Doç. Dr. Zübeyir Karataş, Müslümanların işgal rejimini durdurmak için ekonomik boykotu sürekli hale getirmesi gerektiğini, bunun da dini bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Zübeyir Karataş, Yahudi zulmünü ve siyonist rejimin sürdürdüğü şiddet politikasını değerlendirdi. Kur’an-ı Kerim’de yer alan, zulme meyletmeme emrine vurgu yapan Karataş, Yahudilerin işgal politikalarını sürdürmede en önemli faktörün ekonomik güçleri olduğunu belirtti.
Karataş, Yahudi zulmünün sona erdirilmesi için boykotun dini bir sorumluluk olduğunu belirterek, işgalcileri destekleyen ürünlerin satın alınmasının masum insanların ölümüne finansman sağladığını ve bunun Müslümanlar için asla kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Şu an için Yahudilerin ekonomik sistemine karşı uygulanacak boykotun hayati önem taşıdığını belirten Karataş, boykotun sürekliliğinin siyonistlerin barbarlığını sona erdirebilecek en etkili yöntemlerden biri olduğunu vurguladı.
"Zulmü desteklemek, zulme ortak olmaktır"
Dr. Karataş, konuyu İslami bir bakış açısıyla ele alarak, Yüce Allah’ın Kur'an-ı Kerim’de zulmedenlere meyletmemeyi emrettiğini hatırlattı. Boykotun dini bir sorumluluk olduğunu ise şu sözlerle vurguladı:
"Bugün aldığınız her bir israil ürünü, içtiğiniz her bir israil kahvesi, oradaki masum yaşlı, genç, kadın ve bebeklere mermi olarak döner; füzeye ve vahşete dönüşür. israiliin zulmünü sona erdirme ancak ekonomik boykot, askeri teknolojide ilerleme ve stratejik bilinçlenmeyle mümkün olabilir."
"Müslümanlar, Peygamber Efendimizin yolunu takip etmelidir"
Hazreti Peygamberin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Medine'ye hicret ettiğinde Yahudilerin kontrolündeki ekonomik sistemi fark ederek bir alternatif pazar kurduğunu anlatan Karataş, bu uygulamayı bugün de izlemek gerektiğini şu sözlerle ifade etti.
"Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem), Medine'ye hicret ettiğinde şehirdeki ekonomik sistemin tümüyle Yahudilerin kontrolünde olduğunu ve bu sistemin faiz ve borçlandırma yoluyla insanları adeta köleleştiren bir yapıya sahip olduğunu görmüştür. Bunun üzerine bir alternatif pazar kurarak Müsülmanları bu pazara yönlendirmiştir. Yahudilerin ekonomik gücü kesildiğinde, tarih boyunca çeşitli zulüm ve asi davranışlarının da durduğu görülmüştür. Tarihte benzeri görülmemiş bir toplulukla karşı karşıyayız. Yahudileri durdurabilecek yegane iki unsur vardır: Ekonomik olarak üstün olmamız. Askeri alanda onlardan daha ileri, kaliteli teknolojilere sahip olmamız."
"Boykot, sürekli hale gelmelidir"
Doç. Dr. Zübeyir Karataş, Yahudi mallarını boykot etmenin Müslümanlar için farz olduğunu belirtti ve şu kritik mesajı verdi:
"Yahudileri ayakta tutan ekonomik sistemin çökmesi için boykotun sürekliliği şarttır. Bu, tartışılamaz bir gerçektir. Boykot, sürekli hale gelmediği takdirde Yahudiler, Filistinli bebekleri ve masum insanları katletmeye devam edecektir."
Boykotun sadece bireysel bir eylem olmadığını, aynı zamanda ümmet bilincinin bir gerekliliği olduğunu ifade eden Karataş, "Kur'an-ı Kerim'de Yahudilerden çokça bahsedilir. Onlar, "en çok yaşamayı seven" ve dünyaya aşırı sevgi besleyen bir topluluktur. Bugün Yahudi mallarını ve ürünlerini boykot etmek biz Müslümanların üzerine farzdır. Bunun tartışması yoktur. Zulmü desteklemek, zulme ortak olmaktır. Allah'a ve Peygamberine iman eden bir insan, Müslümanların kalbine sıkılan mermilere ve bombalara finansman sağlamaz." uyarısında bulundu.
"Düşmanı caydıracak ve zulmünü engelleyecek bir askeri donanıma sahip olun"
Dr. Karataş, Yahudilerin çıkardığı fitne ve fesadın Kur'an-ı Kerim'de çokça bahsedildiğine dikkat çekerek, şu çağrıyı yaptı:
"Kur'an-ı Kerim'de buyurulduğu gibi 'Düşmanı caydıracak ve zulmünü engelleyecek bir askeri donanıma sahip olun.' Yahudiler fitne ve fesat çıkarmada en önde olan milletlerden biridir. Yüce Allah, her halükârda nurunu tamamlayacak; bizimle ya da biz olmadan. Ancak bizim duruşumuz da Allah katında çok önemlidir. Yüce Allah'ın huzuruna çıktığımızda, Yahudilerin Müslümanları ve masum insanları katlederken bizim tutumumuz sorgulanacaktır."
"Birlik ve bilinç içinde hareket edilmeli"
Son olarak, siyonistlerin barbarlığına karşı koymanın Müslümanların bir sorumluluğu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Karataş, ekonomik boykotun yanı sıra birlik ve bilinçli hareket etmenin önemine dikkat çekti. Müslüman dünyasının, tarihsel sorumluluğunun farkında olarak, israiliin zulmünü sona erdirecek kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi. (İLKHA)