Siyaset, hizmet için yapılır; ayrıştırmak, kutuplaştırmak, bölmek için değil. Lakin son günlerde yaşananlar, bazı makamlarda oturanların bu temel ilkeden ne denli uzaklaştığını bizlere bir kez daha gösteriyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yıllardır “dürüst”, “adil” ve “halkçı” kimliğiyle anıldı. Ülkücü camiadan gelmesine rağmen, belediye başkanlığı sürecinde sergilediği yönetim anlayışı, toplumun her kesiminden takdir topladı. Belediyenin kapısını kaldırarak “halkçı” bir yönetim mesajı verdi, otobüsle işe giderek “mütevazı” bir profil çizdi, öğrencilere burs sağlayarak “gençlerin yanında” olduğunu gösterdi. Hatta KHK ile işinden edilen subayları belediyede işe alarak “adalet” vurgusu yaptı. Bütün bunlar, Yavaş’ın geniş bir toplumsal destek bulmasına vesile oldu.

Ancak son günlerde Mansur Yavaş’ın adının farklı bir bağlamda gündeme gelmesi, onun halk nezdinde edindiği itibarı sorgulatmaya başladı. Newroz kutlamaları sırasında, bir polisin engelli bir vatandaştan pamuk şeker alıp çocuklara dağıtması, büyük bir anlam taşıyordu. Bu küçük ama insani jest, çocukların gözlerinde mutluluğa, engelli bir vatandaşın ekmeğini kazanmasına vesile oldu. Oysa Mansur Yavaş, bu duruma tepki göstererek bu güzel anın politik bir malzemeye dönüşmesine neden oldu.

Pamuk Şeker Birlikteliğin Tatlı Simgesidir, Bölünmenin Değil!

Böylesine insani ve naif bir anın siyasallaştırılması, en hafif tabirle talihsizliktir. Yavaş’ın bu olaydan rahatsızlık duyması, akıllara şu soruyu getiriyor: O çocukların Newroz’da pamuk şeker alması neden sizi rahatsız etti? Polis, görevini yaparken insani refleks gösteremez mi? Hele ki engelli bir vatandaşa destek olmak, herhangi bir politik duruşla mı eşdeğer tutuluyor?

Kürt halkı, yüzyılı aşkın süredir bu coğrafyada yok sayıldı, baskılara maruz kaldı, inkar edildi. Dilleri, kültürleri, kimlikleri ellerinden alındı. Ama yine de yaşama tutunmayı, dimdik ayakta durmayı başardılar. Ve o çocuklar da tıpkı sizin çocuklarınız gibi mutlu olmayı hak ediyor! Bir pamuklu şekeri bile çok görülüyorsa, o zaman biz gerçekten büyük bir vicdan sorgulaması yapmalıyız.

Gerçek Milliyetçilik, Halkına Eşit Davranmaktır!

Mansur Yavaş’ın ülkücü kimliğini inkâr etmeye gerek yok. Ancak unutmamalı ki, milliyetçilik yalnızca bir etnik kimliği yüceltmek değil, bir ülkenin tüm vatandaşlarını eşit görmekle mümkündür. Eğer gerçek bir devlet adamı olmak istiyorsa, toplumun tüm kesimlerine aynı mesafede durmalıdır. Hiç kimseyi etnik kimliği, dili, dini veya kültürü üzerinden ötekileştirmemelidir.

Mansur Yavaş Özür Dilemelidir!

Eğer biraz vicdanınız varsa, çıkıp o çocuklardan ve Kürt halkından özür dilemelisiniz. Çünkü bu halk size bir makam, bir sorumluluk verdi. Sizi bu ülkenin her kesimini temsil edesiniz diye o koltuğa oturttu. O koltuk, ayrıştırmanın değil, birleştirmenin makamı olmalıdır. Eğer bunu yapamıyorsanız, halkın vicdanında da, tarih sahnesinde de yeriniz olmayacaktır.

Mesele bir pamuk şeker değil, mesele bir çocuğun mutluluğudur. Ve eğer bunu dahi siyasete alet ediyorsanız, gerçekten de adamlığınızı sorgulamanız gerekir Bay Mansur Yavaş…



Mehmet Salih SEYHAN

Yavaş Mansur Yavaş!..

.

Tarih: 23.03.2025 12:00 Güncelleme: 24.03.2025 22:50