İki hain terörist tarafından savunma sanayimizin kalbine TUSAŞ’a düzenlen saldırıda beş vatandaşımız şehid oldu.22 kişi de yaralandı.
Teröristlerin akibeti ölüm oldu.
Bu tesisimizde birçok hava aracı üretilmekte,hatta dış ülkelere de satılmaktadır.
Medar-ı iftiharımızdır.
15000 kişi istihdam edilmekte ve geleceğimizin savunmasına atılımları yapılmaktadır.
Bunu istemeyen ve kabul etmeyen sömürgeci devletleri herkes bilmektedir.
ABD ve İsrail destekli örgütlerin Ülkemiz karşısında iflahı olmaz.
Bizim de en çok birlik ve beraberliğimize ihtiyacımız olduğu günlerdeyiz.
Etrafımız ateş çemberinde yanmaktadır.
Siyonistler deli divane olmuş çevresindeki ülkelere saldırmaktadır.
Tam Bağımsız bir ülke olmak için Savunma Sanayimizi gözbebeğimiz gibi korumak ve kollamak vatandaşlık görevidir.
Osmanlı’yı yıkan ihanetleri Cumhuriyetimizde yaşamak istemiyoruz.Bir olup diri olacağız.
Hakka bağlı imanla şan ve şeref perdesi altında mücadelemizi sürdüreceğiz.
Irkçılık zihniyetiyle birliğimizi bozmak isteyenlere,kardeşliğimize zarar vermek isteyenlere asla fırsat vermemeliyiz.
Bizler Müslümanız.Bilerek hiçbir canlıya zarar vermeyiz.Karıncaya bile zarar vermeyen bir Peygamberin (ASM)ümmetiyiz.
Ancak;
vatanımıza kastedenlere,
bizi bölmek isteyenlere,
kutsalımıza saldıranlara tahammülümüz yoktur.
Pençemiz sağlam ve güçlüdür.
Vatan sevdası budur,nöbeti de kutsaldır.
Bir saat vatan nöbeti,aylarca nafile ibadetinden daha hayırlıdır.

Şehitlik, yüce Rabbimizin Kur'an-ı Kerim'de açıkladığı en önemli merhale, en yüce manevi mertebedir. Kur'an-ı Kerim, şehitlerin Allah katında diriler olduğunu, onlara ölü denemeyeceğini, ilahi nimete mazhar üstün kişiler olduğunu ifade eder.
(Âl-i İmran, 3/169, 170, 171, 195)

Ayrıca vatan sathında her karış toprak kutsaldır.
Onun için mücadelemiz şeref ve haysiyetimizdir.Kardeşliğimizin belgesidir.

"Bir gün ve bir gece sınırda nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibadetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şayet kişi bu nöbet esnasında vazife başında iken ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevabı kıyamete kadar devam eder, şehid olarak rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerinden güven içinde olur." (Müslim, İmâre 163. Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd 2; Nesâî, Cihâd 39; İbni Mâce, Cihâd 7)

PKK YPG vs gibi örgütler Kürtlerin temsilcileri olamaz.Yanlış yoldalar.Maşalıktan kurtulup kardeşliğe gelmeliler.Siyonistlerin oyununu bozmalılar.
40-50 yıldır dağ ve çatışma ne getirdi ki devam edilsin.
Kürdün ve Türkün kardeşliği bin yıldır devam etmektedir.
Bunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Haklar ve hukuklar birlikte hareket edilerek çözülür.Silahsız ve güven içinde.
Artık huzur gelmeli hem doğuya hemde batıya.
YEKVÜCUT OLUNMALI…

Sorularla İslamiyet sitesinde der ki;

“Vatan müdafaasından maksat, sadece sahip olunan toprakları korumak olmayıp, bunun arka planındaki esas gaye, o topraklar üzerinde yaşayan insanların dinini, canını, malını, ırz ve namusunu korumak ve milletin fertlerini hürriyet içinde yaşatmaktır.
Bunu başaramayanlar devlet olma gücünü kaybederler. Çünkü belirlenmiş hudutları olmayan hiçbir devlet düşünülemez. Devlet olmanın ilk şartı da herkesçe kabul edilmiş sınırlara sahip olmaktır. Bu sınırları korumak ve devletini devam ettirebilmek için, her ülke her zaman yeterli sayıda askerî bir güce sahip olmak zorundadır. Müslüman fertlerin herbiri kendilerini bu vazifeyle mükellef bilir ve cihadı en kutsal görev kabul ederler.”

Temennimiz,
Ülke değerlerinize ve milletimize sahip çıkan nesiller yetiştirmeli,
İman ve iz’anla yaşamalıyız.
Gayretimiz daha da artmalı,coşkumuzu kaybetmemeliyiz.Samimi ve içten.
AYAKTAYIZ ELHAMDULİLLAH!