Yine dizi sezonu başlıyor. Ekranlar yine “aşk” adı altında ihaneti, “özgürlük” adı altında ahlaksızlığı, “modernlik” adı altında çıplaklığı ve aileyi yıkan sahneleri doldurmaya hazırlanıyor.
Buradan açıkça soruyorum: RTÜK ne iş yapıyor?
Aile dediğimiz şey bu milletin temel direğidir. Toplumun omurgasıdır. Ama gelin görün ki, televizyon ekranlarında aile kutsalıyla alay eden, eşleri birbirine düşman eden, gençlere zinayı özendiren, “yasak aşk”ı normalleştiren diziler boy gösteriyor. Daha vahimi, bunlara izin veren ve görmezden gelen bir denetim mekanizması var.
RTÜK, milletin vergileriyle çalışan bir kurumdur. Görevi, “reyting” uğruna ahlaksızlığı teşvik eden sahneleri denetlemek, aile yapısını korumaktır. Ama son yıllarda RTÜK’ün bu görevi hakkıyla yerine getirmediği ortadadır. Sadece cezalarla göz boyamakla olmaz. Bazı diziler baştan sona aileye saldırı niteliğinde. O dizilerin yayınlanmaması gerekiyor!
Şunu da söylemek zorundayım: Bugün dizilerle başlayan yozlaşma, yarın toplumun ruhuna işleyecek. Çocuklarımız ekranlardan ne öğreniyor? Aldatma, ihanet, şiddet, çıplaklık, gayrimeşru ilişkiler… İşte yeni nesil, bu kirli senaryolarla büyüyor.
Buradan RTÜK’e son kez çağrımdır:
Aileyi korumak anayasal görevdir. Aileyi yok eden, ahlaksızlığı normalleştiren dizilere “dur” demek zorundasınız. Yoksa milletin ahını, bu neslin bedduasını sırtınızda taşırsınız.
Biz bu topraklarda aileyi korumazsak, ayakta kalamayız. Çünkü aile yıkılırsa, devlet de yıkılır.
Yeter artık! Aileyle oynayan, toplumu zehirleyen dizilere izin vermeyin. RTÜK göreve!