GÜNDEM 27.01.2025 14:13:20 0

İNSAMER'den Kürt çalıştayı raporu: Tarihi fırsat kaçırılmamalı, herkes elinden geleni yapmalı

İNSAMER
Haberi Sesli Oku

İHH İnsani Yardım Vakfı ile İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) tarafından Diyarbakır'da düzenlenen "Kürt Meselesinin Çözümü ve Barışa Sivil Katkılar Çalıştayı"nın sonuç raporu, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşıldı.

11 Ocak 2025'te Diyarbakır'da gerçekleştirilen çalıştayda; "Kürt Dili Edebiyatı ve Kültürel Haklar Bağlamında Türkiye'de Kürt Meselesinin Çözümü ve Barışa Sivil Katkılar, Kürt Sokağının Barışa Bakışı ve Beklentileri, İslami Camiaların Kürt Sorununa Bakışı ve Beklentileri, Kürt Alimlerin Kürt Meselesi Bağlamındaki Çalışmaları ve Çözüme Katkıları, Sivil Toplumun Kürt Meselesindeki Rolü ve Çözüme Katkıları,  Türkiye'deki Kürt Meselesinin Çözümüne Katkı ve Engel Bağlamında Suriye Kürtleri ile Suriye Kürtlerinin Türkiye'deki Kürt Meselesine Etkileri ve Çözüm Önerileri" başlıkları ele alındı.

Faklı görüşlere sahip birçok kişinin bir araya gelmesiyle gerçekleştirilen çalıştayda 7 ana başlıkta Kürt meselesi ele alınarak toplumsal barışa katkı sunulması hedeflendi.

"Tarihi bir fırsat yakaladık, herkes elinden gelen gayreti ortaya koymalı"

İHH Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda rapor sunumu öncesinde konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Kürt meselesi konusunda Türkiye'de fikir yürütmeyen hiçbir fert yoktur. Bütün siyasetçiler, devletin tüm kademeleri, uluslararası güçler, herkes elini bir şekilde Kürt meselesinin içine koymuştur. Ancak bu mesele en fazla bizi ilgilendiren bir meseledir. Ortadoğu'daki oyunları bozmak veya yeni oyun kurmak istiyorsanız Türk, Kürt, Arap kardeşliğini inşa etmelisiniz. Bu kardeşlik inşa edilmediği müddetçe sahamız uluslararası güçlerin oyun sahası olacak, kan ve gözyaşı akmaya devam edecektir. O yüzden çok tarihi bir fırsat yakaladık. Bugüne kadar yaşanılmışlar bir tarafa bırakılarak ilk defa bir kardeşlik projesi bu kadar uygulanır hale gelmiştir. Bu fırsatı kaçırmamak gerekir. Özellikle zamanında bu konuda en tedirgin olan bir siyasi misyonun bugün Kürt meselesinin çözülmesi gerektiğini söylüyorsa bunun altından çok önemli gelişmeler yatıyor veya gelecekle ilgili endişeler taşınıyor. Devlet Bahçeli'nin bu söylemi göz ardı edilmemeli ve herkesin elinden gelen gayreti ortaya koymalıdır." dedi.

Çalıştayın özeti mahiyetinde olan ve 20 maddeden oluşan raporu kurumlar adına okuyan İHH Mütevelli Heyeti Üyesi İzzet Şahin, söz konusu maddeleri şu şekilde sıraladı:

1.Ülkemizde Kürt meselesi kadim bir sorundur. Kimilerine göre 40 yıllık, kimilerine göre ise 100 yıllık olan bu sorunun iktisadi, siyasi, hukuki, sosyal, psikolojik, kültürel, etnik ve dilsel çok çeşitli boyutları mevcuttur.

2.Sorun, dönemlere bağlı olarak; Şark meselesi, Doğu meselesi, Güneydoğu meselesi, Kürt meselesi, Kürt sorunu, feodalite sorunu gibi farklı şekillerde isimlendirilmiş, kimi zaman meselenin terör boyutu, kimi zaman kimlik boyutu, kimi zaman da sosyoekonomik boyutu öne çıkarılmıştır.

3.Türkiye'nin en köklü ve derin sorunlarının başında gelen Kürt meselesi zamanla toplumun bütün kesimlerinin gündemine girmiş, bu soruna yönelik hemen her kesimin bir yorumu, tanımlaması, değerlendirmesi ve varsa çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Bu açıdan Kürt meselesi geniş bir tarihsel arka plana, derinlikli ve yoğun bir müktesebata sahiptir.

4.Kürt meselesi, son dönemde Türkiye dışında yaşanan bölgesel gelişmelerden bağımsız değerlendirilemeyecek şekilde uluslararası bir boyut kazanmıştır. 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı sonrası Ortadoğu'da oluşan yeni dengeler ışığında Ortadoğu coğrafyasında yer alan tüm Kürt fraksiyonlarının Türkiye ile ortak zeminde buluşması gerekliliğini, bütün taraflar olumlu bir bakış açısıyla değerlendirmelidir.

