Her sabah yeni bir acıyla uyanıyoruz. Her akşam, bir çocuğun cansız bedeniyle kapanıyor gözlerimiz. Bu çağda, dünyanın gözü önünde bir halk yok ediliyor; Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir soykırım yaşanıyor. Ve dünya… sadece bakıyor!

İsrail’in aylardır sürdürdüğü saldırılar sonucu binlerce insan hayatını kaybetti. Bunların çok büyük bir kısmı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar. Bombardımanların hedefinde hastaneler, okullar, camiler, sığınma merkezleri var. İnsanların kaçacak bir yeri kalmadı. Gökyüzü bile güvenli değil artık.

Bu Bir Savaş Değil, Bu Bir Yok Oluş!

Diller sustu, vicdanlar dondu. Diplomatik dengeler, ekonomik çıkarlar, siyasi hesaplar uğruna bir halkın acısı görmezden geliniyor. Bu bir savaş değil; bu, tüm insanlık değerlerine karşı açılmış bir utanç savaşıdır.
Ve ne yazık ki bu utanç hepimizin omuzlarında.

Gazze’de ölen her çocuk, aslında bizim insanlığımızın bir parçasını da götürüyor. Açlıktan, susuzluktan, korkudan titreyen o minik bedenler, “Neredesiniz?” diye haykırıyor. Onlara verecek tek bir cevabımız bile yok.

Söz Bitti, Eylem Zamanı

Dünya sessiz kaldıkça cesaret bulan bu zulüm, sadece Filistin’i değil, insanlığın geleceğini de tehdit ediyor. Bugün Gazze’de akan kan, yarın başka coğrafyaların üzerine sıçrayacak. Çünkü adaletin olmadığı yerde zulüm büyür.

Artık bir şeyler yapmak zorundayız. Bir ses, bir yazı, bir dua, bir protesto... Ne varsa elimizde, hepsini kullanmalıyız. Çünkü tarih, bu karanlık günleri unuttuğumuzda değil; seyirci kaldığımızda bizi yargılayacak.

Son Söz: Sessiz Kalanlar da Suç Ortaklarıdır!

Gazze’de insanlar yalnızca bomba değil, dünyanın sessizliğiyle de ölüyor. Artık görmezden gelme, duymazdan gelme lüksümüz yok. Çünkü orada ölen çocuklar, sadece Filistinli değil, insanlığın evlatlarıdır.

Yeter artık!
Canımız yanıyor…
Çocuklar ölüyor…
Ve biz bu yangını görmezden gelemeyiz!

 



Mehmet Salih SEYHAN

Yeter Artık! Canımız Yanıyor, Çocuklar Ölüyor!

.

Tarih: 09.05.2025 12:00 Güncelleme: 16.04.2025 14:46