İnsan, iki zayıflık arasına mahkum edilmiş bir güçtür, der Nurullah GENÇ. İki zayıflıktan kasıt bebeklik ve yaşlılık zamanları. Her ne kadar o iki süreçte başkalarının bakımına ihtiyaç duyulsa da gençlik dönemi tam bir güçlülük ve kuvvet dönemidir. Zamanla yarışır insan gençlik döneminde. İşi başından aşkındır; bununla birlikte zamanı yetmez çoğu zaman biriken işlerine. Sözü farklı bir yere getireceğim bu girişten sonra. Hep koşuşturma içindeyizdir gençken. Zor işler başarırız. Bunu fark ettikçe de yapılacaklar alır başını gider. Sahip olduğumuz güç ve kudreti daimi sanıp daha bir dört elle sarılırız dünya işlerine. Ve asıl sıkıntıyı göremeyiz. Çevremizdeki yaşı küçüklerle ilgilenmek bizleri eğlendirirken ve bunu yapmayı bir vazife görürken; yaşlılarımız her zaman bu ilgi ve hizmetten yeterince nasibini almaz. En büyük yanılgı burada başlar. Çocuk, bakıma muhtaçtır deriz ama büyüklerimiz gün görmüş geçirmiş insanlardır. Neden bakıma ihtiyaç duyarlar ki gibi yanlış bir düşünceye saplanıp kalırız. Nitekim Rabbimiz, RUM Suresi, 54. Ayeti Kerimede şöyle der; “ Allah, sizi bir zaaftan yarattı, sonra bunun ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir zaaf ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.” Bu şu demektir: Yaşlılarınızla da çocuklarınızla ilgilendiğiniz gibi ilgilenin. Hep bir sonraki güne ertelemelerimiz sonucunda hayatımızın geri kalanını büyük pişmanlıklar içinde geçirebiliriz. Çünkü ÖLÜM çok zamansız gelir ve bir yük olarak gördüklerimizin yerini büyük pişmanlık yükü alır. Varsa bir yaşlınız evde hemen şimdi hizmetine koşacak bir şeyler bulun. Aksi takdirde eve gelip de bulamamak var…


Hayrunnisa

Yaşlılık

Yaşlılık

Tarih: 06.12.2020 12:30