Birçok veliden gelen talep işe bu yazıyı kaleme aldım. Birçoğumuzun anlamadığı anlamakta güçlük çektiği, öğrencileri de yanlış yönlendirdiği ve kaygıya sebep olduğu bir sistemi konuşalım istedim. Maarif modelini. Evet hepimiz anlamakta ve anlatma zorlandık çünkü hepimiz anlamaya dayalı değil, ezbere dayalı bir sistemi öğrendik ve ezberledik. Gelin birlikte maarif modelini konuşalım. Konuşmazsak önyargılarımız ile sadece zaman kaybı yaşarız. Türkiye’de eğitim, uzun yıllardır test odaklı bir yarışın içinde ilerliyor. Önce konu bitiren, sonra soru çözen, ardından bunları hızla unutup yeni bir döngüye giren bir sistem… Maarif Modeli bu kısır döngüyü kırmak üzerine inşa edildi. Bu nedenle sadece program güncellemesi değil, bir öğrenme kültürü değişimidir. Ancak bu değişimin pek çok bilinmeyen yönü var ve aileler ile öğrencilerin doğru yönlendirilmesi bu süreçte belirleyici rol oynuyor.
Maarif Modeli Gerçekte Ne İstiyor
Maarif Modelinin merkezinde öğrencinin anlam kurması, bilgiyi ilişkilendirmesi ve düşünmeyi alışkanlık haline getirmesi bulunuyor. Yani öğrenci artık yalnızca doğru cevabı değil, o cevabın neden doğru olduğunu kavramaya yönlendiriliyor. Bu yaklaşım, yıllardır test mantığıyla yetişen öğrenciler için başlangıçta zorlayıcı olabiliyor. Çünkü ezberlemek hızlıdır, düşünmek ise zamana ve zihinsel çabaya ihtiyaç duyar.
Öğrencilerin Zorlanmasının Gerçek Sebebi
Öğrencilerin zorlanmasının nedeni müfredatın ağırlığı değil, yeni düşünme becerilerinin inşa edilmesidir. Bu beceriler bir günde gelişmez. Yeni model; okuduğunu anlamayı, analiz etmeyi, çıkarım yapmayı ve problemi ilişkilendirerek çözmeyi temel alır. Bu nedenle ilk etapta şu durumlar sık görülür:
• Soruları anlamakta zaman kaybetme
• Yorum sorularında zorlanma
• Ezberden ilişkilendirmeye geçişte yavaşlama
• Net artışının geç gelmesi
• Çalışmanın önce zor, sonra kalıcı hale gelmesi
Bu zorluklar başarısızlık değil, dönüşümün doğal basamaklarıdır.
Aileler Öğrenciyi Nasıl Doğru Yönlendirmeli
Maarif Modeline uyum sürecinde ailelerin rolü sanıldığından çok daha güçlüdür. Öğrencinin düzenli ve sağlıklı ilerleyebilmesi için ailelerin şu prensiplere dikkat etmesi gerekir:
• Çocuğun öğrenme hızını doğal kabul etmek
• Emek ve süreç odaklı yaklaşmak
• Çözülen soru sayısına değil, kavrama düzeyine odaklanmak
• Eleştiri yerine destekleyici dil kullanmak
• Sabırlı olmak
• Çocuğun özgüvenini güçlendiren geri bildirimler vermek
• Gerektiğinde dışarıdan akademik veya psikolojik destek almaktan çekinmemek
Bu yönlendirme, yeni modelde öğrencinin zihinsel ve duygusal dengesini koruması için büyük önem taşır.
Öğrencinin Yeni Modelde Nasıl Çalışması Gerekiyor
Maarif Modeli sadece içerik değil, çalışma yönteminin de değişmesini zorunlu kılıyor. Öğrencinin başarılı olabilmesi için şu çalışma prensiplerini benimsemesi gerekir:
• Okuduğunu anlamaya yönelik düzenli alıştırmalar yapmak
• Konular arasında ilişki kurmak
• Sadece ezber değil, açıklama ve yorum yapmaya çalışmak
• Düşünme süresinin doğal olduğunu kabul etmek
• Hızdan çok doğruluğa odaklanmak
• Analitik ve değer-temelli sorular üzerinde pratik yapmak
• Zorlandığı noktalarda destek istemekten çekinmemek
Bu beceriler geliştiğinde öğrenci, yalnızca sınavlarda değil, yaşamın her alanında güçlü bir düşünme yetisi kazanır.
Gerektiğinde Destek Almanın Önemi
Her öğrenci aynı hızda uyum sağlayamaz. Bu nedenle zaman zaman dışarıdan destek almak sürecin doğal bir parçasıdır. Destek almak öğrenciyi bağımlı hale getiren değil, kendi öğrenme becerisini güçlendiren bir adımdır. Doğru yönlendirme alan öğrenci:
• Çalışma yöntemini düzenler
• Nerede zorlandığını fark eder
• Dikkatini ve zaman yönetimini geliştirir
• Öğrenme motivasyonunu korur
• Kaygı seviyesini daha kolay yönetir
Bu da Maarif Modeline uyum sürecini hızlandırır.
Yeni Eğitim Anlayışının Kaçınılmaz Gerçeği
Bugün dünya; düşünebilen, sorgulayabilen, iletişim kurabilen, problem çözebilen ve değer temelli hareket eden bireyleri öne çıkarıyor. Türkiye’nin de eğitimde bu yönde bir dönüşüme gitmesi kaçınılmazdı. Maarif Modeli, bu dönüşümün sadece ilk adımıdır. Bu adım doğru anlaşılır ve doğru uygulanırsa öğrencilerin zihinsel dayanıklılığı, akademik kalıcılığı ve yaşam becerileri çok daha güçlü hale gelir.
Maarif Modelinin bilinmeyen en önemli yanı, değişimin okulda değil, öğrenci ve aile tutumlarında başladığıdır. Ailenin doğru yaklaşımı, öğrencinin sabrı ve gerektiğinde destek alınması bu modelin başarıyla uygulanmasının temel şartlarıdır. Öğrenmenin ezberden düşünmeye taşındığı bu yeni dönemde başlangıçta yaşanan zorlanmalar bir gerileme değil; daha güçlü bir eğitim kültürünün habercisidir. Bu nedenle hem aileler hem öğrenciler, değişimin sancısını değil, getireceği kazanımları görerek ilerlemelidir. Anlama, saygı ve sevgiye dayalı bir eğitim diliyorum hepimize ve yarınlarımıza. Sevgi ile kalın.