Meryem AVCI

Tarih: 14.08.2025 16:35

Canım Hiçbir Şey Yapmak İstemiyor. Böyle mi hissediyorsun ?

Facebook Twitter Linked-in

Merhaba;

Eğer şu anda bu yazıyı okuyorsan, muhtemelen bir süredir sen de “canım hiçbir şey yapmak istemiyor” cümlesini sık sık kuruyorsun. Belki yatağından kalkmak zor geliyor, belki en sevdiğin şarkılar bile sana eskisi gibi iyi hissettirmiyor. Ya da başlamak istediğin işler, yapmak zorunda oldukların sana kocaman bir dağ gibi görünüyor.

Öncelikle bilmeni isterim ki, bu his yalnızca sana özgü değil. Pek çok insan, hayatının belli dönemlerinde bu tür bir durgunluk ve isteksizlik yaşar. Ama mesele şu ki, bu dönemlerde çoğu kişi kendini suçlamaya başlar: “Neden böyleyim? Neden herkes ilerlerken ben yerimde sayıyorum?” Oysa bu sorular yerine, “Bedenim ve zihnim bana ne anlatmaya çalışıyor?” diye sormak daha iyileştirici olabilir.

Çünkü bazen canımızın hiçbir şey yapmak istememesi, aslında bedenimizin ve zihnimizin bize mola çağrısıdır. Yoğun stres, uzun süreli yorgunluk, bitmeyen sorumluluklar, ilişkilerde yaşanan problemler, hatta mevsim değişiklikleri bile bu isteksizliğin görünmeyen sebepleri olabilir.

Psikolojik açıdan, insanın motivasyonu düştüğünde genelde iki şey olur:
1. Kendini geri çeker – sosyal ortamlardan uzaklaşır, telefonlara dönmez, mesajlara cevap vermez.
2. Küçük adımlar atmaktan vazgeçer – yaptığı şeyin bir anlamı olmayacağını düşünür.

Bu iki durum birleştiğinde, kısır bir döngü başlar. Yani bir şey yapmadıkça enerjimiz azalır, enerjimiz azaldıkça da daha az şey yapmak isteriz.

Peki bu döngü nasıl kırılır?
Öncelikle, senden mucize beklemeyeceğim. Çünkü şu anda en zor olan şey, “büyük değişimler” yapmak. O yüzden küçükten başlayacağız.

1. Küçük hedefler koy
Bugün sadece 5 dakikalık yürüyüş yapabilirsin. Belki odanı toplamak çok geliyor, ama masanın üstünü düzenlemek daha yapılabilir bir adım. Beyin, başardığı her küçük işten sonra dopamin salgılar. Ve bu, seni bir sonraki adıma taşır.

2. Kendine yargısız alan aç
Şu anda hiçbir şey yapmak istemiyorsan, bu “tembel” olduğun anlamına gelmez. Bedenin ve ruhun toparlanmaya ihtiyaç duyuyor olabilir. Kendini zorla motive etmeye çalışmak bazen geri teper. Önce kabul et: “Evet, şu an böyle hissediyorum ve bu da insan olmanın bir parçası.”

3. Duygularını renklendir
Ne hissettiğini yaz. Defterine ya da telefonunun notlar kısmına, aklına gelenleri filtresiz yaz. İstersen bir resim yap, istersen müzik dinle. Ama içindekileri harekete geçir. Bastırılan duygular, zamanla bedende ve zihinde daha ağır bir yorgunluk yaratır.

4. Bağlantıda kal
Bir arkadaşına sadece “Sana yazmak istedim” demek bile, sosyal bağlarını korumana yardımcı olur. İnsan zihni, yalnız kaldığında daha karamsar senaryolar üretme eğilimindedir. Tek bir mesaj bile, seni karanlık düşüncelerden uzaklaştırabilir.

Ve en önemlisi: Kendine şefkat göster.
Motivasyon eksikliği yaşamak, hayatının bittiği anlamına gelmez. Bu, sadece duraklama dönemlerinden biri. Tıpkı doğada olduğu gibi… Kışın ağaçlar yapraklarını döker ama kökleri yaşamaya devam eder. Senin köklerin de hala sağlam.

Eğer bu durum uzun sürerse – haftalarca hatta aylarca böyle hissediyorsan, iştahın ve uyku düzenin bozulduysa, günlük yaşamını etkileyecek kadar yoğun bir isteksizlik yaşıyorsan – bu bir depresyon belirtisi olabilir. Böyle bir durumda profesyonel destek almak, senin için atılacak en güçlü adımlardan biridir. Yardım istemek güçsüzlük değil, cesarettir.

Bugün bu yazıyı bitirdiğinde, senden sadece bir küçük adım istiyorum. İster bir bardak su iç, ister perdeleri aç, ister en sevdiğin kahveyi yap. O küçük adım, yarın atacağın bir diğer adımın habercisi olsun.

Ve unutma: Hayat, bazen hızlı koşmamızı ister. Ama bazen de sadece durup nefes almamızı… Sen şu an nefes alıyorsun. Ve bu, başlamak için yeterli.

Meryem Avcı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —