Kurban kesmek kimlere vaciptir, kimler kurban kesmeli?
Kurban ibadeti, diğer ibadetlerden farklı olarak müminin mâlî olanakları ile ilgili bir ibadettir. Yeterli malı olmayan insanlar kurban kesmekle yükümlü değildir. Peki kimler kurban kesebilir? Kurban kimlere vaciptir? Kurban kesmek için bir insanın mal varlığı ne kadar olmalı? Hepsi haberimizde...
Kurban bayramı, Hicri takvime göre zilhicce ayının onuncu gününden itibaren kutlanmaya başlar ve 4 gün sürer. Zilhicce ayının 9.günü ise arife günüdür. Zilhicce ayının 10., 11. ve 12. gününe ‘Eyyam-ı nahr’ (Kesim zamanı) denmektedir. İslami terim olarak Kurban; Allah’a yaklaşmak, O’nun rızasını kazanmak manasına gelmektedir. Müslümanlar Allah’a olan teslimiyet ve şükürlerini eda etmek için kurban keserler.
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.
Kurban kesmek için zekatta olduğu gibi sahip olunan malın üzerinden 1 yıl geçmesi şartı yoktur. Malı olan kurbanını keser.
İbadetlerde sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükâfat da bireyseldir. İslam dininde aile fertleri arasında mal ayrılığı esası vardır. Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin malı ayrı ayrı belirlenmişse kendilerine aittir.
Bu sebeple aile fertlerinden karı, koca ve yetişkin çocuklardan kimin borcu ve temel ihtiyaçları dışında 80.18 gr. altını veya bu miktar altın değerinde parası veya nisaba ulaşan fazla malı ve eşyası varsa, o kimse zengin sayılır. Bu şartlara göre aile fertlerinden dinen zengin sayılan her biri, fitre vermekle mükellef oldukları gibi, kurban bayramında da Hanefîlere göre kurban kesmekle yükümlüdürler.
Şâfiî mezhebine göre ise aile için bir kurban kesmek sünnet-i kifâyedir. Aileden birisinin kurban kesmesi ile hepsi için sünnet yerine gelmiş olur. Bu görüş asgarî derecede nisâba sahip olan aileler için daha uygundur.
Yolcu (seferî), kurban kesmekle mükellef değildir. Ancak kesmesi hâlinde sevabını kazanır. Kişi, kurbanını ikamet ettiği yerde kesebileceği gibi, bayram dolayısıyla veya başka bir sebeple gitmiş olduğu yerde de kesebilir. Seferî olması, kurban kesmesine ve kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.
Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde memleketlerine dönerlerse, yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban bayramının başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da vacip olmaz. Sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde memleketlerine dönenlerin kurban kesmeleri gerekir. Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre, seferîlik durumunda da aynı hüküm geçerlidir.