Bu röportajda sizi, yalnızca akademik başarılarıyla değil, azmiyle, inancıyla ve duruşuyla da ilham veren bir isimle tanıştırmak istiyorum. Bir zamanlar benim de çocukluğumu yaşadığım yıllarda Sason’da eğitime ulaşmak büyük bir çabaydı. Okul imkânları sınırlıydı, maddi zorluklar ağırdı ve çevrede örnek alınacak kişiler neredeyse yoktu. Ne hedef koymak kolaydı ne de o hedefe giden yolu görmek mümkündü. O dönemlerde bilgiye ulaşmak zordu, hayal kurmak bile çoğu zaman cesaret isterdi. Bugünse çok şey değişti. Eğitim daha ulaşılabilir hale geldi, teknoloji sayesinde bilgi artık herkesin elinin altında. Ama bu değişimi en iyi anlayanlar, geçmişin zorluklarını yaşamış ve bugün hâlâ gençlere yol göstermeye devam eden insanlardır. Prof. Dr. Zeki Argunhan da bu isimlerden biri.
-Değerli Hocam merhabalar. Nasılsınız?
-Merhabalar. Teşekkür ederim. Siz nasılsınız ?
- Çok teşekkür ederim Hocam. Sohbetinizden istifade etmenin şükrü içindeyim. Değerli Hocam büyük bir merak ile hemen sormak istiyorum:
-Akademik ve kişisel yolculuğunuz nasıl şekillendi?
-Hayatımın temel prensibi olan “olması gerekeni yapmak”, küçük yaşlarda çalışmanın ve sorumluluk almanın önemini öğretti. Sason gibi imkânların sınırlı olduğu bir yerde doğmak, zorluklara (eğitim seviyesinin düşüklüğü, ekonomik sıkıntılar, vb.)karşı güçlü kalmayı öğretti. Liseyi birincilikle bitirdim. Üniversite lisans eğitimi için ODTÜ Gaziantep Yerleşkesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünü bitirdikten sonra TC Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde makine mühendisi olarak 8 yıl boyunca çeşitli görevlerde bulundum. İlim yolunda ölmek şahadettir düsturuyla, doğrularımı güçlü bir şekilde savunma ve kimsenin mihnetini almama düşüncesi beni akademik kariyere yöneltti. Lisansüstü eğitim için Şanlıurfa ve Elazığ’a uzanan bir yolculuğum oldu. 2003 te doktorayı bitirdim. 2012 de doçent, 2017 de de profesör oldum. Bu süreçte sabır, kararlılık ve inanç benim en büyük yol arkadaşlarım oldu. Bu güne kadar Anabilim Dalı Başkanlığı, Bölüm başkanlığı, Dekan yardımcılığı, Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü, Yüksek Okul Müdürlüğü, Senato Üyeliği, Yönetim ve Kurul Üyelikleri, Enstitü Müdürlüğü, Dekanlık ve Rektör Yardımcılığı gibi 40’tan fazla idari görev üstlendim.
- Bu süreçte sizi en çok zorlayan ve en çok güçlendiren şey neydi?
-Zorlayan şey, imkânların kısıtlılığıydı: maddi zorluklar, destek mekanizmalarının eksikliği ve beni yönlendirecek kişilerin olmayışı. Ama en çok güçlendiren şey ailemin manevi desteği ve inancımdı. Ayrıca “olması gerekeni yapma” dürtüsü, beni motive etti. "Yapamam" demek yerine "Bir yolu vardır" demeyi öğrendim.
- Sason’un ilk profesörü olmak sizin için ne ifade ediyor?
-Büyük bir onur ve sorumluluk. Bu unvan sadece bireysel bir başarı değil; Sason’un, bu ülkenin her köşesinden başarılı insanlar çıkabileceğinin bir kanıtı. Bu sorumluluk, özellikle gençlerin hayallerine rehberlik etmek açısından benim için çok kıymetli.
-Bugün Sason’da yaşayan gençler için eğitimin anlamı nedir sizce?
-Eğitim, hayata açılan bir kapıdır. Sadece meslek sahibi olmak değil; dünyayı anlama, kendini geliştirme, özgüven kazanma sürecidir. Sason’daki bir genç için eğitim, imkansızlık ve zorluklar içerisinde başarılı olabilme fırsatıdır.
-Öğrencilerin zorluklara karşı psikolojik dayanıklılığı nasıl gelişir?
-Amaç sahibi olmak lazım. Hedefi olmayan kişi, ilk engelde düşer. Aile, öğretmen, arkadaş çevresi kişiye rehberlik etme ve bilgilendirme konusunda destek vermesi lazım. Sabrı arkadaş edinmek lazım çünkü başarı sabır ile gelir.
- Akademik başarıyla karakter gelişimi arasında ilişki var mı?
-Kesinlikle vardır. Bu konuda çok şey söylenebilir ancak kısacası; Bilgi sizi donatır ama karakter sizi yönlendirir. Bilgiyi nasıl kullanacağınızı karakteriniz belirler. Bu yüzden eğitim sadece zihin değil, aynı zamanda yürek işidir. Saygı, sorumluluk, dürüstlük gibi değerler eğitimin ayrılmaz parçası olmalı.
- Ailenizin bu süreçteki rolü neydi? Ailelere öneriniz?
-Ailem bana her zaman güven verdi. Maddi imkansızlıklar olsa da manevi olarak hep yanımda oldular. Ailelere tavsiyem: Çocuklarınıza inanın. Onlara öğüt verirken yargılamadan dinleyin. Bazen bir cümle bile çocuğun hayat yönünü değiştirebilir.
- Gençliğinize dönseniz, küçük Argunhan’a ne derdiniz?
-Korkma. Zorluklar seni büyütecek. Cesur ol, hayal kurmaktan asla vazgeçme. Ve en önemlisi: Yol uzun ama sen yürümeye devam et. Başarının süresinden öte iradesi önemlidir.
-Sosyal projeleriniz veya gönüllü katkılarınız var mı?
-Hayatım çok yoğun idarecilik ile geçtiği için projelerde kadükkaldık ancak STK’larda gönüllü çalışmalarımız sürekli olmuştur. Bununla beraber gençlerin potansiyellerini fark etmelerini sağlama ve özgüvenlerini geliştirme konusunda çalışmalar yapmak isterdim.
- Sason’a ve genç hemşehrilerinize mesajınız?
-Sizden biri olarak söylüyorum: Her şey mümkün. Büyük şehirlerde doğmak şart değil; yeter ki kendinize inanın. Sason’dan nice bilim insanı, sanatçı, girişimci çıkabilir. Allah’a dayanın, Sabırlı olun, azimli olun ve ayırımcılığı bir tarafa bırakarak birbirinize destek olun. Sizi yürekten selamlıyor ve başarılar diliyorum. Allah’a Emanet olun.
“Kıymetli vaktini bizlerle paylaştığı ve tüm sorularda gençlere ilham kaynağın olup içtenlikle cevap verdiği için Prof. Dr. Zeki Argunhan’a gönülden teşekkür ederim.”