Mehmet Salih SEYHAN

Tarih: 17.01.2025 12:00

Türkiye’nin Kalbine Saplanan Bıçak: İntiharlar, Şiddet ve Ahlaki Yozlaşma!

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye, uzun yıllar boyunca kültürel, dini ve toplumsal değerleriyle güçlü bir bağa sahip bir ülke olarak bilinirken, son yıllarda bu değerlerin ciddi şekilde aşındığına dair kaygılar artıyor. Toplumun birçok kesiminde, Allah korkusunun yerini bireysel çıkarların ve dünyevi hırsların alması, ahlaki yozlaşmanın boyutlarını gözler önüne seriyor. Peki, neden bu noktaya geldik? Faiz, fuhuş, kumar, aile içi şiddet ve genç intiharları gibi toplumsal yaralar nasıl bu kadar derinleşti?

Faiz ve Ekonomik Çıkmazlar

Faiz, dini inancımızda açıkça haram kılınan bir uygulama olmasına rağmen, ekonominin temel taşlarından biri haline gelmiş durumda. İnsanlar borçlarını ödeyebilmek için yüksek faizli kredilere başvuruyor, ancak bu da beraberinde bir ekonomik buhranı getiriyor. Giderek artan borç yükü altında ezilen vatandaşlar, yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi çöküntüye de uğruyor. Bu durum aile içi huzursuzluklara ve toplumsal gerilimlere neden oluyor.

Kumar ve Bahis Tuzağı

Kumar ve yasa dışı bahis, gençlerimiz için ciddi bir tehdit haline gelmiş durumda. Özellikle internet üzerinden oynatılan bahis oyunları, gençleri kolay yoldan para kazanma hayaliyle kandırıyor. Ancak, bu hayal kısa sürede kabusa dönüşüyor. Borç batağına saplanan gençler, maddi çıkmazlarının etkisiyle intihara sürükleniyor. Bu süreç, ailelerde derin yaralar açıyor ve toplumun geleceğini tehdit ediyor.

Fuhuş ve Ahlaki Erozyon

Fuhuş, ahlaki değerlerimizi ciddi şekilde zedeleyen bir başka sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle büyük şehirlerde artış gösteren bu faaliyetler, hem bireylerin hem de ailelerin manevi huzurunu bozuyor. Fuhuşun yaygınlaşması, aile bağlarını zayıflatırken, toplumun genel ahlak yapısını da tahrip ediyor.

Aile İçi Şiddet ve İntihar Vakaları

Son yıllarda aile içi şiddet vakaları ve genç intiharları endişe verici bir şekilde arttı. Maddi sıkıntılar, işsizlik, alkol ve madde bağımlılığı gibi sorunlar, aileleri bir arada tutan bağları koparıyor. Çocuklar, huzursuz aile ortamlarında büyürken, bu durum onların psikolojilerini derinden etkiliyor. Gençlerin yaşadığı çaresizlik, onları hayatlarına son verme noktasına sürüklüyor.

Çözüm Nerede?

Bu sorunların çözümü, yalnızca yasalarla veya ekonomik politikalarla mümkün değildir. Toplum olarak ahlaki değerlerimize dönmemiz, dayanışmayı ve yardımlaşmayı artırmamız gerekiyor.

Sonuç olarak

Türkiye, değerleriyle güçlü bir ülke olma özelliğini her zaman korumuştur. Ancak bugün gelinen noktada, toplumsal ve ahlaki bir silkinişe ihtiyaç olduğu açıktır. Faiz, kumar, fuhuş ve aile içi şiddet gibi sorunlarla mücadele, yalnızca bireylerin değil, toplumun tamamının sorumluluğundadır. Toplumsal dayanışma ve ahlaki değerlerin yeniden inşasıyla, Türkiye'nin daha aydınlık bir geleceğe ulaşması mümkündür.

Unutmayalım ki, bir milletin gücü, yalnızca ekonomik büyüklüğüyle değil, aynı zamanda sahip olduğu manevi değerlerle ölçülür. Türkiye, bu değerleri hatırlayıp yeniden harekete geçirdiğinde, tüm sorunların üstesinden gelebilecek güce sahiptir.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —