı Kerîm’de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ve takvaya erişmeniz için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı (…)” (Bakara: 2/183–184) şeklinde ifade edilmektedir. Allah Resulü, inanıp karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazanı değerlendirenlerin geçmiş günahlarının bağışlanacağını söylemiştir. (Nesâî, İman, 21) Ölüm öldürülmez kabir kapısı kapanmaz. İster istemez oraya gireceğiz ve Yaratanımıza yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. İsyan edip hayvanlar gibi ulu orta yiyenlere ve içenlere,oruç tutanlara saygısızlık yapanlara ne demeli. Onun için cennet ucuz değil,cehennem dahi lüzumsuz değil demiş Bedîüzzaman Hazretleri. Tıbbî olarak birçok faydasının olduğu da ispatlanmıştır. Vücudumuzun yenilenmesi,toksinlerin atılması ve hücrelerin güçlenmesini sağlar oruç. Ayrıca manevi olarak; Allah Resulü, Sahabisi Ka’b b. Ucre’ye hitaben: “Ey Ka’b! Namaz kişinin Müslüman oluşuna delildir. Oruç ise sağlam bir kalkandır. Sadaka vermek, suyun, ateşi söndürdüğü gibi günahları silip süpürür. Ey Ka’b! Haramla beslenerek teşekkül eden et ve kemiklere ancak ateşte olmak yaraşır.' (Tirmizî, Cum'a, 79) diye söylemiştir. Orucu tutma gücü olmayanlara da zorlama yok,kolaylık vardır. Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyurulmaktadır. Üzücü olan şu ki; Müslümanım diyen ve İslâmın beş şartından biri olan orucu tutmayıp açık yerlerde günahını sergileyenlerin durumudur. Yabancı ve hristiyan olanların bile oruç tutan Müslümanlara saygısı varken,bizimkilere ne demeli. Mazereti bile olsa gizli yerde ihtiyacını gidermesi gerekir. Bu manevi saygısızlıktır.Manevi fakirliktir. En son din İslam’dır.Hak dindir. Yaşanması ve kurallara uyulması insanlık gereğidir. İnanın; dini yaşayanların ve ramazan orucunu tutanların huzur ve saadeti çok daha fazladır. İbadetlerin faydası biz insanların iyiliği içindir.Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur.Kulluk vazifemizdir.Hikmeti ve incelikleri vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ve takvaya erişmeniz için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı (…)” (Bakara: 2/183–184) Rabbim Ramazanımızı ve ibadetlerimizi kabul eylesin. Kalın sağlıcakla…


Mustafa DEMİR

Ramazan Orucu ve Bereketi…

Ramazan Orucu ve Bereketi…

Tarih: 17.03.2024 22:48