5.Ortadoğu'daki genel çatışma ve huzursuzluğun farklı aktörlerden kaynaklandığı düşünülse de sorun aslında tek orijinlidir. Dolayısıyla Kürt meselesi, Filistin meselesi, Suriye'deki gelişmeler, Irak'ın istikrarı gibi konular birbiriyle ilintilidir. Emperyalizm ve siyonizmin aktörlerinin bu meselenin ortaya çıkışı ve çözümsüzlüğündeki rolü bilinen bir gerçektir. Bu noktada küresel güçlerin bölgesel hegemonyasına ve bölge halklarının kanı üzerinden kurulan kirli oyunlara özellikle dikkat çekmek gerekmektedir. Ayrıca çözümün asli muhatabının bölge devletlerinin uyguladığı siyaset ve bu devletlerin bizatihi kendisi olduğu unutulmamalıdır.

6.Kürt sorunu başta ulusal bir sorun iken, günümüzde bölgesel den­geleri etkileyebilen uluslararası bir sorun halini almıştır. Gelinen noktada Türkiye'nin Suriye Kürtlerinden hiçbir grubu dışlamadan, müspet ve yapıcı bir ilişki geliştirmesinin son derece önemli olduğu aşikardır. Suriye Kürtleri ile sağlıklı zeminde bir araya gelmek, Türkiye'nin içerideki çözüm sürecine ivme kazandıracağı gibi dışarıdaki bölge siyasetinde de gücünü tahkim edecektir.

7.Suriye Kürtlerinin yeni oluşan Şam Yönetimi ile yapıcı ilişkiler kurması ve Şam Yönetimi içinde yer alması gerekirken Suriye'deki Kürtlerin Suriye’nin bir parçası olduğunun da yeni yönetimce kabul edilmesi gerekmektedir. Bu noktada Şam Yönetimi’nin, Suriye Kürtlerinin varlığını ve haklarını anayasal güvence altına alması önem arz etmektedir.

8.Yeni gelişen süreçte Türkiye; Suriye'de ve Irak'ta yaşayan Kürtlerin de yüzünü olumlu manada Türkiye'ye döndüğünü göz önünde bulundurmalıdır. Ortadoğu'daki tüm Kürtlerin sorunları Türkiye'yi her anlamda etkilemektedir. Bu sebeple Türkiye'nin bütün Kürtlerle diyalog ve iş birliğine dayalı bir siyaset izlemesi gerekmektedir. Türkiye'nin, Ortadoğu'daki Kürt halkının sorunlarına da kardeşçe ve adilane yaklaşması ve çözüm geliştirmesi gerekmektedir.

9.Türkiye'de siyasi olarak Kürt meselesinde gelinen nokta ve terörün son bulmasına yönelik çabalar, ülke için tarihi adımlardır. Kürt halkının da bu tarihi süreçte net bir tavırla Türkiye'nin, bölge halkının ve adaletin yanında yer alacağına şüphe yoktur.

10.Kürt meselesinin çözümü, Türkiye'de iç cephenin güçlenmesini sağlayacağı gibi ekonomik istikrara da katkıda bulunacaktır. Bu meselenin çözümü, dışarıdan Türkiye'nin iç siyasetine müdahaleyi de önleyecek, Türkiye'yi zayıflatmak isteyen dış güçlerin kirli oyunlarını bozacaktır.

11.Kürt alimleri ve medreseleri, geçmişten günümüze Kürt meselesinde devletin eksiklerini ve yanlışlarını dile getirmekten imtina etmemişledir. Kürt halkı, alimleri ve medreseleri sorunların silahla çözülmesini hiçbir zaman tasvip etmemişlerdir; şiddetin bir yöntem olarak kullanılmasına her zaman karşı çıkmışlar ve sorunların barış ve diyalog yoluyla çözülmesinden yana tavır almışlardır.

12.Kürt meselesinin çözümü PKK tartışmalarına kurban edilmemeli. Meselenin silahlı krize tahvil eden sebepleri ortaya çıkarılıp çözüme kavuşturulmalıdır.

13.PKK’nın silah bırakması ve çatışmaların bitmesi, ülkemizde Türk ve Kürt vatandaşları birbirine daha yaklaştıracak, kardeşliği pekiştirecek ve tarihi birlikteliği tekrardan güçlendirecektir.

14.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan Kürtlerin kahir ekseriyetinin Türkiye'den ayrılarak bağımsız bir devlet kurmak gibi bir talepleri yoktur. Dil ve kimlik sorununun çözümü ile Kürt vatandaşların devletle olan bağları güçlenecek, kendilerini bu ülkenin asli unsuru olarak göreceklerdir. Halkın tüm kesimlerinin Türkiye’ye olan aidiyetleri daha da sağlamlaşmış olacaktır.

15.Dil ve kimlik problemi, Kürt meselesinin en önemli başlığıdır. Bu başlığa dair sıkıntıların anayasal düzenlemeyle giderilmesi durumunda sorun büyük oranda çözülmüş olacaktır.

