Bugün tüm piyasalardaki hızlı değişim ve dönüşüm gibi işgücü piyasasında da hızlı bir değişim dönüşüm yaşanmaktadır. Yeni nesil iş arama-bulma teknikleri, yapay zekalı/ dijital iş görüşmeleri, iş verenlerin her gün yeni işgücü yetiştirme ve eğitim modelleri, işe alım süreçleri gibi işgücü piyasasının bir çok yeni bileşeni ortaya çıkmıştır. Hatta sadece özel sektörde değil, özel sektörü model alan yerel yönetimlerde bile bu değişim dönüşümün bir parçası olarak iş arayanlara destek anlamında “istihdam ofisleri” gibi hem fiili hem dijital iş bulma modellerini benimsemişlerdir. Zira işgücü piyasası çok dinamik ve sürekli değişen bir sosyo/ekonomik alandır. Bu piyasada var olmak için yepyeni iş ve işgücü modellerine hazırlıklı olmak gerekmektedir. Dijital dünyada işgücü için, iş arayan için “eğitim maliyeti” hem iş arayana hem de işverene bu yeni iş bulma/işçi bulma donanımları için en başat sorundur. Günümüz İşgücü piyasasında varolabilmek için bu çağın gerektirdiği dijital/yapay zeka teknolojisi/robotik işlere eğitim gereklidir.
Bu gereklilik için belirli bir ekonomik güç kaçınılmazdır. Çünkü bu maliyetli iş, kişi bazen ulusal bazen uluslararası düzeyde eğitim için “eğitim/sertifikasyon göçü” yapmak durumundadır. Öyleyse kalkınmak için, yeni nesil nitelikli işgücü yetiştirmek için bu maliyeti kısmen bertaraf etmenin bir yolu olmalıdır. Ülkemizde genellikle “stajyerlik” modeli bu anlamda kısmen işgücünün yetişmesini sağlamaktadır. Ancak bu model de belirli alanlarda yoğunlaşmış görülmektedir. Ayrıca İşgücü piyasamıza yeterli nitelik ve nicelik kazandırmamaktadır. Burada bizim vurguladığımız konu ise “dijital dünyanın” gerekliliğine göre dijital beyinli, dijital becerili, dijital işgücü diyebileceğimiz yepyeni modelle uyumlu bir nesil yetiştirebilmektir. Bugün hala bu konuda savunma sektörü gibi belli alanlarda hariç işgücümüz iyi bir durumda değildir.
Yani yeni nesil işgücü yetiştirme çabamız yetersiz görülmektedir. Sorun ise herkesin erişebildiği bilgi çağında olmamıza rağmen gençlerimizin ekonomik yetersizliği nedeniyle bu alanda kendilerini geliştirme imkânlarının olmamasıdır. Birçok alanda ücretli linkler/eğitim paketleri şeklinde ulusal/uluslararası uzmanlarca eğitimler verilerek işgücümüze yeni nesil nitelikler kazandırılabilmektedir. Ancak her iş arayanımız bu eğitimlere erişebilme imkanına sahip değildir. Öyleyse devletin ilgili kurumları, eğitim/istihdam kurumları bu anlamda kısmen de olsa yeni bir eğitim modeli olarak “Sen kendini yetiştir” fikriyle harekete geçmeleri artık kaçınılmaz olmuştur. (SEN KENİDİNİ YETİŞTİR eğitim modeli üzerinde çokça konuşulabilir.
Bizim vurguladığımız konu ise “dijital dünyanın” gerekliliğine göre dijital beyinli, dijital becerili, dijital işgücü diyebileceğimiz yepyeni modelle uyumlu bir nesil yetiştirebilmektir. Bugün hala bu konuda savunma sektörü gibi belli alanlarda hariç işgücümüz iyi bir durumda değildir. Yani yeni nesil işgücü yetiştirme çabamız yetersiz görülmektedir. Sorun ise herkesin erişebildiği bilgi çağında olmamıza rağmen gençlerimizin ekonomik yetersizliği nedeniyle bu alanda kendilerini geliştirme imkânlarının olmamasıdır.
Detayları bu yazıya sığmaz) Söz konusu kurumlar; bu işgücü eğitim modeli için yapay zeka teknolojisiyle destekli bir program çerçevesinde üyelik yöntemiyle, eğitim paketi, modeli, kazanımı, sertifikası, fiili bilgi ve deneyimi gibi her bireyin “iş bulma” sürecini kolaylaştırıcı donanımları içeren bu dijital eğitim maliyetlerini kısmen veya tamamen üstlenmeleri gerekmektedir. Yeni nesil işgücü, hem iş ortamlarında hem home-ofis çalışma alanlarında çok daha verimli ve etkin olabilecektir. Böylece iş arayanlar hem ulusal hem uluslararası düzeyde “yeni nesil eğitimlerle nitelikler” kazanacak ve işgücü piyasamız da daha nitelikli interaktif bir takım donanımlara sahip olabilecektir. Bu işgücü eğitim modeli aslında hem hızlı hem kapsamlı hem de daha az maliyetli bir kazanımdır.
Birçok alanda ücretli linkler/eğitim paketleri şeklinde ulusal/uluslararası uzmanlarca eğitimler verilerek işgücümüze yeni nesil nitelikler kazandırılabilmektedir. Ancak her iş arayanımız bu eğitimlere erişebilme imkanına sahip değildir. Öyleyse devletin ilgili kurumları, eğitim/istihdam kurumları bu anlamda kısmen de olsa yeni bir eğitim modeli olarak “Sen kendini yetiştir” fikriyle harekete geçmeleri artık kaçınılmaz olmuştur.
Bu anlamda yeni nesil nitelikler için, yeni nesil işgücü yetiştirilmesi için harcanan her maliyet, kat be kat Ülkemizin geleceğine, gençlerin var olmasının güçlü olmasına fayda sağlayacak ve yarınımızı güçlendirecektir. Vesselam…