16.Ana dilde eğitim hakkı gerek evrensel hukuk normları gerekse demokratik normlar bakımından bir insan hakkı olarak görülmektedir. Dil, hem bir iletişim aracı hem de bir kimliktir; ana dil ise bireyin kişiliğinin bir parçasıdır. İnsanın ana dili ile karakteri ve davranışları arasında sıkı bir ilişki vardır. Birçok etnik grup kendini dil üzerinden tanımlamaktadır. Bu sebeple anayasa, kanun ve yönetmenliklerdeki ana dil eğitimini yasaklayan ve dışlayan hükümler düzeltilmelidir.

17.Hükümetin Ortadoğu'da gelişen dengeleri de göz önünde bulundurarak Kürt sorunu başta olmak üzere sorunların çözümünde sivil inisiyatiflere ait farklı ses ve düşünceleri de dikkate alması, meseleleri tek bir muhataba indirgemeden irdelemesi önemlidir. Bu bağlamda bürokratik ve resmi kurumların arayışları yanında sivil toplumun gözünden Kürt meselesinin çözümüne yönelik sivil katkılara, tespitlere, önerilere ve sivil toplumun olası sorumluluklarına ilişkin de bir çalışma yapılması gerekmektedir.

18.AK Parti'nin 2005 yılından itibaren başlattığı çözüm denemelerinin İslami camianın Kürt meselesiyle ilgili yoğun vurgusu ve çözüm önerileriyle ilişkisi göz ardı edilmemelidir. Günümüzde yaşanan süreçte, hükümetin çözüme yönelik çabalarının toplumun her kesiminde takdirle karşılandığını ve tam güven duyulduğunu da belirtmek gerekmektedir.

19.Türkiye halkının çözüm sürecine olan inancı tamdır ve halk, kararlı bir şekilde devletin başlattığı yeni süreci desteklediğini ortaya koymaktadır. İnsanlar kanın dökülmediği, adilane bir kardeşlik yaklaşımıyla birlik ve beraberlik içerisinde barışın hakim olduğu bir hayat sürmek istedikleri için yeni süreçten memnuniyet duymaktadır.

20.STK'lar Kürt meselesini ele alırken çözüme odaklanarak ideolojik kamplaşmalardan kaçınmalıdır. Toplum olarak bugüne kadar bu meseleden kaynaklı büyük kayıplar yaşadık. Telafisi mümkün olmayan çok ağır bedeller ödedik. Hal böyleyken, bütün sivil toplum kuruluşları ellerini taşın altına koymalı, sorumluluklarının bilinciyle hareket etmeli, sürecin başarısı için katkı sunma görevlerini yerine getirmelidir. STK’lar, Kürt meselesinin çözüm çalışmalarının toplumsallaştırılması ve tüm tarafların barış, kardeşlik ve adil bir tutum sergilemesine katkı sunulması konusunda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmelidir. (İLKHA)

Lavrov: Önce ateşkesin sağlanması gerektiği yaklaşımını reddediyoruz

İşgal ordusu Gazze'nin kuzeyindeki sivilleri zorla göç ettiriyor

Gabon ile Ekvator Ginesi arasındaki sınır tartışmasında nihai karar açıklandı

Dışişleri Bakanlığı Pakistan'daki saldırıyı kınadı

Ukrayna'da askeri eğitim merkezi vuruldu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Rusya'ya gidiyor

ABD'de orman yangını

RTÜK'e 3 yeni üye seçildi

AB'den Rusya'nın "gölge filosu'na yaptırım kararı

Gazze'de can kaybı 53 bin 655'e yükseldi

ABD ve Filipinler'den ortak askeri tatbikat

Antalya'da uyuşturucu madde ve ruhsatsız silah ele geçirildi

İran ile ABD arasındaki nükleer görüşmelerin beşinci turu Roma'da

Müftü Yardımcısı Kiraz: İsrafa, aşırıya kaçmadan iyilikle tedavi olun

Büyükşehir Belediye Başkanı Er: Fuarlar bölgemizin kalkınması için büyük önem arz ediyor

KKTC Meclisi Başkanı Öztürkler: Gazze’de yapılan soykırım Kıbrıs’ta da yapılmak istendi

Manila'da gecekondu mahallesinde yangın: 2 ölü, 2 yaralı

Eski Ukraynalı siyasetçiye İspanya'da suikast

İran, Rusya ile Stratejik Ortaklık Anlaşmasını onayladı

Böbrek taşının belirtilerini önemseyin!

Fransa'da meydana gelen selde 3 ölü, 2 kayıp

İran, elçilik saldırısı failini idam etti

Ticari taksi ile kamyonet çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı

Gaziantep Umut Kervanı ihtiyaç sahibi ailelere gıda dağıtımı gerçekleştirdi

Son bir ayda deneme sınavlarına ağırlık verin!

Putin, Ukrayna birliklerinden geri alınan Kursk'ta nükleer santrali inceledi

Uzm. Dr. Taka: Obezite ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Dondurma tüketiminde diş hassasiyetine dikkat

Hindistan’da şiddetli yağış ve sel: 3 kişi öldü

Endonezya'daki Dukono Yanardağı'nda patlama

Yükleniyor